İsfahan, Hz. Ömer zamanında fethedilmiştir. Fethi takip eden yıllar içerisinde sahabî, tabiûn, tebeu't-tâbiîn ile diğer tabakalara mensup pek çok ravi İsfahan'a gelmiş ve hadis rivayetinde bulunmuştur. Bu durum şehrin hadis ilminde önemli bir birikim kazanmasına ve böylelikle şehrin alimleri tarafından pek çok eser yazılmasına sebep olmuştur. Bazı ailelerde ilim birikim haline gelmiş ve nesilden nesile aktarılarak bir gelenek haline dönüşmüştür. Bu geleneğe sahip bir aileye mensup kişilerden birisi de İsfahan'da doğup yine bu şehirde vefat eden Ebü'ş-Şeyh'tir. Araştırmamıza konu olarak seçilmesinin nedeni Ebü'ş-Şeyh (v. 369/979) hakkında Türkiye'de herhangi bir çalışma yapılmamasıdır. Araştırmamızda hayatı, hocaları, talebeleri, rıhleleri, hadisçiliği ve eserleri inceleme alanı olarak belirlenmiş ve bunlar hakkında kuşatıcı bilgiler verilmeye çalışılmıştır. Ebü'ş-Şeyh, ailesinin ilmi bir geleneğe mensup olması nedeniyle ilim öğrenmeye erken yaşlarda başlamıştır. Kendi beldesinin ilmini aldıktan sonra dönemin adeti olan rıhle faaliyetine girişmiş, bu kapsamda Basra, Kûfe, Musul, Cezîre ve Hicâz gibi yerlere gitmiş ve bu şehirlerdeki alimlerden faydalamıştır. Elde ettiği bilgilerden hareketle tefsir, hadis, tarih ve ahkamla ilgili eserler yazmıştır. Bu sebeple ona muhaddis, fakih, müfessir ve müverrih denilmesinde bir sakınca olmamalıdır. Yukarıdaki ilimler dışında kıraat ilmini de öğrenip öğretmiştir. Eserleri arasında özellikle İsfahan tarihi ve ravilerini konu alan Tabakâtu'l-Muhaddisîn bi İsfahan isimli eseri, kendisinden önce kaleme alınan İsfahan tarihi ile ilgili diğer eserler günümüze gelememesi sebebiyle büyük bir önemi vardır.
EBÛ MÛSÂ EL-MEDÎNÎ'NİN HAYATI (ö. 581/1185) VE el-MECMÛ'U'L-MUĞÎS İSİMLİ ESERİNDE GARÎB KELİMELERİ AÇIKLAMA METODU Öz Ebû Mûsâ el-Medînî, siyâsî karışıklıkların yaşandığı bir dönemde İsfahan' da doğmuştur. Yaşadığı bölgedeki siyâsî kargaşaya rağmen o, kendisini hadîs ve Arapça' da oldukça iyi şekilde yetiştirebilmiştir. Bu durum, el-Mecmû'u'l-muğîs isimli eserinden de anlaşılmaktadır. Çok erken yaşlarda babasının teşvikiyle ilim talep etmeye başlayan Ebû Mûsâ el-Medînî, Ebû Zekeriyâ İbn Mende (ö. 512/1119), Muhammed b. Tâhir el-Makdisî (ö. 507/1113), Ebû Mansûr Muhammed b. ' Abdullah b. Mendûye (ö. 507/1113), Ebu'l-Kāsım İsmâîl b. Muhammed et-Teymî (ö. 535/1141) gibi önemli âlimlerin rehberliğinde yetişmiştir. O, eğitimini tamamladıktan sonra el-Ensâb sahibi Ebû Sa'd Sem'ânî (ö. 562/1166), Ebû Bekr el-Hâzimî (ö. 584/1188), Ebû Muhammed ' Abdülganî b. ' Abdülvâhid el-Cemmâîlî (ö. 600/1203), Ebû Muhammed ' Abdülkâdir b. ' Abdullah er-Ruhâvî (ö. 612/1215) gibi önemli şahsiyetlerin yetişmesine katkı sağlamıştır. Hadîs ilminde otorite kabul edilen Ebû Mûsâ el-Medînî, Kur'ân ve hadîslerin metinlerindeki kelimelerin vuzûha kavuşması amacıyla el-Mecmû'u'l-muğîs isimli önemli eserini yazmıştır. Garîbu'l-hadîs alanında kendisinden sonra başka bir eser yazıldığı bilinmeyen İbnü'l-Esîr'in (ö. 606/1210) en-Nihâye fî ğarîbi'l-hadîs isimli eserinin temel kaynaklarından biri olması, kitabının değerini göstermesi bakımından yeterlidir. Eserin telifinde onun pek çok âlimden istifade etmesi ve kelimeler hakkında derli toplu bilgi vermesi kitabın diğer kayda değer bir özelliğidir.
