ÖZETKolorektal kanser görülme sıklığı yaşla artmaktadır. Geriatrik hastalarda kardiyorespiratuvar ve serebrovasküler sistemlerde eşlik eden hastalıklar daha sık bulunmaktadır. Bu hastalarda yüksek ASA skorları, anatomik zorluklar ve cerrahi riskler anesteziyolojist tarafından yönetilmelidir. Anestetiklerin patofizyolojik etkilerinin daha iyi anlaşılmaya başlanması ile kolorektal kanser cerrahisi geçirecek hastaların anestezisini ve analjezisini sağlamakta rejyonel anestezi teknikleri kullanımı gündeme gelmiştir. Bu yazıda rejyonel anestezi tekniklerinin kolorektal kanser hastalarında uygulamalarının avantaj ve dezavantajları hakkında güncel bilgilerin sunulması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Rejyonel anestezi; kanser ABSTRACT The incidence of colorectal cancer increase with age. Geriatric patients have more comorbid medical conditions including cardiorespiratory and cerebrovascular diseases. Thus, high ASA scores, anatomical deformities and surgical risks should be managed by anesthesiologists. More common using of regional anesthetic tecniques to provide anesthesia and analgesia fort he patients undergoing colorectal cancer surgery has became a current issue with the better understandings on the pathophysiologic effects of the anaesthetic agents. In this article, we aimed to discuss the advantages and disadvantages of regional anesthetic tecniques in patients undergoing colorectal cancer surgery.
Introduction Endoscopic retrograde cholangiopancreatography (ERCP) is an invasive procedure for both diagnosis and treatment of pancreatic and biliary pathologies. The process requires a certain depth of sedation. The purpose of conscious sedation is to keep verbal communication while ensuring the patient unresponsive to painful stimuli [1]. Patients should be kept at least at the level of conscious sedation or slightly deeper. Sedation scoring can be used to achieve this; in our study, the Ramsay sedation scale (RSS) scoring was employed. General anaesthesia may be preferred, especially for patients with severe cardiac and respiratory problems. Under general anaesthesia, the patient's airway is safer and hemodynamic instability can be controlled better. Nitrous oxide and nasal masks, as well as adequate sedation levels, are frequently applied in patients with paediatric dental problems [2]. Obstructive Sleep Apnoea Syndrome (OSAS) Background/aim: Endoscopic retrograde cholangiopancreatography (ERCP) often requires deep sedation. Propofol provides adequate sedation and amnesia at subhypnotic doses, but safe guarding the patient's airway is important for preventing respiratory depression or hypoxic events. This study compared sedation levels, operator satisfaction, intraoperative and recovery characteristics using sevoflurane with nasal mask and propofol in ERCP. Material and methods: Sixty-one patients underwent ERCP (Group I: propofol, n = 31; Group II, sevoflurane, n = 30), with sedation controlled by the Ramsay sedation scale (RSS). The patients' demographic data, procedure length, overall drug dose, hemodynamic changes, duration of recovery and Aldrete scores during recovery were evaluated. In addition, satisfaction of the gastroenterologist was evaluated. Results: The mean sphincterotomy satisfaction scores were statistically significant (P= 0.043). The Aldrete scores and RSS of the groups were similar; there was a significant difference between groups at the beginning of the procedure regarding peripheric oxygen saturations and Group II's saturation levels increased during sedation. Conclusion: In ERCP, propofol infusion provides shorter recovery duration and adequate sedation levels. Sevoflurane and oxygen with a nasal mask can be chosen to generate specific anaesthesia in patients, especially for strong airway support and safety treating hypoxemic patients.
ÖZETUnilateral diyafragma paralizisi travma, geçirilmiş kalp cerrahisi, tümörler, kas-sinir hastalıkları veya enfeksiyonlara bağlı olarak gelişebilir ve olguların çoğu asemptomatiktir. Biz bu makalede unilateral diafragma paralizili bir hastada preoperatif dönemde oluşabilecek zorlukların önlenmesi, intraoperatif yaklaşım, postoperatif gelişebilecek komplikasyonların tanınması ve tedavileri sunmayı amaçladık. Anahtar kelimeler: Anestezi, genel anestezi SUMMARY Anesthesia Approach in a Patient with Hemidiphragma Paralysis: Case ReportUnilateral diaphragmatic paralysis can be caused by trauma, previous cardiac surgery, tumors, neuromuscular diseases or infections and most cases are asymptomatic. In this article, we aimed to present a patient with unilateral diaphragmatic paralysis, measures to prevent difficulties that may occur during preoperative period, relevant intraoperative approach, and detection and treatment modalities of postoperative complications.
Supraglottik havayolu araçları havayolunun kontrolü ve mekanik ventilasyon için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada 1 saatten kısa süreli pediatrik cerrahi olgularında 2 farklı supraglottik havayolu aletinin (Klasik LMA, İ-gel LMA) yerleştirme koşulları ve ventilasyondaki etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: 2-7 yaş arası ASA I-II grubu 60 pediatrik olgu, ailelerinden onam alınarak çalışmaya dahil edilmiştir. Anestezi indüksiyonu için 2,5 mg/kg propofol, 1 µg/kg fentanil, 1 mg/kg lidokain ve 0,2 mg/kg rokuronyum uygulanmıştır. Anestezi idamesi 2 L/dk % 50 N2O-O2 karışımı içinde % 2 Sevofluran ile sağlanmıştır. Olguların demografik verileri, kullanılan LMA tipi, LMA boyutu, LMA'nın kaçıncı denemede yerleştirildiği, LMA yerleştirme süresi, LMA Oral Kaçak Basıncı kaydedilmiştir. Uygulayıcı tarafından LMA'nın yerleştirme kolaylığı 3 puan üzerinden (1: Çok kolay, 2: Kolay 3: Zor) değerlendirilmiştir. Vokal kordların görünümü ise Fiberoptik Bronkoskop (FOB) ile kontrol edilerek 4 puan üzerinden değerlendirilmiştir. İstatistiksel analiz için SPSS paket veri 23 programı kullanılmıştır. BULGULAR: Grupların demografik verilerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. LMA deneme sayısı, yerleştirme süresi, uygulama kolaylığı, Oral Kaçak Basıncı ve FOB ile glottik görünüm açısından da istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. İlk denemede yerleştirme açısından gruplar arasında anlamlı fark bulunmamıştır. SONUÇ: Bu çalışmada 2-7 yaş arası pediatrik olgularda Klasik LMA ile İ-gel LMA'nın aynı etkinlikte kullanılabildiği sonucuna varılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.