ÖzetBu araştırmanın amacı okul öncesi öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumları ile iletişim becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın modeli ilişkisel tarama modelidir. Araştırmanın çalışma grubunu 2011-2012 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı'nda öğrenim gören 180 birinci ve dördüncü sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarının iletişim becerilerini ölçmek için Ersanlı ve Balcı (1998) tarafından geliştirilen Öğretmen İletişim Becerileri Ölçeği ile öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları ölçmek için Şaban (2006) tarafından geliştirilen Öğretmenlik Meslek Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının cinsiyet ve sınıf değişkenlerinin iletişim becerileri ve mesleğe yönelik tutumları üzerinde anlamlı fark yaratmadığı saptanmıştır. Öğretmenlik mesleğine yönelik tutumun alt boyutlarından değer alt boyutu ile öğretmen adaylarının iletişim becerileri arasında düşük düzeyde anlamlı bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: İletişim becerileri, öğretmenlik mesleğine yönelik tutum, öğretmen adayları. AbstractThe aim of this study is to examine the relationship between preschool teacher candidates' communication skills and attitudes towards the teaching profession. In Sakarya University Preschool Education Department students constitue the study population. A total of 180 first and fourth grade students consist of research sample. Teachers Communication Skills Inventory developed by Ersanlı&Balcı (1998) and Teaching Professional Attitude Scale developed by Şaban (2006) were used as data collection tools. As a result of research both candidate teachers' communication skills and their attitudes towards teaching profession were not differed significantly by gender and grade variables. It was also determined that there is a significant and positive correlation between candidate teachers' communication skills and value sub-dimension of the scale.
Bu araĢtırmada, okul öncesi dönem çocuklarının benlik algıları, mizaçları ve sosyal becerileri arasındaki iliĢkilerin incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırma iliĢkisel tarama modelinde yürütülmüĢtür. AraĢtırmanın örneklem grubu; Erzurum il merkezine bağlı devlete ait okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 300 çocuktan oluĢturulmuĢtur. Veriler; kiĢisel bilgi formu, DeMoulin Çocuklar için Benlik Algısı Ölçeği, Çocuklar için Kısa Mizaç Ölçeği ile Okul Öncesi Çocuklar için Sosyal Beceri Formu kullanılarak toplanmıĢtır. Verilerin analizi sonucunda; benlik algısı, mizaç ve sosyal beceriler arasında anlamlı bir iliĢki bulunmamıĢtır. AraĢtırmada çocukların benlik algılarına yönelik yüksek puan elde ettikleri yanıtların özellikle "oyun oynama", "arkadaĢlık iliĢkileri", "öğretmen gibi önem verilen kiĢilerin ev ziyaretinde bulunması" üzerine yoğunlaĢtığı; düĢük puan elde ettikleri yanıtların ise "arkadaĢları tarafından verilen olumsuz tepkilere" yönelik yoğunlaĢtığı görülmüĢtür. Çocukların mizaç özelliklerine yönelik annelerin verdikleri yanıtlar, çocukların "uyku ve tuvalet gibi rutin ihtiyaçlarda değiĢken olmayan tutarlılıkta davranıĢlar sergiledikleri" yönündedir. Çocukların sosyal becerilerine yönelik verilen yanıtlarda; "ismini söyleme ve dinleme" gibi temel sosyal beceriler ile "sözel yönergelere uyma" gibi ileri sosyal beceriler üzerine yoğunlaĢtığı görüĢmüĢtür. AraĢtırmada; okul öncesi dönem çocuklarının benlik algısı toplam puan, öz saygı ve öz yeterlilik puanlarının kız çocukların lehine anlamlı farklılık gösterdiği; mizaç toplam puan ve alt boyutları ile sosyal becerilerinin kız ya da erkek olmalarına göre farklılık göstermediği sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bununla birlikte sosyal becerinin yordayıcısı olarak mizaç ve benlik algısı incelenmiĢ; bu değiĢkenlerin sosyal beceriyi yordamadığı ancak mizacın sosyal becerilerle benlik algısına göre iliĢkili düzeyinin yüksek olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.
The current study conducted to investigate the opinions of pre-service preschool and primary school teachers about the preschool and primary school programs employed the embedded multiple-case study design, one of the qualitative research methods. The data of the study were collected from the interviews made by total 60 senior pre-service preschool and primary school teachers attending in Marmara University Atatürk Faculty of Education in 2015-2016 academic year by employing a multiple sampling method. As a data collection tool, a semi-structured interview form developed by the researchers was used. In the determination and interpretation of the pre-service teachers' opinions related to each theme, frequencies were used. When the data of the study were analyzed, it was found that the pre-service teachers from these two departments think that they are not well informed about the preschool and elementary school programs but they are aware that they need to be knowledgeable about these two levels of schooling succeeding thus feeding each other. Moreover, when the pre-service teachers from these two departments were asked their opinions about developmental characteristics, skills and competencies to be possessed by a child to be able to start elementary education, they mostly emphasized physical/psycho-motor development, preparedness level, self-care and language skills.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.