Nizâmiye medreseleri kurulduğu günden tarih sahnesinden silindiği güne kadar İslâm dünyasının ilim konusunda ilerlemesine büyük katkılar sunmuştur. İlme verdiği büyük desteklerin yanısıra Sünnî Müslüman dünyanın akîde noktasında savunulması bilincini her zaman omuzlarında taşımıştır. Nitekim bu medreselerin belki de en önemli işlevinin bu yönde olduğunu söylemek mümkündür.
Cemaluddin Muhammed b. Tahir b. Ali al-Fetteni (d. 986/1578) who has titled as Melikü'l-muhaddisîn lived in the Indian Subcontinent during a period when the Mughal State ruled. . Baburs did not have great problems in terms of sovereignty in the lands they were in power. One of the important names of this time period, where many scholars were raised, is al-Fattānī. After he benefited from scholars such as Shaykh al-Nākūrī (d.?), Shaykh Burhān al-Din al-Samhūdī (d.?) And Mawlānā Yad Allah al-Sūhī (d. 952/1545) in his hometown, he went to Hidjāz, benefited from scholars such as Ibn Hadjar al-Haytamī (d.974/1567), Alī el-Muttakī (d.975/1567), Jār Allāh b. Hind (d. 954/1547) and Ibn ʿArrāk (d.963/1556) and returned to his homeland in the following years. The life of al-Fattānī, who is accepted as one of the most important scholars of India, passed through education, teaching, and fighting with bidʿahs. They developed a method based on the Quran and Sunnah in the fight against bid'ahs that we can start with Alī el-Muttakī (d. 975/1567). They laid the groundwork for the establishment of the Ahl-i hadīth and al-Diyūbandī school that emerged in these lands in the following years. He did not only spend his life debating and quarreling with the people of bidʿah, he wrote a work and had him read. Among the works he authored in the science of hadith are Tazkira al-mawzūʿāt, Macmaʿu bihār al-anvār fī garāib al-tanzīl va latāif al-aḫbār, Kānūn al-mevzūʿāt va al-duʿafā and al-Mugnī fī zabtı asmā al-ricāl. In this study, his contributions to the science of hadith and his mistakes will be discussed within the framework of these works. In the research, especially the places where al-Fattanī uses the word "kultü" in his works named Tazkira al-mawzūʿāt and Kānūn al-mevzūʿāt va al-duʿafā were examined, and the information he gave about narrators and narrations was comparatively processed here. It was observed that he did not make an evaluation in the places he called "kultü" and reported the findings and views of al-Sahāvī, al-Suyūtī (d. 911/1505) and his teacher Ibn ʿArrāk (d. 963/1556). He even evoked the opinion that he gave the phrase "kultü" from the work he quoted. Apart from the places where the information is transferred by showing the source, it has been found that although he mentions the source of the information, he rarely quotes information about the same narration from other books. The most important determination in this study is that al-Fattanī reported only what the previous scholars said and he did not make an evaluation. Perhaps it can be said that it is effective in writing such a work, that is, not giving place to his own opinions and evaluations, and spending more time on training students, struggling with people of bid'ah and apostolizing religion to people. Another feature of his book titled Tazkira al-mawzūʿāt "is that it provides convenience to the reader by bringing together the rumors in the works written on the same subject. He was in contact with the dignitaries of the state in order to prevent the intel...
Osmanlı Devleti'nin en güçlü olduğu Kanûnî döneminde Balıkesir'de doğan Birgivî, ilk eğitimini babası Pir Alî'den tahsil ettikten sonra İstanbul'a giderek Ahîzâde Mehmed Efendi (ö. 974/1563-4) ve Kızıl Molla lakabıyla tanınan Kazasker Abdurrahmân Efendi'nin de (ö. 983/1575) aralarında bulunduğu ulemadan istifade etmiştir. O, kısa süren memurluk hayatının ardından Birgi'ye dönmüş ve burada eğitim-öğretim çalışmalarına başlamıştır. Problem gördüğü herhangi bir noktada sözünü esirgemeyen ve hangi makama sahip olursa olsun kişileri eleştirebilen Birgivî, hadis, Arapça, fıkıh gibi ilimlerde eserler yazmıştır. Bunlar arasında insanları ibadet noktasında bidʻatlerden uzak tutmak ve onları Kur'an ve Sünnet'e çağırmak amacıyla yazdığı Şerhu'l-ehâdîsi'l-erbaʻîn isimli çalışmasının özel bir önemi bulunmaktadır. Eserin herhangi bir medresede okunduğuna dair kaynaklarda bir bilgi verilmemekle birlikte, onun Birgivî tarafından talebelerine okutulduğu söylenebilir. Bu çalışmada eserin hadis şerh metodu tahlil edilmiştir. Şârih tarafından eserdeki her bir hadis rivâyet, lügat, iʻrâb, belâgat, şerh, tefrîʻ, suâl ve fâide noktasından değerlendirilmiş ve izah edilmiştir. Kitap incelendiğinde yapılan izahlarda kitabın fıkhî yönünün ağır bastığı görülecektir. Bahis konusu olan esere Birgivî tarafından başlanılmış ancak eser onun erken vefatı sebebiyle tamamlanamamıştır. Geri kalan otuz üç hadis ise Akkirmânî tarafından şerh edilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.