Media accessibility has been an important issue on the international agenda since the early 21st century. Many countries have achieved major developments in media accessibility, while others like Turkey are currently embarking on the journey. The following article discusses developments in media accessibility in Turkey with emphasis on disability and the implication of coaccessibility which may be defined broadly as appealing to audiences with differing accessibility needs, through the translation(s) inputted on a single product. The research so far seems to indicate that coaccessibility has potential political, social, educational and other implications. Turkish end-users embrace the current coaccessibility model, but the ultimate goal in accessibility for Turkey is to have optional sign language interpreting, audio description and subtitling for the D/deaf and hard of hearing and the actors need to strive to achieve this. Currently, it also falls to academics to research this phenomenon of coaccessibility, learn from it, both in terms of the practice itself and its possible implications for universal design, and design for all, and to ensure that end-users and others benefit from it until the day it can be replaced with a better option.
Öz: İstanbul, Hatıralar ve Şehir (2003) adlı yapıtında, anlatıcı-yazar Orhan Pamuk, genç Orhan'ın yaşamıyla özdeşleşen İstanbul hakkındaki anılarını kaleme alırken, Fransız gezgin, mimar ve ressam Antoine Ignace Melling'in (1763-1831) İstanbul'u konu alan gravürlerine yer verir ve her birine bir bölüm ayırdığı, 19. Yüzyıl Fransız yazın dünyasının önemli yazarları Théophile Gautier, Gérard de Nerval ve Gustave Flaubert'in İstanbul'a ilişkin yazdıklarını alt metin olarak kendi yapıtına taşır. Pamuk'un o yazarlarla iletişim halinde olmasının, okurları bu yazarları farklı bir bakış açısıyla okumaya davet etmesi kadar, kaleme almaya çalıştığı anılarını canlandırmak için başvurduğu bir yol olduğunu da düşünmekteyiz. Özyaşamöykülerinde kullanılan alt metinler, bu altmetinlerden hareketle oluşturulan anılar, özyaşamöykülerin doğruluğu konusunda okuru kuşkuya düşürse de, okur, anlatıcı-yazar ile kendisi arasında, gerçeklerin tüm çıplaklığıyla anlatılacağı konusunda "varılan anlaşmaya"(pacte autobiographique) inanmak durumundadır. Çalışmamızda, yapıtın Türkçe başlığını (İstanbul, Hatıralar ve Şehir) ve Fransızca başlığını (Istanbul, Souvenirs d'une ville) yaşamöyküsel ve özyaşamöyküsel göndermeler bağlamında karşılaştırdıktan sonra bu yapıtın, Philippe Lejeune'in 1975 yılında tanımını verdiği "Özyaşamöyküsel Anlaşma"ya (Le Pacte autobiographique) ve Özyaşamöyküsel ölçütlere ne kadar uyduğunu, okur ile varılan bir "içtenlik anlaşması" (Pacte de sincérité/franchise) olup olmadığını, "anlaşmaya" ne derecede uyulmaya çalışıldığını saptamaya çalışacağız. Öte yandan, yukarıda andığımız Fransız sanatçılarının alt metinlerinin, anıların oluşturulmasındaki önemi üzerinde de durulacaktır.
Résumé
Dans ces lignes, l’auteur se fait l’écho des difficultés rencontrées lors de sa traduction vers le français, du Ruhmana, ouvrage doctrinaire de Saparmourat Turkmenbashi, ancien chef du jeune état turkmène. Au-delà des évidents problèmes posés par le transfert d’éléments culturels vers la langue d’arrivée, sont apparues des difficultés « intraculturelles », liées à la diversité culturelle à l’intérieur même de la zone linguistique turque, et des difficultés d’ordre linguistique (lexicale, sémantique), d’ordre sociologique (diversité des niveaux sociaux et des substrats identitaires) et d’ordre idéologique (intention doctrinaire, symbolique). S’appuyant sur des exemples précis, l’auteur dresse une typologie des difficultés intraculutrelles et propose, pour chaque type, une attitude pour guider « l’opération traduisante ».
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.