Even though they are conscious, patients who are unable to speak while connected to a mechanical ventilator have serious difficulties in communicating with healthcare staff. This research aimed to determine the effectiveness for patients of a computer-based communication tool (CBCT) and to compare these results with patients using a routine method. This quasi-experimental study was conducted with 90 intubated patients. It was found that 20.0% of the patients using CBCT stated that they had difficulties in communicating, while this rate was 82.2% among patients not using CBCT. Compared with participants in the control group, experimental group patients reported a lower median score for the anxiety levels (23.0 [20.0–39.0], 29.0 [20.0–57.00], p < .001) and higher mean comfort levels (130.2 ± 9.0, 109.6 ± 13.3, p < .001). Positive impacts of the CBCT are its suitability for patients who are dependent upon ventilation for different reasons and their improved ability to communicate effectively.

Cerrahi birimlerde yatan hastaların sağlıkla ilgili bilgiye ulaşmak için interneti kullanım durumlarını ve internetten edinilen bilginin hasta kararlarına etkisini saptamaktır. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Tanımlayıcı nitelikteki araştırmanın örneklemini, bir üniversite hastanesinin cerrahi birimlerinde yatan 300 hasta oluşturdu. Veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 22,0 paket programı kullanılarak, ki-kare ile analiz edildi. Ayrıca, çalışmada sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma kullanıldı. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Katılımcıların %44,0'ünün evinde, %67,0'sinin ise telefonunda internet bulunmakta idi. Hastaların %54,7'sinin herhangi bir sağlık sorununa yönelik olarak, %51,7'sinin ise cerrahi kliniğinde yatmasına neden olan sağlık sorunu hakkında bilgi almak için interneti kullandığı belirlendi. İnterneti kullanma nedenlerinin başında; hekimin koyduğu tanı hakkında bilgi alma (%64,4), semptomları anlayabilme (%50,0) ve hekim seçme (%49,4) gelmektedir. Hastaların cerrahi kliniğinde yatmasına neden olan sağlık sorunu ile ilgili olarak interneti kullanma nedenlerinin başında ise ameliyat (%58,7), hekimin koyduğu tanı (%47,7) ve verilen tedavi (%47,7) hakkında bilgi almak yer almaktadır. Sağlıkla ilgili bilgi edinmek için interneti kullanma ile yaş, eğitim, evde ve telefonda internetin olması, yaşanılan yer ve gelir düzeyi arasında anlamlı fark bulunur iken, cinsiyet açısından anlamlı bir fark saptanmadı. Sağlıkla ilgili bilgi almak için interneti kullananların %61,0'inin internetten edindiği bilgileri kısmen güvenilir bulduğu belirlendi. S So on nu uç ç: : Hastaların yarısından fazlası, sağlıkla ilgili bilgi edinmek için interneti kullanmaktadır. Ancak, yaklaşık üçte ikisi internetten elde ettiği bilgileri güvenilir bulmamaktadır.

Çalışma, acil servis hemşirelerinin görev tanımları dışındaki tıbbi uygulamaları yapma durumunun belirlenmesi amacıyla yürütüldü. Yöntem: Çalışma 250 acil servis hemşiresi ile gerçekleştirildi. Çalışmada veriler, araştırmacılar tarafından Google Drive programı kullanılarak geliştirilen online veri toplama formunun Türk Hemşireler Derneği ve Türk Cerrahi Hemşireleri Derneğinin sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılması ile toplandı. Bulgular: Katılımcıların tamamına yakını (%99.2) görev tanımları dışındaki bazı tıbbi işlemleri yapmakta olduğunu belirtti. Acil servis hemşirelerinin %90.4'ünün dikiş attığı ve %84.4'ünün alçı-atel uyguladığı saptandı. Acil servis hemşirelerinin görev tanımları dışındaki tıbbi işlemleri yapmaları konusunda katılımcıların yaklaşık 1/3'ü herhangi bir neden belirtmezken, yaklaşık 1/3'ü hekim eksikliğini neden olarak gösterdi. Katılımcıların çoğu (%60.8) görev tanımlarının dışında kalan tıbbi uygulamaları yapma konusunda kısmen kendine güvendiğini belirtti. Çalışmaya katılan acil servis hemşireleri, görev tanımları içinde yer almayan bazı tıbbi işlemleri yapmayı reddetmeleri halinde hekimlerden (%78.0) ve hastane yönetiminden (%67.6) tepki aldıklarını ifade etti. Sonuç: Acil servis hemşireleri görev tanımları dışında kalan bazı tıbbi işlemleri yapmakta ve bu durumu önemli bir sorun olarak değerlendirmektedir. Bu sorunun çözümü için konuyu tüm boyutlarıyla, geniş bir örneklem üzerinde araştıran ileri çalışmalara gereksinim duyulmaktadır.

Mechanically ventilated patients struggle to communicate their demands to caregivers and nurses because of sound production issues. If the communication problem is ignored, it leads to distress, frustration, and rage. This problem poses a challenge not only for patients but also for healthcare team members. Communication difficulties increase the possibility of not applying the proper treatment, neglect of treatment and care and medical error. All these threaten patient safety and reduce the quality of treatment and care, further increasing the need for additional tools for effective communication between patients and caregivers. Mainly, touch-screen electronic communication tools can be used to communicate with patients. In this article, we describe the designing, development and evaluation of a computer-based software (AyMeSES) that enables voiceless patients to communicate with their caregivers.

Kanser hastaları hem hastalık hem de tedavisi nedeni ile öz bakımlarını gerçekleştirmede güçlük yaşamaktadırlar. Yapılan çalışmalar kanser hastalarına verilen eğitimlerin hastaların öz bakım gücünü arttırdığını göstermektedir. Öz bakım güçleri iyi olan hastalar fizyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan daha iyi hissetmekte ve buna bağlı olarak yaşam kaliteleri artmaktadır. Bu nedenle hemşirelerin kanser hastalarının öz bakımlarını arttırmak amacı ile çeşitli eğitim programları düzenlemeleri önemlidir.