The enforcement of court decisions regarding custody and establishing apersonal relationship with the child (contact order) is a very current issue dueto the new changes introduced by the Turkish legislator. The system regardingenforcement of custody and contact orders has been amended with Codeno:7343. The practice within the framework of the provisions of theEnforcement and Bankruptcy Code, which has been heavily criticized for along time, has come to an end. In accordance with the new provisions addedto Child Protection Code and Turkish Civil Code, a new system has beendeveloped that aims to better protect the best interests of the child. In ourstudy, the reason for the need for legislative changes and the emergence of thenew system are discussed. In order to shed light on the system developed inTurkish law, how the issue is handled in foreign laws, the foreseen measureand sanction mechanisms are included. Finally, it is thought that, although thefundamental innovations brought by the Law No.7343 have positive aspectsin general, how effective the system can be in protecting the best interests ofthe child can only be evaluated most conveniently with the developingpractice.
ÖZElektronik tebligat, en genel ifadeyle, bilgisayar veya elektronik ortamda oluşturulmuş bir belgenin, tebliğ yapabilen resmi makamın aracılığıyla internetten elektronik posta yoluyla iletilmesidir. Elektronik ortamda iletişimin kurulmasının hızlı, ucuz olması ve klasik usulle yapılan tebligata ilişkin sorunların, elektronik tebligat ile giderilebileceği düşüncesi ile, tebligatın klasik tebligat yerine, elektronik yolla yapılabilmesine ilişkin yasal düzenlemeler yapılmıştır. Hukukumuzda ilk defa 2011 yılında 6099 sayılı Kanun ile Tebligat Kanunu m. 7a hükmü ile elektronik yolla tebligat yapabilme hükme bağlanmıştır. Böylelikle, elektronik tebligat ile mevcut klasik usulle yapılan tebligat yollarına, elektronik ortamda da bildirimde bulunabilme imkânı eklenmiştir Daha sonra elektronik yolla tebligat yapılması gereken zorunlu muhatapların kapsamı 2018 yılında 7101 sayılı Kanunla genişletilmiştir ve akabinde yeni bir Elektronik Tebligat Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Elektronik tebligata bağlanan sonuçların doğabilmesi ise, elektronik bildirimin Tebligat Kanunu m. 7a ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümlerine uygun yapılmasına bağlıdır.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu, özel bir ilamsız icra yoludur. İnceleme konumuz, bononun kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibinde yetkidir. Yetki, bir icra takibine hangi yerdeki görevli icra organı tarafından bakılacağını belirler. Yani, yetki, coğrafi bakımından hangi yerdeki icra dairesinde takip yapılabileceğinin belirlendiği yerdir.
Son zamanlarda dava şartı (zorunlu) arabuluculuk uygulamasının gelişmesi ile birlikte, tahkime ve arabuluculuğa ilişkin mevzuat hükümlerinin uygulanması noktasında sorunlar ortaya çıkmıştır. Özellikle aynı somut olayda tahkime ve arabuluculuğa ilişkin HUAK, HMK ve özel kanunlarda dava şartına ilişkin (TTK m. 5/A; İK m. 3; TKHK m. 73/A) hükümlerin hangilerinin öncelikle uygulanması gerektiği cevaplandırılması gereken bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Söz konusu sorunun çözümü HUAK m. 18/A,18 hükmü ile düzenlenmiş olmasına rağmen, hükmün yorumlanması bakımından uygulamada bazı tartışmaların yaşandığı görülmektedir. Çalışmamız, HUAK m. 18/A,18 hükmünün değerlendirilmesi üzerinedir. Başka bir deyişle tahkim sözleşmesi karşısında, dava şartı arabuluculuk hükümlerinin HUAK m. 18/A,18 karşısında nasıl bir uygulamasının olması gerektiğinin değerlendirilmesi yapılmıştır.
Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda Türkiye’de geçerli olan iki düzenleme vardır: Bunlardan ilki 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’dur. Diğeri ise Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrasına İlişkin New York Sözleşmesi’dir. 10.06.1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrasına İlişkin New York Sözleşmesi (New York Konvansiyonu) hükümleri Anayasa m. 90 çerçevesinde bir kanunla onaylanarak Türk iç hukukunun bir parçası durumuna getirilmiştir. New York Sözleşmesi, hukukî dinlenilme hakkını hakem kararının tenfizine engel olabilecek bir sebep olarak V/1-b maddesinde düzenleme konusu yapmıştır. New York Sözleşmesi’nde açıkça “iddia ve savunma hakkı” ifadesi kullanılmış olsa da modern zamandaki gelişmeler dikkate alındığında artık bunun yerine “hukuki dinlenilme hakkı” kavramının daha yerinde olması sebebiyle makalemizde bu kavramın kullanılması tercih edilmiştir. Makalemizde hukuki dinlenilme hakkının, bilgilenme, açıklama-ispat hakkı ve dikkate alınma-değerlendirme hakkı unsurlarının New York Sözleşmesi m. V/1-b uyarınca bazı özel kavramlarla (kamu düzeni, silahların eşitliği ilkesi, somutlaştırma yükü, gerekçe ve sürpriz karar verme yasağı ile) ilişkisi Türkiye’deki yargı kararları kapsamında değerlendirilmesi yapılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.