In this study we reviewed our experience of hydatid disease of the lung and the liver and discussed the safety and the follow-up results of the one-stage operation. Between 1990 and 2004, 142 patients with pulmonary hydatid disease underwent operation in our clinic. Of these, 27 (19%) patients had cysts located on the dome of the liver, treated with phrenotomy through a right thoracotomy. Hydatid cysts located in the lungs were managed by means of cystotomy. For liver cysts, cystotomy and the inversion of the cavity with sutures was the surgical method of choice, and a drain was left in place. The pulmonary cysts of 12 (8.4%) patients were bilateral and 5 (3.5%) patients had prior surgical treatment of hepatic (n = 1) or pulmonary (n = 4) hydatid cysts. The liver cysts were approached transdiaphragmatically after the lung cysts were excised in 27 (19%) patients. In patients with pulmonary cysts, cystotomy, with or without capitonnage was performed on 123 (86.6%) patients, and wedge resection was performed on 11 (7.7%), segmentectomy was performed on 6 patients (4.2%), and lobectomy was performed on 2 (1.4%) patients. There was no mortality, and only a small number of complications were encountered: empyema in 3, excessive biliary drainage in 2, and bronchopleural fistula in only 1. We suggest that the extraction of pulmonary and hepatic cysts simultaneously through the transthoracic route is a useful and safe surgical technique. This technique also prevents the need for a second operation.
In this study, with volume-controlled ventilation anaesthesia in laparoscopic cholecystectomy, higher tidal volume and lower alveolar-arterial oxygen gradient were achieved after pneumoperitoneum. These findings indicated that VCV mode can provide a better alveolar ventilation than PCV mode in laparoscopic cholecystectomy operations.
ÖZ
GiRiŞAtriyal fibrilasyon (AF) en sık görülen kardiyak aritmidir, atriyal miyositlerdeki elektiriksel aktivitenin bozukluğu ile oluşur. AF serebral tromboemboli zemininde inme ve diğer tromboembolik olaylar, sol ventrikül fonksiyon bozukluğu, kalp yetmezliği gibi mortaliteyi artıran ciddi komplikasyonlar ile birliktedir. Ayrıca hastaneye yatış oranında artma, yaşam kalitesinin bozulması ve egzersiz kapasitesinin azalması gibi nedenlerle morbiditeyi etkilemektedir [1] . AF genel popülasyonun %1-2'sinde ve görülme sıklığı 40-50 yaş aralığındadır. Yaşla birlikte artmakta ve 80 yaşında % 5-15 oranına ulaşmaktadır [2][3][4][5][6] . Erkekler kadınlardan daha fazla etkilenmektedir [7] .EKG'de P dalgalarının yokluğu ve düzensiz RR aralı-ğı saptanması ile AF tanısı konur. Aritminin başlangıç ve seyrine göre paroksismal, ısrarcı ve kalıcı olmak üzere üç sekilde sınıflandırılır. Paroksismal AF 48 saat içinde genellikle kendiliğinden düzelir. Israrcı AF 1 haftadan 1 yıla kadar sürebilir, kendiliğinden düzelmez medikal veya doğru akım (DC) kardiyoversiyon ile sinüs ritmine döndürülebilir (Tablo 1). Kalıcı AF'de medikal veya kardiyoversiyon ile sinüs ritmine dönüş olası olmaz [1,8,9] . AF tanısı EKG ile kolaylıkla konmasına rağmen, birçok hastada asemptomatiktir. Komplikasyonlar gelişene kadar tanı konamayabilir. AF nedeni kardiyovasküler veya değildir. Örneğin, geçirilmiş miyokard infarktüsü, kardiyomiyopati, hipertansiyon, kapak hastalıkları ve kalp yetmezliği kardiyovasküler nedenlerdir. Diyabet, obezite, alkol, hipertiroidi, KOAH ve diğer metabolik bozukluklar ise diğer AF nedenleridir [8,10] .Preoperatif AF tanısı alan hastada anestezist, semptomları hafifletme, hemodinamik stabiliteyi devam ettirme ve kardiyopulmoner komplikasyonları önle-meye odaklanmalıdır. Cerrah ile birlikte anestezist, cerrahiye devam kararına varmadan önce kalp açısın-dan temel laboratuvar ve görüntüleme tetkiklerinin gerekliliğine karar vermelidir [1,11] .
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.