Purpose -The purpose of this study is to determine primary school teachers' perceptions regarding organizational citizenship and organizational justice. The study also aims to determine whether such perceptions vary depending on the variables of gender, field of study and seniority, and whether organizational citizenship behaviors and organizational justice are related. Design/methodology/approach -Data were gathered via a survey instrument that incorporated the "Organizational Citizenship Behavior Scale for Schools" (OCB-Scale) and the "Organizational Justice Scale" (OJS). Findings -It was found that the teachers had positive perceptions regarding organizational citizenship and organizational justice. Their organizational citizenship perceptions did not vary according to gender, field of study and seniority, whereas their organizational justice perceptions varied according to seniority, but not gender and field of study. There was a moderate positive relationship between the teachers' organizational citizenship and organizational justice perceptions.Research limitations/implications -The study is limited to the perceptions of primary school teachers. Practical implications -The findings of this research provide particular information for Turkish policy makers concerned with school administration as well as insights that may be relevant to similar studies internationally. Originality/value -The study of organizational citizenship and organizational justice in schools adds to a relatively limited literature on this theme.
The main purpose of this article is to assess the opinions of district governors, who are the highest ranked civilian authority within a district, on educational problems and solutions at the local level. A qualitative research approach was utilized. The district governors believe that they have a very significant and active role in raising standards of education in Turkey. The findings show that district governors spend a considerable amount of time on education-related issues. The district governors asserted that central government should simply determine the general policies concerning education and provide them with more authority.
The purpose of the present paper is to determine applications of "solidarity between colleagues", which is one of the new approaches to educational supervision and to discuss its benefits and limitations. In the study, answers to the following questions were attempted to get. What is solidarity between colleagues in contemporary educational supervision? What is solidarity between colleagues? How is it different from mentoring programs? How does solidarity between colleagues take place in supervision? What are the benefits and limitations of this supervision approach? Are there any examples of such an application in Turkish educational system? Is the approach applicaple to Turkish educational system? A "documentary survey" based on a review of the literature was used to search the issue. At the end of the study, it was seen that teachers could exchange knowledge and teaching skills through solidarity between colleagues programs and that they could contribute to the development of a positive and developmentally open school culture. School principals acting as teaching leaders in the school culture must have a positive attitude towards solidarity attempts for the success of these programs. When the old applications in Turkish educational systems are considered, it is seen that "mobile head teacher" applications in village institutes can exemplify solidarity between colleagues practices. Today, professional dialogues and solidarity between teachers might be developed with the help of similar applications. In addition to this, teacher exclusive boards as an example of professional solidarity between colleagues in Turkish educational system can be repractised in a more efficient way and through intensive programs in this context.
Bu araştırmanın amacı, okullarda yaşanan iletişim engellerinin ilköğretim okul müdürlerinin görüşlerine göre incelenmesidir. Tarama modelindeki bu araştırmanın çalışma grubu Kars il ve ilçe merkezlerinde ilköğretim okullarında görev yapan 103 müdürden oluşmaktadır. Toplanan verilerden 89'unun analize uygun olduğu görülmüştür. Okullardaki iletişim engellerini belirlemek amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen "Okul Yönetiminde İletişim Engelleri Ölçeği" kullanılmıştır. Ölçeğin geliştirilmesinde açımlayıcı faktör analizi, madde toplam korelasyonu ve Cronbach alfa katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin uygulanmasıyla elde edilen veriler aritmetik ortalama, standart sapma, frekans ve yüzde işlemleri; t-testi, Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis H-testi teknikleri kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre müdürlerin yaşlarına, okul müdürlüğüne atanma biçimine, müdürlük yaptığı yerin kendi memleketi olup olmamasına göre ölçeğin bazı boyutlarında anlamlı farklılıklar ortaya çıkmıştır. Müdürler okullarında teknik ve semantik, örgütsel ve politik engellerden daha çok psikososyal iletişim engeliyle karşılaşmaktadırlar. Okullarda emredici dil, öfke ve önyargılar iletişimin en önemli engeli olarak görülmektedir. Okullardaki siyasi düşünce farklılıkları, sendikal farklılaşma, öğretmenlerin yaşlı ya da genç olması enaz oranda iletişim engeli olarak algılanmaktadır.
ÖzetÇağın gereklerine uygun ve nitelikli insan gücünün temellerini atan öğretmenlerin yetiştirilmesi sürecinde hazırlanan donanımlı öğrenme ortamlarında öğretim elamanlarının öğretmen adaylarına karşı tutumları arzu edilen öğretmen özelliklerinin oluşmasını sağlayabilir. Davies (1999) demokratik bir yaşam anlayışının oluşabilmesi, eğitim sistemlerinin ve ortamlarının demokratik oluşuna bağlamaktadır.Öğrenme ortamının fiziki, sosyal, psikolojik, teknik özellikleri istendik davranışların oluşmasında büyük bir role sahip olduğu açıktır. Günümüz öğretmen eğitiminde amaç; özgür düşünebilen, öğrenme sorumlulukları alabilen, öğrenme ortamlarında katılımcı rol üstlenen, eleştiriler yapabilen ve eleştirilere açık olabilen, öğrendikleri arasında neden-sonuç ilişkisi kurabilen ve öğrendiklerini sorgulayabilen, bilgiyi yaratıcı biçimde kullanabilen, öğrendiklerini yansıtabilen, öğrendikleriyle problem çözebilen, demokratik tutum ve davranışları kazanmış iyi donanımlı öğretmen adayları yetiştirmektir. Eğitim fakültelerinde özellikle işi "öğretmen yetiştirmek" olan öğretim elemanlarının da öncelikle öğretmen adaylarına kazandıracakları bu özelikleri kendilerinde bulundurmaları gerekmektedir (Şen ve Erişen, 2002).Bu noktadan hareketle araştırmada, öğretim elemanlarının demokratik tutumlarına ilişkin öğretmen adaylarının algıları tespit edilmeye çalışılmıştır.Bu araştırmanın amacı ise öğretmen eğitiminde oluşturulan öğrenme ortamlarında öğretim elemanlarının demokratik tutumlarının tespitini yaparak çeşitli değişkenler açısından farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.