The novel compounds bearing 1,3,4‐thiadiazole moiety were obtained and their structures were identified using FT‐IR, NMR methods, elemental, and mass analysis. UV‐Vis and fluorescence spectra were obtained in six different polarity solvents. In addition, antimicrobial, antibiofilm, and the efflux pump inhibiting activities of the new compounds on K. pneumoniae, methicillin‐resistant S. aureus (MRSA), E. coli, and C. albicans were investigated. Furthermore, druglikeness and ADMET properties of the compounds were determined. As a result, it was observed that some of the derivatives presented antimicrobial activity against K. pneumoniae, S. aureus, and C. albicans. But the MBC/MFC test showed that all the activities were bacteriostatic. In addition, these derivatives have the potential of using both inhibiting and activating biofilm formation depending on the concentration. 1,3,4‐thiadiazole derivatives also presented good efflux pump inhibition in K. pneumoniae and E. coli. ADMET tests showed that 1,3,4‐thiadiazole derivatives have the potential of being used as therapeutic compounds.

Karayosunlarının hastalıklara karşı etkisi olduğu çok uzun yıllardan beri bilinmektedir ve yaraların tedavi edilmesi ve enfeksiyonlar ile mücadele gibi alanlarda etkin olarak kullanılmaktadırlar. Bu çalışmada Plagiomnium elatum, Rhynchostegium megapolitanum, Tortella fasciculata ve Tortella tortuosa karayosunu örneklerinin etil alkol ekstraktları disk difüzyon yöntemi kullanılarak, 8 gram pozitif, 9 gram negatif bakteri ve 1 maya olmak üzere, toplam 18 mikroorganizma üzerinde test edilerek antimikrobiyal aktiviteleri belirlenmiştir. Disk difüzyon testi sonucunda tüm karayosunu örneklerinin birkaç mikroorganizmaya karşı antimikrobiyal aktiviteye sahip olduğu ve özellikle gram pozitif olan Staphylococcus aureus ATCC 25923 ve gram negatif olan Escherichia coli ATCC 25922 üzerinde belirgin bir antimikrobiyal aktivitesinin olduğu ortaya konmuştur.

Pterigynandrum filiforme Hedw. Orta Avrupa ve Anadolu'nun dağlık alanlarında orman altlarında yaşayan bir karayosunu türüdür. Yayılış alanı geniş olduğu için bulunması kolaydır. Antimikrobiyal çalışmaların amacı dünya üzerinde enfeksiyon hastalıklarına sebep olan mikroorganizmaların etkilerini yok edebilen maddelerin bulunmasıdır. Yapılan antimikrobiyal aktivite çalışmasıyla P. filiforme'nin 17 bakteri ve 1 maya türü üzerindeki etkisi analiz edildi. Etanol ekstraksiyon yöntemi ile 0.27 ve 0.93 mg örnekler hazırlandı ve disk difüzyon yöntemi ile geniş spektrumlu antimikrobiyal analizi yapıldı. P. filiforme karayosununun antimikrobiyal potansiyeli konusunda literatürde herhangi bir araştırma bulunmamaktadır. P. filiforme örnekleri ile çalışılan bakterilerde antimikrobiyal etki belirlenmiştir. Bunlar gram pozitif bakteriler olan S. aureus, B. subtilis, L. monocytogenes ve E. faecalis; gram negatif bakteriler olan K. pneumoniae ve S. enteritidis olmaktadır.

Biofilm is a gel-like layer produced by several microorganisms that consisted of exopolysaccharide (EPS), DNA, water, protein, and other polysaccharides, and is formed by attaching to any living or non-living surfaces. In addition, being one of the main causes of various infections that affect human health, biofilm is also responsible for the remarkable problems in food, agriculture, livestock industries, and irrigation and ventilation systems. Therefore, in order to take precautions against the damages, the detection of the biofilm formation is very crucial. • There are different types of methods for detecting the in vitro biofilm formation. One of them is the Congo red agar (CRA) method. In this method, a biofilm producing microorganism, changes the colour of the medium into bright black from red-pink. • In this study, it was aimed to determine the biofilm production of 21 clinical isolated multi drug resistant strains, namely 11 Escherichia coli strains, Acinetobacter baumannii, Candida albicans, Candida glabrata, Candida tropicalis, Klebsiella pneumoniae, Providencia rustigianii, Serratia odorifera, Shigella flexneri, Staphylococcus aureus MRSA and Streptococcus pneumoniae by using the CRA method. According to the results, it was determined that 10 of the existing strains (K. pneumoniae, S. aureus MRSA, C. albicans and 7 E. coli strains) produced biofilm. • KEYWORDS: Biofilm, Congo Red Agar Method • MATERIALS AND METHODS: The medium was prepared by using Brain Heart Infusion Broth (BHI) 37 g/L, sucrose 50 g/L, agar 10 g/L and Congo red 0 8 g/L. Congo red stain was prepared as a concentrated aqueous solution and autoclaved (121°C for 15 minthe microorganisms utes) separately from the other medium constituents, and was then added when the agar had cooled to 55°C. After inoculation of the Petri dishes were incubated in suitable conditions (37 o C for bacteria, 27 o C for yeasts). As a result of a biofilm production, the colour of the medium was expected to change into bright black from its initial colour, red-pink (Freeman et al. 1989; Cotter et al. 2009; Mariana et al. 2009; Kaiser et al. 2013; Rewatkar and Wadher, 2013). • RESULTS: By Congo red agar method, black colour colonies were screened for their biofilm production capacities. 10 microorganisms (K. pneumoniae, S. aureus MRSA, C. albicans and 7 E. coli strains) were observed to produced biofilm. 10 isolates gave bright black colour colonies on Congo red agar plate, while 11 isolates were formed red-pink colour colonies indicating no biofilm production. The results are given in Figure 1, Figure 2 and Figure 3.

ÖzDünya üzerinde bulunan bitkilerin çoğunun hem yaraların iyileşme sürecini hızlandırmada hem de yaralanmaya bağlı enfeksiyonların tedavisinde etkili maddelere sahip oldukları bilinmektedir. Bilim insanları tarafından yapılan daha önceki çalışmalar, karayosunlarının ve ciğerotlarının da çeşitli bakteri ve mantarlara karşı antimikrobiyal ve antifungal aktiviteye sahip olduklarını göstermiştir. Bu çalışmada Philonotis seriata Mitt, Porella arboris-vitae (With.) Grolle, Porella platyphylla (L.) Pfeiff, Syntrichia calcicola J.J.Amann türlerinin etil alkol ekstraktlarının 8 gram pozitif, 9 gram negatif bakteri ve 1 maya olan toplam 18 suş üzerindeki antimikrobiyal aktivitelerinin analizi yapılmıştır. Yapılan analiz sonucunda tüm karayosunu ve ciğerotu örneklerinin birkaç suşa karşı antimikrobiyal aktiviteye sahip olduğu ve özellikle gram pozitif olan Staphylococcus aureus ve gram negatif olan Klebsiella pneumoniae üzerinde belirgin bir antimikrobiyal etki gösterdiği belirlenmiştir.