Anthropological processes are one of the main causes of the greatest environmental change in this century. As an indicator of man's struggle for dominance over nature, the environment has been directly affected. These changes, which we encounter in every region of the place where we live, locally and globally, and which are human factors, cause the natural circulation of ecosystems to be disrupted. As in Turkey in general, the land use changes in the study area under the influence of direct and indirect factors are very rapid in some regions. No matter how much efforts are made to control them, factors that have a direct impact on the environment, such as population growth, agriculture, industrial facilities and the design of transport infrastructure, are the most important causes of change. In this direction, this study aims to identify the trends of land use changes around Lake Terkos and to reveal the deficiencies and fragilities of the relationship networks. It is also an indication of possible changes in the ecological status of the lake and its surroundings in relation to this situation. The main reason for choosing Terkos Lake as a study area is that it has been the source of drinking water for Istanbul for many years and in recent years it has come under pressure from various activities such as transport (airport, Northern Marmara Motorway, Istanbul Canal and other transport networks), urban sprawl and industry. In this context, first of all, the dynamics of land use and the rapidly changing areas (hot zones) between 1980 and 2023 have been identified and the extent of the changes over time has been shown. Possible future land use changes were analysed in the light of this data. As a result of the study, the speed of transformation of green areas was revealed. In this direction, especially in the field of aquatic ecosystem, vulnerable areas were identified, the degree of being affected by the future change was revealed and the trend in the dimensions of use and change was analysed.
Öz1980'li yıllarda başta Amerika olmak üzere tüm Dünya'da gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan "kapalı site veya güvenlikli site" olgusu günümüz şehirlerinde giderek artan bir eğilime dönüşmüştür. 1980'li yılların ilk yarısında ülkemizde de yapılmaya başlanan kapalı siteler, artık sadece büyük şehirlerde değil orta büyüklükteki hatta küçük şehirlerde bile sıklıkla görülmektedir. Bu çalışmada İstanbul'un tarihi öneme sahip yerleşim merkezlerinden biri olan Üsküdar ilçesinde 1980-2017 yılları arasında kurulan kapalı site yapılaşmaları, Google Earth Pro yazılımı, OpenStreet Map, Wikimapia çevrimiçi platformları ve arazi gözlemleri ile belirlenmiş, ArcGIS Pro yazılımı ile düzleme aktarılmıştır. Üsküdar ilçesinde birbirinin aynı olmayan, farklı fiziksel donanımlara sahip olan ancak kapalı site olarak tanımlanan toplamda 260 adet konut alanının yayılış alanları, kat sayıları, site bina türleri, kuruluş yılları ve kurulduğu yerlerin ortalama rayiç değerleri araştırılmış ve 40 yıla yaklaşan bu süreçte nasıl bir gelişme eğilimi olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca çalışmanın ilk bölümünde kısaca değinilen İstanbul'un geleneksel mahalle yapısı ile günümüz kapalı sitelerinin sosyo-kültürel açıdan farklılıkları irdelenmiş ve bu durumun toplumsal açıdan yaratabileceği problemlere dikkat çekilmiştir. Sonuç olarak Üsküdar'da kapalı sitelerin niteliksel ve niceliksel olarak mahalelere homojen dağılmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca kapalı site eğiliminin incelenen dönemde hızla arttığı ve muhtelif faydalarına mukabil birçok sosyo kültürel ve ekonomik probleme yol açtığı tespit edilmiştir. Son yıllarda Üsküdar Belediyesi tarafından alınan önlemler neticesinde kapalı site yapılarını azaltılmak ve geleneksel mahalle yapısına uygun konut tiplerine dönüş bakımından aşama kaydedilse de henüz yeterli düzeye ulaşılamamıştır. AbstractIn 1980s, the phenomenon of "gated communities" that emerged in developed and developing countries all over the world, especially in the USA, has turned into an increasing trend in today's cities. In the first half of the 1980s, the gated communities, which were started to be built in our country, are now seen not only in big cities, but also in small to medium-sized cities. In this study, the gated communities established between 1980 and 2017 in Üsküdar district, which is one of the historical places of Istanbul, has been determined with Google Earth Pro software, OpenStreet Map, Wikimapia online platforms and field observations and transferred to the map with ArcGIS Pro software. In Üsküdar district, the average fair values of the 260 residential areas, floor numbers, building types, establishment years and location of the residential areas, which have different physical equipment, but which are not identical, are defined as gated communities was determined to be. In addition, the socio-cultural differences of the traditional neighborhood structure of Istanbul, which is mentioned briefly in the first part of the study and the socio-cultural differences of today's gated communities are exa...
Lakes and lake ecosystems are of great importance in terms of natural, human and economic life. For this, knowing what is happening in the lake environment and its immediate surroundings and what kind of changes are experienced has many benefits. Lakes Region, as the name suggests, is the place where lakes are most concentrated in terms of both number and area. One of the most important basins of this region is the Burdur Basin. In this study, it was tried to determine the level changes in the
Meteorolojik kökenli afetlerin en önemlilerinden biri olan taşkın (sel), aniden gerçekleşen ve etki derecesi oldukça yüksek olan bir afettir. Bu afete hazırlıksız yakalanmamak, mücadele etmek ve gerekli önlemleri almak için Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) kullanılarak uluslararası akademik mecrada kabul görmüş yöntemlerin kullanılması oldukça önemlidir. Bu analiz yöntemlerinden biri de Analytical Hierarchy Process (AHP) olarak literatüre geçen Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) ya da Çok Kriterli Karar Verme Süreci (ÇKKVS)’dir. Bu çalışmada Tokat’ın Merkez ilçesi güneyinde bulunan, kayıtlarda 1839 yılından 1961 yılına kadar defalarca sel afetine maruz kalarak tarihi süreçte yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği Behzat Deresi Havzası incelenmiştir. SentinelHub, NASA, Corine, HGM, MTA gibi birçok ulusal ve uluslararası kuruluştan elde edilen veriler ışığında AHS oluşturulmuştur. Yaklaşık 25,041 ha yüzölçümüne sahip havzanın güneybatı ve kuzey kesimlerinin yüksek oranda sel afetine kırılgan alanlardan oluştuğu görülmüştür. Yapılan hesaplamalara göre havzanın yaklaşık 9747 ha (%38,9)’lık bölümünün orta derecede, 1372 ha (%5,4)’lık bölümünün ise yüksek derecede sel afetine maruz kalabilecek alanların bulunduğu ortaya konmuştur. Buradan elde edilen sonuçlar dikkate alınarak afet yönetim sürecinde ilgili paydaşların hazırlıklı olmaları amaçlanmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.