Bu araştırmada, Covid-19 pandemisi sürecinde öğrencilerin stres, anksiyete, depresyon, korku düzeyleri ve ilişkili faktörleri, literatür taraması yaparak incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada, 27.12.2019-30.12.2020 tarihleri arasında elektronik veri tabanları "Covid-19, pandemi, ruh sağlığı, öğrenciler", "Covid-19, pandemic, mental health, students" anahtar sözcükleri kullanılarak taranmıştır. Tarama sonucunda 562 çalışmaya ulaşılmış olup 22 makale çalışmaya dahil edilmiştir. Yaş aralığı 14-33 arasında olan öğrencilerin anksiyete, korku ve depresyon düzeyinin, cinsiyet, hastalık durumu, enfeksiyon bulaşma kaygı düzeyi, hastalık ile ilgili bilgi düzeyi, koruyucu ekipmanların yeterliliği, aile yapısı, ekonomik şartlar, sosyal destek düzeyi, ebeveynler ile yaşama durumu, hastalığa bakış açısı ve madde kullanımı ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Sonuçlar, genellikle öğrencilerin orta düzeyde anksiyete yaşadığını göstermektedir. Korku, depresyon ve stres düzeyleri ise çalışmalarda farklılık göstermektedir. Kızlarda anksiyete ve depresyon düzeyi erkeklere göre daha yüksektir.
The aim of this study is to examine the weight gain, mental symptoms and self-esteem in patients with schizophrenia undergoing treatment at a community mental health center (CMHC). The study is conducted with 103 schizophrenic patients between 01.08.2021 – 01.02.2022. The data was collected with Personal Information Form, Rosenberg Self-esteem Scale, and Positive and Negative Syndrome Scale (PANSS). 35% of the patients are women, 43.7% are single, and 48.5% are between the ages of 45-64. There was no significant increase between the patients’ weigh measurement value in the first month (x̄=81.185) and the measurement value at the end of six months (x̄=81.320). The decrease in the self-esteem scale mean score at the end of six months (x̄=1.317) was not found significant, when compared to the self-esteem scale mean score in the first month (x̄=1452). The PANSS General Psychopathology subscale mean score was found to be statistically lower at the end of the six-month follow-up (x̄=26.418), compared to the first month mean score (x̄=27.136). There was no significant difference between weight gain, self-esteem, and PANSS positive/negative symptoms in the six-month follow-up of patients with schizophrenia enrolled in CMHC. A significant difference was discovered between the first and sixth-month measurements in PANSS general psychopathology symptoms. It is detected that gender, working status, atypical and mixed antipsychotics use, smoking status, and changes in daytime sleeping habits affect mental symptoms.
Objective: The aim of this study is to examine the online compulsive buying behavior and the affecting factors in individuals during the Covid-19 pandemic. Method: The descriptive and cross-sectional study was conducted online between 15.09.2021 and 15.10.2021 with 308 people due to the Covid-19. The snowball method was used to collect the data in the study conducted with individuals aged between 18-60 years. The data were collected with the “Sociodemographic Descriptive Information Form” and “Compulsive Online Buying Scale” prepared through Google forms. Results: The mean score of the COBS was 21.19±20.09. 85.7% of the participants are women and 14.3% are men. The mean age of the individuals participating in the study was 24.89±8.79. 81.5% of the participants are single, 85.7% live in nuclear family type. 72.1% of them have middle income level, 76.9% of them are university graduates. While 44% of individuals used the internet for 1-2 hours on weekdays before the pandemic; During the pandemic process, 40.6% of daily internet use is more than 6 hours. Before the pandemic, 37% of the weekend internet use was used for 3-5 hours, while during the pandemic, 41.6% used it for more than 6 hours per day. Conclusion: Participants appear to have mild compulsive online buying disorder. It’s seen that the level of education, the way of spending free time, the purpose of using the internet the most, the most preferred product in internet shopping and smoking status affect compulsive online buying behavior.
Randomize kontrollü olarak yapılan bu araştırmada antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylere verilen sekiz oturumluk psikoeğitimin öfke davranışları üzerindeki etkisi incelendi. Araştırmanın örneklemini bir askeri hastanenin psikiyatri polikliniğine başvuran antisosyal kişilik bozukluğu tanısı olan 62 hasta basit rastgele örnekleme yöntemiyle seçilerek oluşturdu (deney grubu=32, kontrol grubu=30). Çalışmanın verileri Tanıtıcı Bilgi Formu ve Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarz Ölçeği (SÖÖİTÖ) kullanılarak toplandı. Deney ve kontrol grubuna uygulanan öntest sonrasında deney grubuna sekiz oturumdan oluşan psikoeğitim uygulandı. Kontrol grubuna herhangi bir girişim uygulanmadı. Deney grubunun eğitimlerinin sonunda hem deney hem kontrol grubuna sontest ve sontestten sonraki birinci ayda ve üçüncü ayda izlem testi uygulandı. Deney ve kontrol grubundaki hastaların son test ve izlemlerinde SÖÖİTÖ puanı karşılaştırıldığında anlamlı fark saptandı. Deney grubundaki bireylerin, SÖÖİTÖ'nün tüm alt boyutlarından aldıkları puan ortalamalarının, tekrarlayan ölçümlerdeki değişiminin istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı olduğu görüldü. Psikoeğitimin antisosyal kişilik bozukluğu hastalarında öfke davranışını kontrol etmede ve uygun şekilde ifade edebilmede etkili olduğu bulundu. Öfke kontrolünü öğretmek, bireylerin daha üretken ve kontrollü bireyler olma yeteneklerini etkilemektedir. Bu eğitimin devamlılığının sağlanmasının kişilere fayda sağlayacağı düşünülmektedir.
Amaç: Bu çalışma acil serviste çalışan hemşirelerin aleksitimi ve depresyon düzeyleri ile bunları etkileyen faktörleri incelemek amacıyla yapılmıştır.Materyal ve Metot: Tanımlayıcı, kesitsel ve ilişki arayıcı tipte yapılan araştırmanın verileri “Kişisel Bilgi Formu”, “Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ-20)” ve “Beck Depresyon Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler (sayı, ortalama, yüzde dağılımları) t testi, tek yönlü varyans analizi, Scheffe ve Tukey testleri ile Pearson testleri kullanılmıştır. Aleksitiminin depresyon üzerindeki etkisini belirlemek için simple linear regresyon analizi yapılmıştır.Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin TAÖ-20 toplam puanı 51,89±10,01 ve Beck Depresyon ölçeği toplam puanı 10,84±8,33 olarak bulunmuştur. Hemşirelerin medeni durumu, eğitim durumu, gelir durumu, acil serviste çalışma memnuniyeti, duygularını ifade edebilme, kronik hastalığın varlığı ve sürekli ilaç kullanma durumları istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (Sırasıyla; p= 0,041, p=0,014, p=0,013, p=0,013, p=0,028, p=0,017, p=0,022).Sonuç: Araştırmaya katılan hemşirelerde hafif düzeyde aleksitimi ve depresyon olduğu görülmektedir. Acil serviste çalışmaktan memnun olmayanların, duygularını ifade edemeyenlerin, kendisinde ve ailesinde kronik hastalığı olmayanların TAÖ-20 toplam puanları daha yüksektir (p<0,05). Aleksitimi ile depresyon puanları arasında pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.