Sanat eserleri biriciktir. Bu yüzden tekildir. Sanat eserlerinin gizli yönleri vardır. Bu yüzden sanat eserlerinin analizinde birçok farklı yöntem bulunmaktadır. Sanat eserleri sanatçı üretimi de de olsa varlığını insana ve insanın içinde bulunduğu evrenden alır. Görsel sanatçılar, filozoflar şairler, mucitler, bilim adamları ve yazarlar gibi yaratıcı süreçlerde paradokstan da beslenerek eser üretmektedirler. Bir nesnenin görünen özelliklerinden bazılarını değiştirdiğimizde görsel algımız değişebilmektedir. Resme baktığımızda gözlerimiz beynimize bir görüntü göndermektedir. Bazen beyin bunu yanlış da analiz edebilmektedir. Görsel algıya tam olarak her zaman güvenmek bizim dış dünyayı yorumlamamız esnasında hatalara neden olabilir. Bu durumlar görsel paradoks olarak değerlendirilebilmektedir. Sanatçılar bu paradoksal denklemleri temalarında kullanarak izleyicide yanılsama oluşturmak isterler. Paradoks algılandığında bir açıklamaya ihtiyaç duyulur. Bu makalenin amacı, paradoksu yapıtlarında tematik olarak kullanan görsel sanatçılardan Partıck Hughes, Maurits Cornelis Esher, Ignatius Widiapradja, Rene Magritte, Chema Madoz' un yapıtlarını analiz etmektir. Paradoks içeren iki boyutlu tasarımlarda bir sağaltma sadeleştirme söz konusudur. Bunun yanında görsel sanatçılar genellikle temayı, temel bir takım biçim ve renkler ile sınırlandırılarak sofistike yollara ulaşmada mesajın doğrudan izleyici ile buluşmasını ve düşündürmesini istemektedirler. Bu nedenle görseller izleyici ile birçok farklı iletişime girmektedir. Makalede, Paradoks kavramı literatür bakımından araştırılmıştır. Araştırma, Partıck Hughes, Maurits Cornelis Esher, Ignatius Widiapradja, Rene Magritte, Chema Madoz' e ait on adet görsel ile sınırlandırılmıştır. Seçilen bu görseller içerik konu ve teknik olarak incelenip oluşan veriler ışığında yorumlamalar yapılacaktır.
Doğa, geçmişten günümüze sanatçıyı etkilemiş, sanatçının gelişmesini ve sanatının oluşmasında oldukça önemli bir etken olmuştur. Sanatçı için ilham ve esin kaynağı olan doğa, sanatçıların eserlerinde hem konu ve hem de malzeme olarak yer almıştır. Ayrıca tarihsel süreç içerisinde gelişen teknolojik, ekonomik ve sosyal-kültürel unsurlarla beraber, sanatta köklü değişimler meydana gelmiştir. Dolayısıyla, bu değişimler sanatçının doğa ile kurduğu ilişkiyi etkilemiştir ve her dönemin sanatçısı, kendisine ait bir doğa görüşüne sahip olmuş ve bir duruş sergilemiştir. Sanatçı bu süreçte hem doğayı birebir taklit ederek gerçekçi çözümlemeler yapmış hem duygularını daha yoğun işleyerek gerçeküstücü ifadeler kullanmış hem de doğayı tamamen reddedip oluşturduğu düzenlemelerle yapıtına yön vermiştir. Farklı tarihsel dönemlerde farklı doğa görünümlerinin karşımıza çıkması sanatçının doğa ile kurduğu ilişki de gizlidir. Bu araştırma da dönemin egemen sanat anlayışını ve sanatçının doğaya bakışındaki farklılıkları ele alınmıştır. Sanatçıların içinde bulundukları dönemin teknolojik imkânlarından yararlanmaları ve eserlerinde kullanmaları farklı açılardan değerlendirilmiştir. Rönesans’tan günümüze sanatçıların doğaya bakışları ve eserlerinde doğayı ele alış biçimlerindeki değişimlere üzerinde durulmuştur. Sanatçı ve eser örneklerine yer verilerek araştırmanın sınırları belirlenmiştir.
For centuries, engraving, which is used in printing as a technique of printing and in the field of art as a means of expression, is a method developed for the access of the works of the artists to more people and reproduction of their works. Engravings reflect the natural environment, cultural and social life of the period in which they are built as well as artistic values, and show us the changes and carry important documentary qualities. It is noted that traditional methods are used in art education in Turkey and in engraving techniques applied in special artist workshops. This has been proven in researches that have traditionally been used to paint techniques and the health-threatening harmful effects of their materials. It is known that asphalt varnish used as a plate preservative, nitric acid used for abrading, especially used in conventional methods, causes health problems and poses a serious threat to cancer and death in advanced stages. In this study, successful results were obtained by using polyol and talens liquid masking film in the primer-related tests used to protect the plate surface. Instead of nitric acid, zinc salt can be used as abrasive salt, copper abrasive can be used as abrasive. As a different technique, non-toxic techniques such as sprayed aquatinta, sugary tile, collagraphy, carborundum and chine collec were tried and successful results were obtained. Young people who prefer art education face very early ages with harmful and carcinogenic substances that should not be in the educational process. In order to prevent this, it is urgent to change the techniques and materials applied in the training process to nontoxic ones.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.