In this study, factors affecting capital structure are investigated and the validity of capital structure theories is tested within the scope of these factors. In the study, the data of the enterprises included in the BIST DIVIDEND (XTMTU) index between the years 2010-2019 were tested with dynamic panel data analys The study uses the leverage ratio as the dependent variable; whereas it uses the tangible fixed asset structure ratio, asset profitability, tax level, size, current ratio, liquid ratio, and non-debt tax shield as independent variables. At the end of the study, it has been determined that there is a negative and significant relationship between leverage ratio and tangible fixed asset structure, current ratio, and return on assets. On the other hand, it has been observed that there is a positive and significant relationship between leverage ratio and size and liquid ratio. In addition, it has been determined that there is no significant relationship between the leverage ratio and the tax level or the non-debt tax shield. Finally, the findings obtained in the study are evaluated within the scope of capital structure theories.
Climate change is one of the first problems that threaten the lives of all living things on earth. All societies, whether developed or developing, leave high levels of carbon footprints on the planet. Societies have come into existence by producing. One of the main requirements for being a developed economy is production. However, many sectors such as logistics, construction, technology are dependent on energy use, in terms of human activities and all production stages. In addition, countries consume more energy while industrializing with their developing economies. This energy use causes high carbon emissions. If the energy used to carry out these economic activities is based on fossil fuels, even higher carbon emissions into the atmosphere are inevitable. As a result, the world has to face more environmental and climate risks. Climate sensitivity is required for caring to the living environment and to ensure sustainable economic development. For this, not only governments or individuals, but also all their sectors need to realize fundamental structural change. In order for this process to continue in a healthy way, it is necessary to make investments not only in the sector, but also in many fields. When it comes to providing the financial source of investments, the new generation climate finance comes into play. It is important to implement costly international projects to protect the climate and ecological system. It is necessary to fund the projects for the protection, development and sustainability of the ecological system, while presenting the financial instruments that mediate the provision of these funds to the investors. In addition, the demand for green securities continues to increase with the increasing sensitivity of investors to the environment and climate. With the increasing investor demands, the issuance of green financial instruments in the markets started to grow to a significant extent. Today, the market size of green bonds and other climate compatible securities continues to increase in both developed and emerging stock markets. In this study, while examining the characteristics of green and sustainable bonds in financial markets, low carbon emission economy and climate change finance are also evaluated.
Finansal piyasaların önemi ve karmaşıklığı göz önüne alındığında, bu alanda çalışan herkesin güncel bilgi ve teorileri takip etmeleri gereklidir. "Finansal Piyasaların Evrimi: Bankacılık, Risk Yönetimi, Piyasa ve Kurumlar" gibi kaynaklar, finansal piyasalar hakkında daha derinlemesine bir anlayış sağlayabilir ve okuyuculara güncel trendleri ve uygulamaları sunabilir. Bu kitap, finansal piyasaların evrimi, bankacılık, risk yönetimi, piyasa ve kurumlar gibi konuları ele almaktadır. Kitapta bulunan bölümler, finansal piyasaların dünya genelindeki işleyişini ve bu piyasalarda kullanılan araçları, risk yönetimi ve finansal kurumların rolünü, piyasaların tarihini ve geleceğini incelemektedir.
Bankalar, finansal piyasaların en temel aracı kurumların başında gelir ve fon arz edenlerle fon talep edenlerin karşılaştırır. Yatırımcıdan borç para kullanma ihtiyacı olanlara doğru fonların etkin bir biçimde aktarılmasını sağlar. Böylece finansal sistemin etkinliği artarak fon fazlası ve fon talebi uygun fiyatlarla karşılaşma olanağı bulur. Ancak, finansal piyasalarda işlem yapan katılımcılar, bazı dönemlerde genel kabul görmüş etkin piyasa teorileri ile örtüşmeyen, sıra dışı gerçeklikler yaşayabilmektedirler. Genel kabul gören ilkelere aykırı olarak piyasalarda oluşan bu durumlar finansal anomali olarak adlandırılabilir. Çalışmanın amacı; Borsa İstanbul’daki (BIST) olası dönemsel anomalilerin ampirik olarak incelenmesidir. Bu çerçevede BIST 100’de işlem gören dokuz adet mevduat bankasına ait hisse değeri hareketleri, 2015 - 2019 arası dönemi ve 2020 yılını kapsayacak şekilde, karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda; 2020 yılının on ayını etkisi altına alan Covid-19 salgın döneminde mevduat bankalarına ait hisse değeri hareketleri ile 2015 - 2019 arası döneme ait hisse değeri hareketleri arasında belirgin bir fark gözlemlenmiştir. Bu durum mevduat bankalarının hisse değeri hareketlerinde dönemsel anomali etkisini açık şekilde ortaya koymaktadır.
Yatırım bankaları, finansal araçları kullanarak sağladıkları kaynakları yatırıma dönüştürebilme yeteneğine sahiptirler. Sermaye piyasalarında işlem gören bu bankalar, özel işletmelerin ve devletlerin uzun dönemli fon taleplerini karşılayabilmek amacıyla, tahvil benzeri menkul kıymetleri piyasalara arz edebilecek yetki ile donatılmışlardır. Tahvil, uygun şartlarda finansman sağlamak amacı ile ihraç edilen ve ihracatçısına borçlanma yoluyla fon sağlayan finansal araçlardan biridir. Bu çalışmanın temel motivasyonu, on yıllık tahvil faizleri ile BIST 100’de işlem gören yatırım bankalarının hisse değerleri arasında bir ilişki olup olmadığıdır. Çalışmada kullanılan veri seti 2015 – 2020 yılları arası BIST 100’de işlem gören Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Anonim Şirketi (A.Ş.), GSD Yatırım Bankası A.Ş., Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Credit Agricole Yatırım Bankası Türk A.Ş. hisse değerleri ile Türkiye on yıllık tahvil verimi oranlarından oluşmaktadır. Çalışmanın amacı doğrultusunda lineer regresyon modellemesi, korelasyon ve gama (γ) ilişki katsayısı yöntemleri uygulanmıştır. Yapılan değerlendirme sonucu yatırım bankalarının hisse değerleri ile Türkiye on yıllık tahvil verim oranları arasında istatistiksel olarak 0.05 güven düzeyinde anlamlı bir ilişki saptanmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.