Abstract.A malware is deployed to execute malicious activities in the compromised operating systems. The widespread use of android smartphones with high speed Internet and permissions granted to applications for accessing internal logs provides a favorable environment for the execution of unauthorized and malicious activities. The major risk and challenge lies along classification of a large volume and variety of malware. A malware may evolve and continue to hide its malicious activies against security systems. Knowing malware features a priori and classification of a malware plays a crucial role at defending the safety and liability critical user's information. In this paper, we study android malware activities, features and apply online machine learning algorithm to classify a new android malware. We extract a fairly adequate set of malware features and we evaluate a machine learning based classification method. The runtime model is built and it can be implemented to detect variants of an android malware. The metrics illustrate the effectiveness of the proposed classification method.

Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin örgütsel güç mesafesine ilişkin algılarını belirlenmek ve çeşitli değişkenler (cinsiyet, meslekteki görev süresi, görev yapılan eğitim kademesi vb.) açısından incelenmektir.Araştırmanın çalışma evrenini, Diyarbakır ili Merkez ilçelerindeki öğretmenler oluşturmaktadır. Tesadüfi biçimde seçilen 117'si kadın (%46.80) ve 133'ü(%53.20) erkek olmak üzere toplamda 250 öğretmen ise araştırmanın örneklemini meydana getirmektedir. Araştırmanın verileri 2019-2020 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Örgütsel Güç Mesafesi Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin güç mesafesi algılarına bakıldığında, genel olarak düşük güç mesafesi sergiledikleri görülmektedir. Boyutlar bazında incelendiğinde öğretmenlerin güç mesafesi algıları; gücü kabullenme boyutunda orta derecede, güce razı olma ve gücü araçsal kullanma boyutlarında düşük, gücü meşrulaştırma boyutunda ise çok düşük düzeyde çıkmıştır. Öğretmenlerin örgütsel güç mesafesi algılarında cinsiyet değişkeni açısından anlamlı bir farka rastlanmamıştır. Görev yapılan eğitim kademesi açısından incelendiğinde ise gücü kabullenme ve gücü meşrulaştırma boyutlarında anlamlı fark olmadığı saptanmış; gücün araçsal kullanımı ile güce razı olma boyutlarında ise görev yapılan eğitim kademesine göre anlamlı fark tespit edilmiştir. Öğretmenlerin örgütsel güç mesafesi algıları ile meslekteki görev süreleri arasındaki ilişki incelendiğinde gücün araçsal kullanımı ile meslekteki görev süresi arasında negatif yönde ve zayıf olmakla birlikte istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Fakat bu ilişki çok zayıf olduğundan istatistiksel açıdan anlamlı çıksa da pratikte anlamlı olduğunu ifade etmek pek de mümkün değildir. Meslekteki görev süresinin, örgütsel güç mesafesinin diğer boyutlarıyla ilişkisi ise istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır.

Bu araştırmanın Covid-19 salgını süresince öğretmenlerin eğitim-öğretim görevlerini uzaktan eğitim yoluyla sürdürürken nasıl etkilendikleri, karşılaştıkları güçlükler, bu güçlüklerle başa çıkma stratejileri, kullandıkları öğretim yöntem ve teknikleri ve öğretmenlerin öngörülerini incelemektir. Uzaktan eğitime ilişkin yaşanan sorunları belirleyip çözüm önerileri sunmaktır. Araştırmanın çalışma grubu Diyarbakır Çınar ilçesindeki ilkokul ve ortaokul grubudur. Çalışma grubu belirlenirken maksimum çeşitlilik örneklem tekniği dikkate alınmıştır. Veri toplamada görüşme ve literatür kaynak taraması yapılmıştır. Veri toplamak için veri derinlemesine görüşme yöntemi kullanılmış ve bu bağlamda 53 öğretmene 6 soruluk görüşme formu uygulanmıştır.26 erkek 27 kadın öğretmenin görüşleri alınmıştır. Toplanan veriler araştırmanın amacı doğrultusunda çalışma grubunun cinsiyet ve unvan gibi özellikleri baz alınarak analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda "öğretmenlerin internet alt yapısı ve teknolojik araç yetersizliği, müfredat, ders saati, ders programı, öğrenci velilerinden kaynaklı zorluklar yaşadığı, bu zorluklarla; öğrencilere okulun tatil olmadığını okulun devam ettiğinin hissettirerek, destekleyici etkinlikler, veli ve öğrencilerle iletişimi artırarak başa çıktıkları ayrıca öğretmenlerin uzaktan eğitimde daha çok düz anlatım ve soru cevap tekniğini kullandığı, öğrenci katılımının düşük olduğu gibi bulgulara ulaşılmıştır. Öğretmenlere göre bu salgın devam etmesi durumunda öğrencilerin internet, bilgisayar ve tablet gibi teknolojik ihtiyaçlarının acilen giderilmesini, müfredat konularının ve ders saatlerinin azaltılması, Yüz yüze eğitimle birlikte devam etmesi gibi önerilere de ulaşılmıştır.

Dünyada geçmişten günümüze birçok salgın hastalık görülmüştür. Veba, çiçek hastalığı, kolera, grip gibi salgın hastalıklar nedeniyle birçok insan hayatını kaybetmiştir. Günümüz dünyasında koranavirüs adı verilen bir virüs Covid-19 salgınını Çin' in Wuhan şehrinde ortaya çıkmış ve beraberinde Covid-19 salgınını getirmiş ve bu durumdan birçok ülke olumsuz etkilenmiştir. Ülkemizde bu salgından olumsuz bir şekilde etkilenerek yüzyüze eğitime ara verilerek uzaktan eğitime geçilmiş yüz yüze eğitimin aksamasına neden olmuştur. Oluşan pandemi sürecinde herkesin evlerine kapandığı bu dönemde öğrencilerin eğitimlerinden geri kalmamaları amacıyla uzaktan eğitim süreci ile eğitime devam edilmiştir. Salgın nedeniyle oluşan pandemi sürecinde sağlık, ekonomi ve eğitim gibi önemli alanlarda problemler yaşanmış ve salgına rağmen bu alanlar ayakta

Bu araştırmada öğrencilerin Türkçe dersine yönelik tutumları ile sınıf değerlendirme atmosferine yönelik algıları arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmadaki çalışma grubu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Diyarbakır'ın merkezinde bulunan iki ayrı ortaokuldan seçilen 89'u kız, 61'i erkek, toplam 150 öğrenciden oluşturulmuştur. Araştırma kapsamında veri toplama aracı olarak Kapar Kuvanç'ın ( 2008) geliştirdiği Türkçe Dersine Yönelik Tutum Ölçeği ile Çetin ve İlhan'ın (2014) geliştirdiği Sınıf Değerlendirme Atmosferi Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma verilerinin çözümlenmesinde Pearson Momentler Çarpımı korelasyonu ile regresyon analizine başvurulmuştur. Korelasyon analizi sonucunda, öğrenme odaklı değerlendirme atmosferi ile Türkçe dersine yönelik tutum arasında pozitif yönde ve anlamlı ilişki saptanmıştır. Öte yandan performans odaklı değerlendirme atmosferinin Türkçe dersine yönelik tutum ile negatif yönlü anlamlı ilişki içinde olduğu tespit edilmiştir. Regresyon analizinden sağlanan bulgular, öğrencilerin Türkçe dersine yönelik tutumları ile ilgili toplam varyansın %25'inin sınıf değerlendirme atmosferine yönelik algıları ile açıklanabildiğini göstermiştir.