Although there are many factors affecting the attitude and intention of the consumer, it could be said that personality is the most important among them. Differentiating the products, which are getting more similar today, becomes more difficult for the firms. In differentiating the products emotional factors come to the forefront. If the characteristics of the product are subjective and difficult to evaluate, consumers start to trust brand personality. The importance of brand personality is increasing nowadays. The reason is that brand personality increases the trust and loyalty of the consumers for the brand by affecting costumers' preferences and uses. Pragmatic and personality factors have determinative effects on the formation of consumers' attitude toward product and brand. In this study, it is examined whether the perceptions of costumers about brand personality of cell phones affect their behavioral intention, or not. The answers of the 390 respondents, to whom questionnaires are applied with judgment sample method, are identified by brand personality scale adapted for Turkey by Aksoy and Özsomer because of cultural differences. A four dimensional structure is constructed in the study as Aksoy and Özsomer indicated in their work. The study shows that the dimensions of competency and excitement have higher impact on behavioral intention than the dimensions of traditionalist and androgen. The characterization of a technological product such as cell phone as competent proves that the global firms operate in this sector are in the right direction.

In this pilot study investigating the impacts of automobile brand personality perceptions of Turkish consumers on their attitudinal and behavioral intentions, the effects of the personality attributed to the brand by the consumers on their behavioral intentions regarding preferences, recommendations and willingness to pay higher prices for the brand are examined. The study consists of two main parts. Definitions of brand personality and brand loyalty are made in the literature review section where the conceptual framework is sought to be formed. Our hypothesis to test the attitudinal and behavioral effects of the automobile brand personality following the conceptual framework is analyzed using a sample of 368 participants. The research results indicate that automobile brands are perceived such as competent and excited, and the effects of these dimensions on both behavioral and attitudinal loyalty have been seen to be stronger than the effects on the other two dimensions, namely, conventionality and androgyny. In the conclusion of the study, the impacts are evaluated, and suggestions are given to business managers, marketing researchers, and marketing researchers.

No abstract

Bu çalışma Türkiye'de özel bankalar tarafından sunulan hizmetlerin kalitesine yönelik müşteri beklentilerini ve algılarını değerlendirmeyi ve yapısal eşitlik modeli ile banka hizmet kalitesi, müşteri tatmini ve tekrar satın alma niyeti arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada veri SERVQUAL ölçeği kullanılarak dünyanın en değerli 100 banka markası arasında yer alan özel bir bankanın 500 müşterisinden yüz yüze anket yöntemi ile toplanmıştır. Analiz sonuçları müşterilerin hizmet kalitesi algılamalarının beklentilerinin altında kaldığını ve en büyük farkın yanıt verebilirlik en küçük farkın ise somutluk boyutunda olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, kaliteli hizmet sunumunun müşterinin hizmeti tekrar satın alma niyetini doğrudan etkilemediği, buna karşın, müşteri tatminini artırarak müşterinin tekrar satın alma niyetini dolaylı ve güçlü bir şekilde etkilediğini göstermektedir. Bu sonuç müşteri tatmininin tekrar satın alma niyetine aracılık ettiğini doğrulamaktadır.

Ahlâk konusu kelâm kitaplarında müstakil bir başlık halinde ele alınmamaktadır. Ancak kelâm sahasında ciddi bir literatüre sahip olan Mu'tezile, ahlâk konusunun temel terimlerini fazlasıyla tartışmaktadır. Özellikle insanın fiilleri, hüsün-kubuh, kader ve adâlet gibi konular bağlamında değerlendirmeler yapılmaktadır. Daha çok iman ile ahlâk arasında nasıl bir ilişki vardır? İman mutlak anlamda sahibini iyiye götürür mü? İmanın varlığı ahlâkı zorunlu kılar mı? gibi sorular gündeme gelmektedir. Bu soruların temellendirilmesinde ise genelde iki yaklaşım görülmektedir. Birincisi nakli önceleyen, diğeri ise aklı önceleyen düşünce şeklidir. İkinci yaklaşım olan aklı önceleme yöntemi Mu'tezile tarafından kullanılmaktadır. Ancak Mu'tezile, aklı ahlâkî değerlerin kaynağı olarak görmekle beraber vahye/nakle de açtığı bir alan bulunmaktadır. Mu'tezile, ahlâkın temellendirilmesinde vahyin rolünün, aklen bilinen hususları tamamlayıcı olması, onları doğrulaması ve bu davranışların sosyal hayata aktarılmasında teşvik edici bir yönünün olması olarak belirtmektedir. Çalışmamızda Mu'tezile'nin ahlâkı temellendirmesinde vahiy ve aklın alanlarını nasıl belirlemeye çalıştıklarını etraflıca ele almaya çalışacağız.