Monumental sculptures, which are positioned at the dominant points of living centers, sometimes depicted with aim of religious and sometimes ideological propaganda, and applied from with reference to the leader figures, have existed in almost every period. Modernn people began to see and perceive the city sculptures, which consist of depictions of leaders and heroic stories most intensely in the 20th century. The relationship of each period and regime with sculptures clearly reveals the relationship of power with society and society with the individual. The study area of this research covers the attacks and destructions made after the changing conjuncture and new regimes to the large statues, which are understood to have been built by the one-man regime of the single-party governments, especially in the post-twentieth century period. It is observed that the sculptures discussed in the research are depicted in very large dimensions and positioned at important points of the settlement area, and ideological, religious or one-man meanings are attributed to these practices. In the examples of ruined and destroyed monuments, the concern for destruction of historical reality, traces of the past and visual history is clearly observed. In the study, how the destroyed monuments reflect the current power and how they are used as an ideological tool has been examined based on the indicators and a current situation assessment has been made.

Erkek egemen düzen bütün dünyada toplumsal cinsiyete hükmetmektedir. Bu açıdan bakıldığında, eril söylem pek çok şeyin yanı sıra gizli yorumlamalarında belirli bir hegomonik bakış açısıyla gerçekleştirilmesini gerektirir. Toplumsal pek çok katmanda yer alan erkek egemen yaklaşım biçimi sanatsal düzlemde kendine yer bulmaktadır. Sanat tarihinde yer edinen baş yapıtların pek çoğunda kadınları güçsüz ve bağımlı kılan erkek egemen bakış açısını tatmin etmek için yaratıldığı görülür. Bu çalışmada sanat yapıtlarındaki toplumsal cinsiyet yorumlayıcı bir metodoloji üzerinden çözümlenmektedir. Toplumsal cinsiyet literatürü ve görsel analiz ile kurulan ilişkide sanatta ataerkinin kadınlar üzerindeki aşağılayıcı etkilerini incelenmektedir. Geniş bir yelpazeye sahip aktivizm içerisinde yer alan Aktivist Sanat görsel sanatların toplumsal cinsiyet farklılığına, ölçüsüzlüğüne ve adaletsizliğine karşı direnme noktasında muhtemel kritik dönüştürücü etkisini de konu edinir. Toplumsal cinsiyet ile ilgili konularda Aktivist Sanat eril dile karşı çıkar. Bu sanat, kamusal alanda kadınları aşağıda konumlandıran veya görmeyen güç merkezlerine karşı durmayı amaçlar.

Çağdaş sanatta ev, fiziksel bir imge olarak mecazi anlamı ve buluşma noktası olma özelliği ile hassas bir yerde durmaktadır. Birçok yapıtta ev; dağılmış, kırılgan, tereddütlü, olanaksız bir yerleşim mekânı olarak betimlenmiştir. Ev, kayıpların ya da eksik kalan şeylerin sessiz, yarım ve değişken bir tanığı olarak katmanlara ayrılıp sunulmakta ve insan hafızasını koruma konusunda duyarlı bir dileği iletme durumunu da içermektedir. Yapıtlardaki ev, deneyim olarak aktarıldığı gibi kişisel ve ruhsal geçmişin incitici durumları arasında hayata geçirilmektedir. Ev’i özne ve nesne ilişkisi içinde ele alınması, kavramın sanat alanında varlık bulan bir imge olarak incelenmesini kolaylaştırmaktadır. Bu bağlamda araştırmada sanatçı-sanat eseri ve ev -mekân ilişkisi çağdaş sanat eserleri ile örneklendirilerek incelenmiş ve bir değerlendirmeye gidilmiştir.

No abstract

Many powers use art as a mean to transform social and political culture. The aim of this study is to examine approach and relationship between the ideological and social conditions of arts, culture and education policy with regard the power in the example of Sculpture Art Education in a eurasia state. This research has been done in accordance with document analysis, which is one of the qualitative research methods.  In this direction, the document analysis covers the years 1923-1956. In the study, art education policies were set out based on the political and cultural influences of the period. In addition, the spread of revolution was examined from the point of how the art of sculpture come true and its interaction with western. The relationship between sculpture education and applied sculptures has been handled with the defined ideological dynamics. Key Words: Art; Education; Ideology, Sculpture Education; Westernization,