Özet: Dünya siyasi tarihinde önemli kırılma noktalarını oluşturan her iki dünya savaşı beraberinde birçok sonuçları getirmişti. Küreselleşme olgusunun da eşlik ettiği bu sonuçlardan biri de kamu diplomasisi kavramının dünya siyasetinde, uluslararası iletişim ve ilişkilerde ön plana çıkmasıdır. Böylece, özellikle II. Dünya Savaşı'ndan sonra çok büyük kayıplara uğrayan devletlerin artık savaşmak istememesinden dolayı gelişen kamu diplomasisi faaliyetleri dünya sahnesine tüm ağırlığı ve etkisiyle girmiştir. Savaşlar sonucunda yaşanan maddi ve manevi kayıplar ve ekonomik çöküntüler beraberinde devletlerin sorunlarını sert güçle değil yumuşak güçle, rıza yaratma ve uzlaşmayla çözmek istemelerine sebep olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'nda siyasilerin propagandayı insanları yönlendirmek için her şekilde kullanması kamu diplomasisi kavramının artık daha çok tercih edilir olmasına yol açmıştı. Ağırlıklı olarak ABD'nin faaliyetleri neticesinde kavramsal çatısı oluşturulan ve uygulamaya konulan kamu diplomasisini, sistem kuramı bağlamında ele aldığımızda hızla gelişen iletişim ve etkileşim sonucunda önce Avrupa'ya ve daha sonraları da Türkiye gibi ülkelere yayıldığını görmekteyiz. Kamu diplomasisi esasında bir nevi beyaz propagandanın modern hali gibidir. Ülke temelli bakıldığında ABD'nin kamu diplomasisi alanında çok aktif ve etkili olduğunu söylemek mümkündür. Bunun yanı sıra bölgesel bir güç olmakla beraber dünyada da söz sahibi olmaya çalışan Türkiye'nin özellikle TİKA ile 1992 yılında başlayan süreci 2010 yılında T.C. Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ile ilerlettiğini söylemek mümkündür. Türkiye kamu diplomasisi sahasına uluslararası yapının da zorlamasıyla çok geç adım atan bir devlet olmasına rağmen önemli projelere de imza atmıştır. Türkiye'nin kamu diplomasisi bağlamında yumuşak güç kavramının önemini ve buradaki potansiyelini algılaması, küresel ve bölgesel fay hatlarının hareketlendiği bir döneme denk gelmişti. Şöyle ki; bölgesel anlamda Arap Baharı sürecinde model ülke olan Türkiye aynı zamanda dünyada da daha fazla söz sahibi olmak istemiştir. Nitekim tüm kamu kurumlarıyla, bunlara TRT de örnek olarak verilebilir, kamu diplomasisi faaliyetlerine başlanmış ve ilerleyen süreçte de hız kazanılmıştır. Mesela, Türk Hava Yolları gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerle Türkiye'nin kamu diplomasisine destek vermiş ve bir ivme kazandırmıştır. Bu bağlamda çalışmamızın birinci bölümünde diplomasi ve küreselleşme konusu ele alınarak ikinci bölümde kamu diplomasisinin kavramsal çerçevesi çizilmiştir. Üçüncü bölümde ise, Türkiye'nin uyguladığı bazı örnek kamu diplomasisi faaliyetleri ele alınıp bu alandaki bazı adımları incelenmiştir. Neticede makalemizde Türkiye'nin hızla küreselleşen ve iletişim çağını yaşadığımız dünya sistemi içerisinde gerçekleştirmiş olduğu bazı kamu diplomasisi faaliyetleri ele alınarak irdelenmiş, durum tespiti yapılarak, bazı öneriler verilerek alana katkı sağlanmaya çalışılmıştır. Extended Abstract: Public diplomacy is one of effective fields that states give importance anymore to implement in the glo...
Bu makalenin amacı asimetrik karşılıklı bağımlılık çerçevesinde Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki enerji ilişkilerini analiz etmek ve 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle başlayan savaşın, AB-Rusya enerji ilişkileri üzerindeki etkisini açıklamaktır. Makalede Eurostat verilerinden yararlanılmıştır. Makalenin teorik çerçevesi asimetrik karşılıklı bağımlılıktır. Makalenin önemi güvenlik kaygılarından ötürü AB’nin yeni bir enerji politikası ürettiğini ve Rusya’ya olan bağımlılığından kurtulmak istediğini ortaya koymaktır. Bu makalede AB’nin Rus fosil yakıtlarına bağımlılığından güvenlik temelli sebeplerden ötürü kurtulmak istediği ve bunun için yeni bir enerji stratejisi geliştirdiği argüman olarak ileri sürülmektedir. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline AB’nin enerji alanında verdiği cevap, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha çok kullanılmasını ve Azerbaycan gibi yeni tedarikçilerin çeşitliliğini artırmayı öneren yeni bir enerji stratejisinin kabul edilmesidir.
The purpose of this article is to measure Turkey's soft power in Kosovo. Turkey's soft power activities in Kosovo have been described in the literature, but they have not been measured. Qualitative research method was used in the study and a survey was conducted to collect data. Turkey's institutions that implement soft power in Kosovo have been expressed, and the hypothesis that Turkish cultural activities, political values and foreign policy produce soft power capability has been tested. As a result of the findings obtained from the survey and analysis, it is concluded that Turkey is seen as an important military power, a great economy and a beautiful tourism country in Kosovo. In addition, it has been revealed that Kosovars think that Turkey has an important culinary culture and that it is a successful country in terms of sports. It has been concluded that Turkey is an important actor for the security of Kosovo, both militarily and politically. The respondents believe that there is a cultural similarity between Kosovo and Turkey. As a result, it was concluded that Turkey is a country that is admired and appreciated to a significant extent in Kosovo. This shows that Turkey has soft power capacity in Kosovo.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.