Mustard is grown in mild winter regions as late fall and in hard winter regions as late spring crop. Mustard has high degree of adaptability under wide range of climatic conditions in Turkey. Temperature is an important weather parameter affecting the growth and development of the mustard. The sum growing degree day (GDD) for a growing season is related to plant development which is depends on the accumulation of heat. The aim of this study was to determine the adaptation of mustard, under sowing seasons (spring and fall sowing) and locations in terms of crop growth (emergence, 50% flowering, physiological maturity, and sum growing degree days) and seed yield of mustard. Two-year field experiments in a split-plot design with four replications were carried out during 2013-14 and 2014-15 growing seasons at eight different ecological locations. These locations included Ankara,
Bitki yetiştiriciliğinde iklimsel faktörler büyük önem arz etmektedir. Bunların başında sıcaklık faktörü gelmektedir. Bu nedenle bu çalışmada sıcaklık parametresi ele alınmış, ülkemizde meyve, sebze, süs bitkileri ve orman ağaçları gibi alanlarda yetiştiricilik yapanların kullanabilecekleri bitkisel üretimde önemli olan sıcaklıkla ilgili alt ve üst sınır değerlerinin dağılımını gösteren haritaların üretilmesi amaçlanmıştır. Gelişmiş ülkelerde bu çalışmalar uzun yıllar önce başlamış ve coğrafi bilgi sistemleri teknikleri de kullanılarak geliştirilmiştir. Bitkiler için çok düşük ve çok yüksek sıcaklıkların dağılımını gösteren haritaların yeni teknolojilerle üretilmesi, ülke kaynaklarının daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlaması açısından önemlidir. Bu çalışmada, 250 iklim istasyonun 1975-2010 yılları arası, düşük ve yüksek sıcaklık parametreleri kullanılarak veri tabanı hazırlanmış, topoğrafya ve yükseltinin de etkisi yansıtılarak Türkiye için 18 sınıflı bitkilerin soğuğa ve 10 sınıflı sıcağa dayanıklılık bölge haritaları üretilmiştir. Böylece yetiştiriciler kendi bölgelerinin riskli sıcaklık aralığını bu haritalardan öğrenerek daha doğru tür ve çeşit seçimi yapabileceklerdir. Bunun sonucunda yurtdışı ile fidan ticareti yapan yerli şirketler ürünlerin zarar görmeyeceği sıcaklık değerine sahip bölge konusunda dünya ülkeleri ile aynı dili konuşabileceklerdir. Aynı zamanda bitki koruma uzmanları da zararlı risk analizi çalışmalarında üretilen bu haritalardan faydalanabileceklerdir.
Girişera konusunda yapılacak çalışmanın temelinde meraların floristik yapısını, yani içerdiği türlerin listesini bilmekten geçmektedir. Hayvanların tükettiği türlerin, merada yaygın görünen baskın türlerin ve hayvanların faydalanmadığı diğer istilacı (dikenli, zehirli, kokulu vb.) türlerin iyi bir şekilde bilinmesi meradan verimli şekilde istifade edilebilmesinde önemli fayda sağlamaktadır. Hem mera amenajmanında hem de mera ıslah çalışmalarında bitki örtülerinin tanınmasına ihtiyaç vardır. Nitekim Bakır (1987) floristik kompozisyon belirlenmeden ve bitki türleri doğru teşhis edilmeden merada iyi bir amenajman ve ıslah işine başlanamayacağını belirtmiştir. Ancak ülkemizde bugüne kadar meralar üzerindeki Öz Bu çalışmada, Çankırı'da yapılan 41 adet mera vejetasyon etüdüne dayalı olarak il meralarının floristik özellikleri incelenmiştir. Vejetasyon etüdü tekerlek-nokta yöntemiyle yapılmıştır. Çalışma sonucunda 46 familya ve 187 cins içinde 327 adet tür tespit edilmiştir. Bu türlerin 38 tanesi buğdaygil, 56 tanesi baklagil, 47 tanesi papatyagil ve 141 tanesi de diğer familyalara aittir. Bitkiyle kaplı alan içerisinde buğdaygil, baklagil ve diğer familyaya ait türler sırayla %36.3, %12.8 ve %50.9 oranlarında bulunmaktadırlar. Yine meralarda en sık rastlanan familyalar sırasıyla Poaceae (3880), Lamiaceae (1676), Fabaceae (1367) ve Asteraceae (802)'dir. En yüksek örtüşe sahip 20 türün 10'u Poaceae, 1'i Fabaceae ve 9'u diğer familyalardandır. Meralardaki örnekleme başına ortalama tür sayısı 31.4 (standart sapma=8)'tür. Meralarda en çok rastlanan cinsler Astragalus (19), Trifolium (7), Centaurea (7), Alyssum (7), Trigonella (5), Ranunculus (5) ve Medicago (5)'dur. Çankırı ilinin zengin flora yapısı mera alanlarının ıslahında kullanılabilecek yem bitkilerini içeren önemli bir bitki gen kaynağı olarak belirlenmiştir.
