Amaç: Çalışmanın amacı hastaların anestezi, anestezi uzmanı ve görevleri hakkındaki bilgilerini saptamak ve hastaların anesteziye yönelik endişe ve korkularını araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Operasyonu planlanan hastalara anestezi polikliniğinde 32 soruluk bir anket formu uygulandı. Anket, hastaların sosyodemografik özelliklerinin yanı sıra anestezi hakkında bilgileri, anestezistler ve görevleri konusunda bilgileri ve anesteziden duydukları endişeleri konularında soruları içermekteydi. 500 hastaya ulaşılması planlandı. Bulgular: Doldurulan 500 anket formundan 480 tanesi değerlendirmeye uygundu. Katılımcıların %44.2'si anestezistin uzman hekim olduğunu biliyordu; %73.3'ü anestezi uygulamasının anestezi uzmanı tarafından yapıldığını düşünüyordu. Katılımcıların %26'sı anestezi sırasında takibin anestezi uzmanı tarafından yapıldığını; %10'u operasyon sırasında bir problem çıktığında gerekli tedavinin anestezi uzmanı tarafından yapılacağını düşünüyordu. Katılımcıların %66.5'i operasyon sonu ağrı çekmekten, %46.5'i anesteziden uyanamamaktan, %47.7'si operasyon sırasında uyanmaktan, %36'sı anestezistin bilgisiz ya da deneyimsiz olmasından korkuyordu. Sonuç: Çalışmamızda, anestezi uzmanlarının vaka takibinde, operasyon sırasında meydana çıkan sorunların çözümünde ve postoperatif ağrı yönetimindeki rolünün hastalar tarafından bilinirliği az olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Anestezi; anestezi korkusu; bilgi. Abstract A nestezi alanında izlenen pek çok gelişmeyle birlikte anestezi uzmanları ameliyathanede olduğu kadar yoğun ba-kım, ağrı klinikleri ve acil servis gibi hastanelerin pek çok biriminde görev almaktadır. Buna rağmen, hastaların anestezi

Ethics Committee ApprovalLocal Ethics Committee approval was obtained from Zekai Tahir Burak Women's Health Training and Research Hospital Ethics Committee on 26.12.2013 with the decision numbered 21. All procedures in this study involving human participants were performed in accordance with the 1964 Helsinki Declaration and its later amendments.

Aim: Colloids are effective in volume resuscitation but they have been shown to have negative impacts on fibrin formation. The aim of this study is to evaluate the effect of using low dose HES solutions on fibrinogen level in cesarean operations. Material and Method: 100 women, scheduled for cesarean surgery with spinal anesthesia were enrolled in the study. Patients were assigned to receive hydroxyethyl starch (HES) 130/0.4 in addition to a basic infusion of Ringer's lactate (RL) solution (GROUP HES) or exclusively RL solution throughout the intraoperative study period (GROUP RL). Patients in the Group HES received HES 130/0.4 8 ml.kg -1 h -1 with RL solution 5 mL.kg -1 .h -1 and Group RL received RL solution 20 mL kg -1 .h -1 . Fibrinogen, haemoglobin, platelet values were recorded preoperatively and at postoperative first hour. Results: HES 130/0.4 was used only in Group HES, amount consumed was 418±90 mL. Ringer's lactate consumption was 276±58 mL for Group HES and 1197±197 mL for Group RL. There was a significant change in haemoglobin and fibrinogen values before and after surgery between groups. The mean decrease in fibrinogen was 92.18±60.12 mg/dL in Group HES and 65.70±83.61 mg/dL in Group RL. Conclusion: HES 130/0.4 solution can be used in elective cesarean operations without predicted or active hemorrhage. When there is a hemorrhage of any reason in HES 130/0.4 used cases, the decrease in fibrinogen level must be anticipated and rapid replacement of fibrinogen must be kept in mind.

No abstract