The quality of healthcare services is correlated with happy healthcare professionals as well as the equipment used. However, stress is an important factor in working life, which negatively affects the productivity, happiness, job satisfaction, and consequently the private life of the staff and increases the tendency to leave. Nursing, which has the most intense working tempo of the occupational groups serving in the health sector, is the profession most affected by stress. It is possible to say that the main reasons of this are long and tiring working hours, being in a race against time, physical working conditions, working with the shift system, workload and so on. Due to these reasons, situations that create pressure and compulsion such as insomnia, poor diet, malnutrition, the conflict between colleagues, role ambiguity causes an increase in stress levels. Some disorders like cardiovascular system diseases, circulatory system disorders, reproductive system diseases, skin diseases, headache, and migraine reveal the physiological effects of the stress experienced. On the other hand, depression and anxiety like diseases also cause psychological problems. In this context, this study aims to measure the effect of perceived working life stress and stress symptoms of nurses working in a public hospital on the tendency to leave. The expectation that the tendency to leave the job will exhibit consistent correlations with the stress symptoms and that these symptoms will affect the tendency to leave the job constituted the main target of the study. According to the findings obtained from a sample of 263 nurses, it is understood that the increase in job stress increases the tendency to leave (r=0,34, p>0,001). The correlations of the data related to five main stress symptom groups named as anxiety, depression, negative self, somatization, and hostility in the relation with the tendency to leave are positive and statistically significant with the others except for negative ego sub-symptom. The highest correlation is obtained with the hostility symptom group (r = 0.21, p> 0.001), and it is also understood that as the hostility level of individuals increases, the tendency to leave their jobs also increases.
Gelişen ve değişen dünya yerel ve küresel çapta, 20. yüzyılın yarısından günümüze kadar hızlı nüfus artışı, aşırı kentleşme, aşırı doğal kaynak kullanımına bağlı olarak çok çeşitli çevre sorunlarıyla yüzleşmektedir. Modern sağlık kurumlarında ortaya çıkan aşırı atık üretimi, aşırı enerji tüketimi ve kaynakların aşırı kullanımı ise; “yeşil hastane” terimiyle karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda sağlık kurumlarının çevre sorunlarını artırır nitelikteki problemlere çözümü ve çevreye daha az zararla hizmet geliştirmesi amaçlanmıştır. Sağlık kurumlarına ve çevreye sağladığı katkılar incelenerek; yeşil hastane kavramı hakkında bilgi vermek, uygulanabilir yeşil hastane kavramını ortaya koymak aynı zamanda Türkiye’de sağlık sektöründe yeşil kavramına dikkat çekmek çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Sonuç olarak; yeşil hastane kimliğinin hem özel hem de kamu da artırılması sağlık hizmetlerinin maliyetlerini düşürmekle beraber sağlık hizmetlerinin kalitesini de artırmaktadır. Sağlık sektörünün gerek çevresel gerekse ekonomik açıdan etkileri göz önünde bulundurularak hem sağlık uzmanlarına hem de sağlık hizmetinin üretimi ve sunumunda toplumsal gelişime katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Sosyal politika genel olarak sağlık, eğitim, konut, sosyal güvenlik, istihdam ve sosyal hizmet alanlarındaki kamu hizmetlerini kapsamına alır. Sosyal politika konuları günlük yaşamda karşılaşılabilecek sorunları, güncel olayları, hak ve sorumlulukları kapsadığı için öğrencilerin ilgisini çekmektedir. Sosyal politika dersi kapsamında göç sorunu, eğitim hakkı, dezavantajlı gruplar, pozitif ayrımcılık ve toplumsal cinsiyetçi bakış açısı gibi konulara da yer verilmektedir. Çalışmada sosyal politika kavramı, sosyal politikanın kapsadığı konular ve sosyal politikanın güncel sorunlarına ilişkin teorik bilginin ardından Türkiye’nin 7 bölgesini temsilen ele alınan 7 üniversitede verilen sosyal politika dersinin ders içerikleri ve öğrenim kazanımlarına yer verilecektir. Araştırmanın önemi, sosyal politika dersi kapsamında öğrencilere yalnızca teorik bilginin aktarılması değil, aynı zamanda sosyal vatandaş olarak bireysel hak ve sorumluluklarının farkında olması ve bu konu ile ilgili bilincin yerleştirilmesi noktasında ortaya çıkmaktadır. Çalışmada içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Sosyal politika dersi veren üniversite, fakülte ve bölümlerin internet sitesinde, öğrenci ders bilgi paketlerinde yer alan bilgiler doğrultusunda çıkarımlar elde edilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.