The right and wrong mental models that learners have about the changes in the matter have a great importance in understanding the basis of the chemistry. Therefore, the main purpose of this research was to identify students’ misconceptions with regard to physical and chemical change and to come up with models to explain their understanding of this topic. This research was qualitative descriptive with cross-sectional design. The participants were 148 6th graders in Kütahya which is a western city of Turkey. The data were collected through a questionnaire containing five open-ended questions. Additionally, for a more detailed analysis, 28 participants were interviewed to explore the mental models that emerged. Analysis of responses to the questionnaire generated four mental models (Particle Motion Model, Moving Away Particle Model, Particle Motion+Moving Away Particle Model, Macro Model) for physical change and three mental models for chemical change (Changing Particle Model, Moving Away Particle Model and Macro-Micro Change Model). Implications of these results for chemistry education were discussed. Mental models defined in the research can enable teachers of science and researchers to identify difficulties faced by students regarding physical and chemical changes; thus, they can effectively decide which approach to take on to devise scientific models. Keywords: chemical change, chemistry education, mental model, misconceptions, physical change.

Purpose The purpose of this paper is to analyse pedestrian movement and traffic flow in one of the touristic destinations with several public spaces and buildings in the city of Eskisehir. Design/methodology/approach A direct observation method is used to study and analyse pedestrian movement pattern, public transportation routes, traffic density and amount of retail and services on location in order to determine relations between them. Findings The results of this study identified significant impact of public spaces and buildings on flow pattern, both pedestrian and traffic on local neighbourhood, sequentially influencing tourists visiting the location, thus location, orientation and amount of public spaces and buildings can be determined as factors which dictate success of public spaces and touristic destinations. Research limitations/implications In scope of this paper, the relationships between pedestrian movement, traffic flow and public spaces and buildings were studied, although the influence of public transportation on pedestrian movement is indisputable. Originality/value Understanding influences of public spaces and buildings on users of surrounding infrastructures such as walkways, traffic connections and transportation provides additional information on improving the quality of public spaces and touristic destinations and creates basis for developing additional methods for evaluating public spaces and buildings.

Kentteki çizgisel akslar olan köprülerin, artan nüfus ve ihtiyaca göre kentte inşa edilme sayıları artmaktadır. Kentin sınırları değiştikçe, sınır durumları arasında bağlayıcı görev yapan köprüler tasarlanmaktadır. Çalışmada, eski ve yeni kent doku arasındaki diyalogu etkileyen bir dinamik olarak köprüler ele alınmaktadır. Su kentte bir sınır oluşturmaktadır ve iki bölgeyi birbirine bağlayan köprüler bir ara mekân tanımlamaktadır. Tarihi ve doğal ögeleri barındıran Amasya kent dokusu içerisinde Hatuniye Mahallesi genelinde yaya köprüsü tasarımı çalışması yapılmıştır. 6 haftalık mimari tasarım atölye sürecini kapsayan bu çalışmada, köprülerin yalnızca strüktürel bir eleman olarak ele alınmasından ziyade Amasya kenti ile diyalog kurması hedeflenmiştir. Çalışmanın amacı, kentle ilişkiyi kurma bağlamında yapılan köprü çalışmalarının salt bağlantı kurmasından ziyade yeni bir program öneren yaklaşımlar geliştirmektir. Programatik bir tasarım girişimi geliştirilmesi hedeflenen çalışmada, Yeşilırmak’a daha fazla temas etmek, topografyanın oluşturduğu sınırların aşılması ve tasarımın temas ettiği noktalarda meydana getirebileceği potansiyeller üzerine yoğunlaşılmıştır. Kültürel rotanın bir parçası olan kentin kimliğinde önemli yere sahip olan bağlantı noktalarının yeniden yorumlanarak, yapılacak olan tasarımların kentle kurduğu diyalogun ilişkisi üzerinden tasarım yaklaşımları geliştirilmiştir. Çalışmanın yöntemi, iki aşama olarak belirlenmiştir. Birinci aşamada köprülerin kent ile kurduğu ilişkinin mekâna yansımaları ve kentte meydana getirdiği etkiler sunum halinde öğrencilere aktarılmıştır. İkinci aşamada, grup çalışmaları yapılarak mevcut kentsel durum analiz edildikten sonra geliştirilen tasarım yaklaşımları değerlendirilmektedir. Üretilen çalışmaların ifade edilme biçimleri üzerinden temas noktalarında meydana getirebileceği etkiler, öğrenci çalışmaları üzerinden tartışılmaktadır.

No abstract