Amaç Bu çalışmada, 2017 yılında bir eğitim ve araştırma hastanesi çalışan sağlığı biriminde değerlendirilen sağlık çalışanlarının bilgi formları incelenerek, genel sağlık durumlarının, bazı sosyodemografik özelliklere göre yakınma ve kronik hastalık sıklıklarının hesaplanması, iş kazası sıklığı ve özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler Epidemiyolojik tanımlayıcı tipteki bu araştırmada, 2017 yılında, Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışan sağlığı biriminde değerlendirilen sağlık personeline ait, çalışan sağlığı bilgi formları incelemeye alınmıştır. Çalışma analizine 549 kişi dâhil edilip, SPSS (20.0) paket programı kullanılarak veri tabanı oluşturulmuş ve istatistiksel anlamlılık p<0,05 kabul edilmiştir. Bulgular Katılımcıların %78,7'si kadın, yaş ortalaması 34,74 ± 8,67 SS, %71,9'u ebe ve hemşiredir. Katılımcıların %36,7'si en az bir kronik hastalık beyan etmiştir. En sık semptom %27,2'lik oranla eklem ağrısı olurken, ardından %19,6 ile sırt ağrısı gelmiştir. Ayrıca alerji (ilaç, lateks, diğer) sıklığının %23,2 olduğu ve çalışanların %7,1'inin meslek hayatları boyunca en az bir kez iş kazası geçirdiği saptanmıştır. Sonuç Sağlık çalışanlarında, hastanelerdeki artmış tehlike ve risk etmenlerinin yanı sıra yaptıkları işin de etkisiyle, özellikle kas iskelet sistemi hastalıkları, kesici-delici alet yaralanmaları, deri hastalıkları ve solunum sistemi hastalıkları sıklıkla izlenmektedir. Ancak yine de iş kazası görülme sıklığının beklenenden düşük olması nedeniyle, çalışan sağlığı bilgi formuna sağlık alanında sık görülen iş kazası tipleri eklenebilir. Katılımcıların şiddeti iş kazası olarak belirtmediği görüldüğünden, çalışanların tehdit, fiziksel, sözel vb. şiddete uğrayıp uğramadıkları sorgulanabilir. Farklı sağlık meslek gruplarında olmanın ve hastanenin farklı bölümlerinde çalışmanın, kendilerine özgü riskleri olacağından bunlara özel sorgulama formları oluşturulabilir.

Elektronik ticaret, hızla gelişen teknolojinin etkilediği alanlardan biridir. Bu etki, özellikle mikro ölçekli işletmeler için önemli bir destek haline gelmiştir. Ancak, elektronik ticarete geçmek isteyen veya zaten faaliyet gösteren işletmeler bazı zorluklarla karşılaşmaktadır. Özellikle mikro düzeydeki küçük işletmelerde ise bu zorluklar ve problemler hem daha fazla hem de yoğun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Kütahya'da faaliyet gösteren mikro ölçekli perakende işletmelerinin elektronik ticarete yaklaşımlarını ve karşılaştıkları sorunları belirlemektir. Anketler yoluyla elde edilen sonuçlara göre, işletmeler elektronik ticareti tercih etmemelerinin sebepleri arasında müşterilerin pazarlık yapamaması, ürünlerle fiziksel temasın olmaması ve yüz yüze iletişim eksikliği yer almaktadır. Ayrıca, pazaryeri sitelerindeki tahsilat süreleri, kargo firmalarından kaynaklanan sorunlar ve e-ticaret platformlarında yaşanan zorluklar da önemli engellerdir. Bu bulgular, mikro ölçekli işletmelerin elektronik ticarette karşılaştıkları sorunları anlamak ve çözüm önerileri geliştirmek için önemlidir. İşletmelerin müşteri deneyimini iyileştirmesi, güvenilirliklerini artırması ve lojistik süreçleri optimize etmesi gerekmektedir. Ayrıca, e-ticaret platformlarının kullanımını kolaylaştırmak da önemlidir. Bu şekilde, mikro ölçekli işletmeler elektronik ticarette daha başarılı olabilir ve rekabet güçlerini artırabilirler.