No abstract

ABSTRACT. This study investigated the relationships between the motivation, gender, grade level and academic achievement using adapted Intrinsic and Extrinsic Motivation Scale (IEMS). The survey method was used in the research. The sample consists of 994 secondary school students in Istanbul during the 2013-2014 academic year. Data was analyzed through confirmatory factor analysis and MANOVA. The findings indicated that the IEMS was a valid and reliable scale for determining the motivation orientations of secondary school students. It was found that the extrinsic motivation scores differ significantly with respect to grade level, while the intrinsic motivation scores showed significant differences according to gender, grade level and academic achievement. An analysis of the gender and grade level variables revealed significant differences in the intrinsic motivation scores. The findings of the study are discussed based on the literature. Keywords: intrinsic motivation, extrinsic motivation, academic achievement, scale adaptation SUMMARY Purpose and Significance: Students face various learning tasks during their academic life, and their motivation orientations are among the important factors explaining performance differences in these learning tasks. Motivation orientations are considered in two dimensions, being intrinsic and extrinsic. By this point, assessment of motivation orientations becomes an important issue. Based on the literature, it can be concluded without doubt that intrinsic and extrinsic motivation have complete opposite characteristics. The initial purpose of the study was to adapt the IEMS as an assessment tool which handles intrinsic and extrinsic motivation separately, and by this way allows their independent evaluation. On the other hand, motivation orientations enhance the understanding of the driving force that promotes learning, as well as the organization of the learning process accordingly. In this regard, the second purpose of the study was to analyze the relationships between motivation, gender, grade level and academic achievement using IEMS.

Bu çalışmada, okul öncesi çocukların sözlü ve sözsüz etkileşimlerine ve anlatım özelliklerine dayalı sosyal-duygusal öğrenme davranışlarının, dijital öyküleme etkinlikleri aracılığıyla nasıl bir değişim gösterdiği incelenmiştir. Çalışma, sistematik gözleme dayalı olarak çocuk davranışlarının değişimi ve gelişimiyle ilgili nitel verilerin elde edildiği boylamsal bir araştırmadır. Çalışma grubunu, dört uygulama anaokulunda gerçekleştirilen ve her biri ortalama 15 ders oturumu süren üç dijital öyküleme projesine katılan 48-60 aylık toplam 55 çocuk oluşturmaktadır. Veriler, araştırmacılar tarafından geliştirilen ve çocukların sosyal-duygusal öğrenme davranışlarının kaydedildiği gözlem gridiyle ve öğretmenlerin açıklama ve anekdot kayıtlarıyla elde edilmiştir. Veriler, betimsel ve grafiksel tekniklerle çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda dijital öykülemenin, çocukların sosyal-duygusal öğrenme davranışlarına önemli katkılar getirdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Problem Statement: In order to provide equal educational opportunities for students, teachers should encourage their students to have an effective voice concerning social justice. Studies reveal that teachers face trouble when transferring from the concept of social justice as theory to social justice as practice. A scale which will be developed on social justice may enable teachers to better comprehend the process of movement from attitude to action. Moreover, examining which factors affect teachers' behaviors towards social justice will contribute to the arrangement of social justice studies in learning environments. Purpose of the Study:The primary aim of the study is to analyze the psychometric characteristics of the Social Justice Scale's Turkish form. The secondary aim is to determine the effects of social justice attitudes, subjective norms and perceived behavioral control on behavioral intentions. Method:The scale adaptation process was conducted with 515 participants (376 female, 139 male), and structural equation modeling was conducted with 410 (313 female, 97 male) participants. The data were collected through the Social Justice Scale. In analyzing the data, Pearson Correlation Coefficients, confirmatory factor analysis and Cronbach Alpha coefficients were utilized. The effects of social justice attitudes, subjective norms and perceived behavioral control on behavioral intentions were analyzed through structural equation modeling.Findings and Results: Linguistic equivalence of the scale was obtained p=.00, p<.01. After confirmatory factor analysis, the fit indices χ 2 =671.15,

Bu araştırmanın amacı, lise 9. sınıf öğrencilerinin öğrenme yaklaşımları profilinin belirlenerek derin ve yüzeysel öğrenme yaklaşımlarının kız ve erkek öğrencilerde nasıl şekillendiğinin ortaya koyulmasıdır. Araştırma tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırmanın evreni, Türkiye'de bulunan genel ortaöğretim kurumlarında 9. sınıf düzeyinde öğrenim görmekte olan öğrencilerden oluşmuştur. Araştırma örneklemi kapsamına, her bölgeden üç il, her ilden iki okul ve her okuldan da 9. sınıfta öğrenim görmekte olan iki sınıfın öğrencileri alınmış; geri dönüşler sonucunda toplam 34 okuldan gelen veriler değerlendirilmiştir. Bu kapsamda araştırmaya, 919 kız, 941 erkek olmak üzere toplam 1860 öğrenci katılmıştır. Araştırma verileri, "Öğrenme Yaklaşımları Envanteri" ile toplanmıştır. Verilerin analizinde, ilk olarak derin ve yüzeysel yaklaşıma ait ortalama puanları hesaplanmıştır. İkinci olarak, derin ve yüzeysel yaklaşıma ait ortalama puanları arasında cinsiyete göre anlamlı bir farklılık olup olmadığını belirlemek amacıyla bağımsız gruplar için t testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, öğrencilerin hem derin hem de yüzeysel öğrenme boyutunda ortalamanın üstünde puan aldıklarını göstermiş ve öğrencilerin derin öğrenme puanlarının yüzeysel öğrenme puanlarına göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Derin öğrenme puanları arasında cinsiyete göre kızların lehine anlamlı farklılık bulunurken, yüzeysel öğrenme puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Elde edilen bulgular ilgili alanyazın ışığında tartışılmıştır.