ÖzDijital transformasyon çağında yeni medya olarak adlandırılan sosyal ve dijital medya uygulamaları sporcu, firma ve tüketiciler/taraftarlar arasındaki etkileşimi farklı bir boyuta taşımıştır. Mobil teknolojilerinde katkısıyla mekan ve zaman engeli tanımaksızın paylaşım yapma imkanı doğmuştur. Spor organizasyonları büyük maliyetlerle düzenlendiğinden sponsorsuz bu organizasyonların üstesinden gelmek mümkün değildir. Bu noktada organizasyonlara ekonomik destek veren sponsor kuruluşlar ile bu desteği vermeksizin farklı gerilla pazarlama yöntemleri ile rekabet avantajı sağlamak isteyen markalar arasında büyük bir mücadele başlamıştır. Pazarlamanın yaratıcılık ile neredeyse eşanlamlı düşünüldüğü günümüzde sinsi pazarlama (ambush marketing) yöntemleri spor organizasyonlarında sıkılıkla kullanılır olmuştur. Olimpiyat oyunları da bu mücadelenin en büyük savaş alanı olarak görülmektedir. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) de özellikle sosyal ve dijital medya kullanımının etkinliğinin arttığı 2012 Londra olimpiyatları ile birlikte önlemlerini artırmış ve sponsor markaların haklarını koruyan düzenlemeler getirmiştir. 2016 Rio olimpiyatlarında ise daha ileri gidilerek sosyal ve dijital medya düzenlemeleri adı altında olimpiyat sözleşmesinin 40 nolu kuralına dayanılarak yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelere rağmen 2016 Rio olimpiyatlarında yine yaratıcı sinsi pazarlama vakaalarıyla karşılaşılmıştr. Bu çalışma kapsamında spor organizasyonlarında sosyal ve dijital medya uygulamaları, bu yeni medya kanalıyla yapılan pazarlama faaliyetleri ve bu faaliyetler karşısında geliştirilen önlemler ve bu önlemlerin etkinliği incelenmiş ve bu mücadele alanının geleceğine yönelik öngörü ve tespitler yapılmıştır.
Kaos ve örgütsel değişim kavramları arasındaki ilişki çoğu zaman tek bir sonuca karşılık gelmeyebilir. Kaos kavramı sosyal yaşamda olumsuz anlamda kullanılsa da, hem sosyal bilimlerde hem de pozitif bilimlerde olumsuz bir durumdan fazlasını, değişimi de ifade etmektedir. Bu noktada, bu çalışmanın da amacı, kaosun Türkiye profesyonel futbol kulüplerinde gerçekleştirilmeye çalışılan değişimleri nasıl etkilediğini ve uzun vadede doğurduğu sonuçları incelemektir. Bu amaç ile değişim süreçlerinin iç dinamikleri de ortaya çıkarılarak, kaosun bu süreçleri nasıl şekillendirdiği incelenmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda, 4 farklı futbol liginde görev alan 14 üst düzey kulüp yöneticisi ile derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Derinlemesine görüşmeler; yarı yapılandırılmış olarak oluşturulmuş ve literatür ile futbol kulüplerinin genel durumundan beslenerek oluşturulan sorularla gerçekleştirilmiştir. Araştırma deseni olarak fenomenoloji yönteminin seçildiği çalışmada, toplanan veriler içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Araştırma bulguları, kaosun futbol kulüplerinin statik yapılarından çıkmasını ve böylece örgütsel değişime uygun ortamın oluşmasını sağladığını ancak buna rağmen, kulüp iç ve dış etkenlerinin bu gerçekleşen değişimlerin faydalı olmasını engellediğini göstermektedir. Bulgular, profesyonel kulüplerin aşırı esnek örgütsel yapılarının kaos veya düzensizlik karşısında sistematik hareket edip düzeni sağlayacak mekanizmalara sahip olmadığına işaret etmektedir. Sonuç olarak, kulüplerin temel problemlerine çözüm bulmadan gerçekleştirmeye çalıştıkları değişimler uzun vadede daha büyük sorunları ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca, araştırmaya katılan kulüp yöneticilerinin kişisel sebepleri değişimlerde örgütsel hedeflerden daha önemli bir rol oynamıştır.
Çalışmada IT projelerinde başarıyı sağlayacak kritik faktörlerin belirlenmesine yönelik bir yazın taraması sunulmaktadır. Tarama bilimsel dergileri, konferans bildirilerini ve doktora tezlerini kapsamaktadır. Yazın taraması sonucunda tüm IT projelerinde geçerli 20 kritik başarı faktörü saptanmış; örgütsel, kullanıcı odaklı, proje odaklı ve teknolojik olmak üzere 4 grupta sınıflandırılmıştır. Bu çalışmanın bulgularına göre “üst yönetimin projeye desteği ve aktif katılımı”, “proje ekibinin yetkinliği”, “etkin proje yönetimi”, “net hedeflerin konulması, görevlerin belirlenmesi”, “proje içi ve dışı etkin iletişim”, “değişim yönetimi”, “uygun teknoloji kullanımı, sistem altyapısı”, “kullanıcının sürece aktif katkısı”, “proje hamisi”, “kullanıcı eğitimi” kritik başarı faktörleri en sık atıf alan faktörler olarak belirlenmiştir.
İşletmelerin faaliyet alanlarındaki globalleşme eğilimleri ve teknolojik gelişmeler, özellikle stratejik yönetim kapsamında risk ve fırsatların birlikte değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Stratejik yönetim işletmenin kendi potansiyelinin ve işletme çevresindeki faktörlerin belirlenmesini ve bu faktörlerin etkilerinin kontrol altında tutulmasını gerektirmektedir. Yönetim, pazarlama ve enformasyon teknolojileri alanındaki birçok yöntem ve araçtan faydalanan rekabet istihbaratı (Rİ) süreci, istihbarat kullanıcılarının ihtiyaçlarının belirlenmesi, işletme içinden ve çevresinden enformasyonun elde edilmesi, enformasyonun işlenmesi, analizi ve istihbarat kullanıcıları ile paylaşılması olmak üzere beş temel aşamadan meydana gelmektedir. Ancak işletme içi ve dışı tehditlere karşı hazırlıklı olan, fırsatları hızlı bir biçimde algılayan ve rakiplerden önce değerlendiren işletmeler başarılı olabilecektir. Bu kapsamda Rİ işletmelere yol gösterici bir niteliğe sahiptir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.