No abstract

Geçmiş yıllarda Dünya üzerinde birçok krizin eşiğine gelinmiş hatta birçok kriz yaşanmıştır. Bu krizlerin bazıları siyasi sebepli olurken bazıları ise sağlık bazlı krizler olmuştur. Geçmiş dönemlerde 11 Eylül terör saldırısı, Sars salgını gibi bölgesel çapta krizlerin bile küresel etkiler yarattığı ve birçok sektörü etkilediği görülmüştür. Bu örneklerin etkisini düşündüğümüz zaman ise Covid-19 virüs salgını gibi küresel çapta yaşanan bir salgının etkisi küresel çapta büyük olmuştur. Tüm hayatın neredeyse durduğu ve sosyal hayatın azaldığı, iş modellerinin değişikliğe uğradığı bu dönemde seyahatlerde en dip noktaya ulaşmıştır. Bu dönemde başta turizm ve ulaştırma alanları etkilenmiştir.Turizm ve ulaştırma alanında ise bundan en çok etkilenen sektör ise kuşkusuz havacılık sektörüdür. Bu dönemde yolculu uçuşların dip olduğu ve en küçük krizden bile etkilenen hava yollarının bu denli büyük bir krizden zarar görmeden çıkması imkânsız olduğu bilinmektedir. 2019 yılında 42,1 milyon yolcu ve kargo uçuşu gerçekleşirken bu sayı pandemi başladığı andan itibaren 27,6 milyona kadar düşmüştür (IATA,2021). Fakat kargo uçuşlarını tek başına ele aldığımızda ise istatistikler uçuşların yolculu uçuşlar kadar etkilenmediğini ve hatta artış gösterdiğini gözlemleyebiliriz. IATA'nın verilerine göre 2019 yılında 981,571 kargo uçuşu gerçekleşirken 2020 yılında ise 1,008,481 sefer gerçekleşmiştir (IATA,2021) . Bunun en büyük sebebi ise pandemi ile gelen asosyalleşmenin e-ticarete katkısı ve aynı şekilde pandemi ile medikal alandaki sağlık ürünlerinin ulaşımı için en hızlı lojistik aracı hava kargosunun olmasından kaynaklı hava yollarının yerde hizmet vermeyen yolcu uçaklarını da kargo için tahsis etmesi kargo taşımacılığı faaliyetlerini pandemi döneminde negatif yönün aksine pozitif yönde etkilemiştir.

Uçak kiralama kavramı, uçak satın alma maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle havayolu işletmelerinin başvurduğu bir finansman yöntemidir. Bu yöntem, havayolu işletmelerine uçak filosunu hızlı ve kolay bir şekilde genişletme imkânı sunarak esneklik sağlamakta ve aynı zamanda havayolu işletmelerinin nakit akışını korumalarına yardımcı olmaktadır. Uçak kiralama sektöründe yatırım yapmadan önce, sektördeki riskleri ve fırsatları dikkatlice değerlendirmek önem arz etmektedir. Özellikle küresel salgınlar, ekonomik krizler ve bölgesel çatışmalar dikkat edilmesi gereken riskler arasında yer almaktadır. Bu kapsamda, çalışmada, uçak kiralama sektörünün Covid-19 öncesi ve sonrası pazar analizi yapılmıştır. Bu amaçla, literatür taraması yapılmış ve önceki çalışmaların sonuçlarına dayanarak uçak kiralama sektörü hakkında bilgi toplanmıştır. Ayrıca, Covid-19 pandemisi sırasında havayolu endüstrisinde yaşanan gelişmeleri takip etmek için raporlar ve haberlerden oluşan güncel kaynaklar da kullanılmıştır. Yapılan literatür analizde, havayolu işletmeleri için uçak kiralama yönteminin avantajları, Covid-19 pandemisinin sektöre olan etkisi, pandemi sonrası sektördeki trendler ve değişimler ele alınmıştır. Analiz sonuçlarına göre, Covid-19 krizinin yol açtığı talep azalması nedeniyle geniş gövdeli uçak filosuna sahip birçok kiralama şirketinin önemli ölçüde zarar gördüğü belirlenmiştir. Buna karşılık, yeni nesil uçaklar ve dar gövdeli filoya sahip kiralama şirketleri Covid-19 krizi sırasında daha az riskli bir konumda bulunmuştur. Ayrıca uçak kiralama sektöründeki en büyük yeniliğin birleşme ve satın alma faaliyetlerindeki artış olduğu belirlenmiştir.

No abstract

No abstract