ÖzPurpose: Lung cancer is one of the most common cancers worldwide and smoking plays an important role in the development of lung cancer. The study aims to determine the impact of a lung cancer diagnosis on the period of smoking habits. Also, we aimed to find out the factors affecting smoking cessation in patients after being diagnosed with lung cancer. Materials and Methods: Our study is a descriptive study with 410 patients diagnosed with lung cancer and who had a history of smoking in a training and research hospital in Izmir between April and December 2018. The sociodemographic characteristics of the patients, smoking history, smoking status after the diagnosis, the duration of smoking cessation after the diagnosis, the relationship between smoking and lung cancer disease were investigated. Results:The mean age of the participants was 60.41±14.85 and 62.7% of the patients were male. Quitting smoking rate was significantly increased and the number of cigarettes smoked daily was decreased after the diagnosis of lung cancer. The rate of quitting smoking after the diagnosis was higher in male patients compared to female patients and the smoking cessation rate was found to be higher in employees. The smoking cessation rate of those who do not use alcohol is significantly higher. The smoking cessation rate was higher in the first year after the diagnosis of lung cancer. Conclusions: This study showed that the majority of the patients had quit smoking after the diagnosis of lung cancer.Amaç: Akciğer kanseri dünyada en sık görülen kanserlerden biri olup, kanser gelişiminde en önemli rolü sigara oynamaktadır. Çalışmamızda akciğer kanseri tanısı almış ve aktif sigara içen hastalarda kanser tanısı aldıktan sonra sigara içme durumlarının nasıl etkilendiği ve bırakma üzerine etkili faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız Nisan-Aralık 2018 tarihlerinde İzmir'de bir eğitim ve araştırma hastanesinde akciğer kanseri tanısı almış ve sigara öyküsü olan 410 kişi ile yapılmış tanımlayıcı ve kesitsel bir araştırmadır. Hastaların sosyo-demografik özellikleri, sigara öyküsü, tanı sonrası sigarayı bırakıp bırakmadığı, sigarayı tanı aldıktan ne kadar surer sonar bıraktığı, sigara kullanımı ile akciğer kanseri hastalığı arasında ilişki incelenmiştir. Bulgular: Yaşlarının ortalaması 60.41±14.85 olan hastaların %62.7'si erkektir. Hastaların akciğer kanseri tanı sonrasında sigarayı bırakmaları anlamlı olarak artmış ve günlük içtikleri sigara sayısı anlamlı olarak azalmştır. Sigara bırakmada erkeklerin kadınlara göre ve çalışanların sigara bırakma oranları oranı yüksek bulundu. Alkol kullanmayanların sigara bırakma oranı anlamlı şekilde fazladır. Sigara bırakma zamanı ilk bir yıl içinde fazladır. Sonuç: Bu çalışma ile aktif sigara içicilerinin büyük bir kısmının akciğer kanser tanısı aldıktan sonra sigarayı bıraktıkları tespit edilmiştir.
AimTo examine the relationship between mental health continuum and care dependence of hospitalized patients, who were diagnosed with chronic obstructive pulmonary disease (COPD).DesignDescriptive, cross‐sectional study.MethodsThe data were obtained from 448 inpatients diagnosed with COPD, who were treated in clinics, by utilizing questionnaires and face‐to‐face interviews between November 2021 and February 2022. The Mental Health Continuum Short Form and Care Dependency Scale were used by the researchers with the sociodemographic and clinical characteristics form created in line with the literature. The data were analysed using the SPSS 23.0 software.ResultsIt was determined that a moderately significant positive relationship between mental health continuum and care dependency. In addition, the patient's perception of own health, disease stage and severity of dyspnoea were also found to be associated with mental health and care dependency. Gender, marital status, employment status and income level were found to be associated with mental health continuum, but not with care dependency. Advanced age, low educational level, alcohol consumption, antidepressant use and comorbidities were found to be associated with both care dependency and mental health continuum.ConclusionIndividuals with COPD who have low mental health, poor health perception, high disease stage and dyspnoea severity have high care dependency.ImpactIn this study, it was revealed that the level of mental health continuum was significantly associated with care dependency in individuals with COPD; in addition, the individual's perception of poor health, disease stage and dyspnoea severity were other factors associated with care dependency. It is important for nurses working with individuals with COPD to evaluate the mental health of individuals with poor health perception, high disease stage and dyspnoea severity and to plan appropriate interventions to reduce care dependency.Patient or Public ContributionNo patient or public contribution was required in the design, conduct, analysis or interpretation of this study. Patients/public members only contributed to data collection. Data were obtained from patients hospitalized in the chest diseases clinic of a training and research hospital.
Giriş: Pandemi döneminde sağlık çalışanlarında COVID-19 korkusu, sağlık çalışanların tükenmişliklerine etkilereyek onların duygusal, duyarsızlaşma ve mesleki başarı duygusunda azalmaya neden olmuştur. Amaç: Bu çalışmanın amacı, bir pandemi hastanesindeki sağlık çalışanlarının COVID-19 korkusunun tükenmişlik ile ilişkisinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız tanımlayıcı, kesitsel ve ilişkisel olup örneklemini İzmir’de bir pandemi hastanesinde görev yapan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 400 sağlık çalışanı oluşturmuştur. Bulgular: Sağlık çalışanlarının yaş ortalaması 38.11±8.13; %49.9’u hemşire, %23’ü hekimdir. Katılımcıların %65.7’si COVID-19 geçirmediğini, %36.5’i pandemi döneminde evini ayırdığını, %61’i ise pandemi döneminde bakmakla yükümlü olduğu bireyler olduğunu ifade etmiştir. Çalışanların ölçeklere verdikleri puan ortalamaları ise COVID-19 korkusu vizüel analog skala 7.12±2.25 (0-10), COVID-19 korkusu ölçeği 3.20±0.89; tükenmişlik alt boyutlarından duygusal tükenme 27.57±6.85; duyarsızlaşma 10.71±3.88; kişisel başarı ise 29.64±5.55’tir. Yapılan değerlendirme sonucunda COVID-19 korkusunun tükenmişlik puanları ile ilişkisi olmadığı bulunmuştur. Sonuç: Bu çalışmadan elde edilen veriler doğrultusunda COVID-19 korkusu ile tükenmişlik alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamasına karşın pandemi döneminde en ön cephede yer alan her meslekten sağlık çalışanının COVID-19 korkusu ile duygusal tükenme yaşamalarına karşın duyarsızlaşma puanlarının oldukça düşük olması ve kişisel başarı puanlarının ise yüksek olması, verdikleri ayakta kalma mücadelesinden kaynaklı olduğu düşünülmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.