ÖzBu çalışmada Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen "Ulusal Mera Kullanım ve Yönetim Projesi" kapsamında ülkemiz genelinde 48 ilde yürütülen çalışmanın Eskişehir ili meralarında 142 alandan 0-25 cm derinlikten alınan toprak örneklerinin fiziksel ve kimyasal analizleri sonucunda meraların azot(N) ve fosfor (P 2 O 5 ) gübre gereksinimleri tespit edilmiştir.Eskişehir meralarının durum sınıfları sırasıyla; zayıf, orta, iyi; 52 (%36.6), 88 (%62), 2 (%1.4), sağlık sınıfı olarak sırasıyla; riskli, sağlıklı, sorunlu;13 (%9.2), 123 (%86.6), 6 (%4,2), ve ıslah durumu sırasıyla; Öncelikle ıslah edilmeli, ıslahta fayda var, doğru yönetim; 64 (%45.1), 76 (%53.5), 2 (%1.4) olarak belirlenmiştir.Buna göre verilmesi gereken saf fosfor (P 2 O 5 ); 19 merada yeterli, 3 merada 0.06-0.50 kg da , 22 merada 6.16-6.95 kg da -1 arasında, 8 merada 7.16-7.82 kg da -1 arasında, 7 alanda ise 8.04-9.80 kg da -1 ihtiyaç olduğu, azot olarak verilmesi gereken saf azot(N) ise; 9 merada 2.3-2.9 kg da -1 , 24 merada 3.0-3.9 kg da -1 , 33 merada 4.0-4.9 kg da -1 arasında, 40 merada 5.0-5.9 kg da -1 ve 37 merada 6.0-7.0 kg da -1 olarak belirlenmiştir.Anahtar Kelimeler: azot, fosfor, mera, toprak, verim Determination of Nitrogen and Phosphorus Fertilizer Requirements For Eskişehir Province Grasslands AbstractThe objective of this study is to determine soil physical and chemical characteristics of rangelands of Eskişehir province and to determine nitrogen (N) and phosphorus (P 2 0 5 ) fertilizer requirements of those rangelands. Soil sampling was carried out on 142 locations, from 0 to 25 cm depth, distributed over grasslands of Eskişehir. According to study results; Condition classes of Eskişehir grasslands is as follows; rangelands of 52 sampling point (%36.6) is in poor condition, 88 sampling points (%62.2) is medium, and 2 sampling points (%36.6) good, Health classes of those rangelands are risky, healthy, and problematic in 13 (%9.2), 123 (%86.6), and 6 (%6.2),sampling points respectively. Rehabilitation is necessary in grasslands of 64 sampling points (%45.1), the rehabilitation is helpful in 76 points(%53.5) and only soil management practices is necessary in 2 points (%1.4).
Bu çalışmada dallı darının ekolojik istekleri doğrultusunda belirlenen parametrelerin coğrafi katmanlarının oluşturulması, Analitik Hiyerarşi Süreci yöntemi ile bu parametrelerin önceliklerinin belirlenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemleri teknikleri ile işlenerek dallı darının potansiyel uygunluk haritasının elde edilmesi amaçlanmıştır. Girdi olarak Meteoroloji Genel Müdürlüğünden temin edilen ve 1970 -2017 yılları arası günlük ortalama, minimum ve maksimum sıcaklık iklim verisi, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından üretilen sayısal toprak haritaları ve 2012 yılında güncellenen CORINE (Coordination of Information on the Environment) sınıflama sistemine göre sınıflandırılmış arazi kullanımı (LCLU) haritaları altlık veriler olarak kullanılmıştır. İklim veri tabanından "thin plate smoothing spline" enterpolasyon yöntemiyle iklim yüzey haritaları elde edilmiştir. Üretilen haritalarda dallı darı isteklerine bağlı sorgulamalar yapılmış anlamlı bulunan parametreler katman olarak seçilmiştir. Raster formatında üretilen günlük ortalama sıcaklık (°C), dallı darıda biyokütle için biçim sayısı, toprak derinliği (cm) ve arazi kullanımı katmanları yeniden sınıflandırılmıştır. Böylece katmanlar alt katmanlara ayrılmış ve dallı darının ekolojik ihtiyaçlarına uygunluğu oranında yüksek puan verilmiştir. Daha sonra AHS yöntemiyle ana katmanların ağırlık değerleri (W) hesaplanmıştır. Katmanlar, hesaplanan ağırlık değerleri ile birlikte Coğrafi Bilgi Sistemleri ortamında (CBS) uygunluk analizi için ağırlıklı çakıştırma analizine alınmıştır. Bu işlemin sonucunda 4 sınıflı "dallı darı potansiyel uygunluk haritası" elde edilmiştir. Bu haritada FAO (1976) sistemine göre yapılan sınıflama ile Türkiye'de dallı darıya çok uygun alanların (S1) %12 oranında, orta derecede uygun alanların (S2) %32 oranında, az derecede uygun alanların (S3) %41 oranında ve uygun olmayan alanların (N) %14 oranında yer aldığı belirlenmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.