Background/Aims Lower extremity functional scales in Turkish are limited in number and generalisability. The aims of this study were to translate the Lower Extremity Functional Scale into Turkish, and to investigate its reliability and validity in patients with different musculoskeletal conditions in their lower extremities. Methods The Turkish Lower Extremity Functional Scale, Visual Analogue Scale and Timed Up and Go test were administered in 256 outpatients with a re-test after 24–48 hours. Internal consistency, test–retest reliability, construct validity, factor structure and floor-ceiling effects were investigated. Findings The Scale has good reliability and validity. The Spearman correlation coefficient was 0.91 and intraclass correlation coefficient was 0.923. The standard error of measurement value was 4.015 and internal consistency coefficient was 0.92. Item-total correlation values were 0.46–0.74. It had a 3-factor structure, explaining 58.51% of the total variance and the eigenvalues were 1.04–8.26. It had no floor and ceiling effects, and was negatively correlated with the Visual Analogue Scale and Timed Up and Go test (P=0.000). Conclusions The Turkish Lower Extremity Functional Scale is a reliable and valid tool to be used in participants with lower extremity musculoskeletal dysfunctions. Evaluation of its responsiveness and minimal clinically important difference in future studies would have a great value.

Giriş: Günümüzde gelişen bilgi kaynaklarına paralel olarak, bilginin nicel olarak artması bilgiye ihtiyaç duyan bireylerin sahip olması gereken becerileri de artırmıştır. Amaç: Bu çalışma Sağlık Bilimleri Fakültesindeki öğrencilerin öğrenme stratejilerini araştırmayı amaçlamıştır. Yöntem: Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde bulunan; Beslenme ve Diyetetik, Hemşirelik ve Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümlerinde öğrenim gören 512 (346 kız, 166 erkek) öğrenci çalışmaya dahil edilmiştir. 67 maddeden oluşan Yükseköğretimde Öğrenme Stratejileri Ölçeği (LIST) kullanılarak veriler elde edilmiştir. Bölümler arası farklılıklar ANOVA, cinsiyetler arası değerlendirmede Independent Samples Testi, akademik başarıyı etkileyen öğrenme stratejisini ortaya koyabilmek amacıyla ise Corelasyon testi yapılmıştır. İstatistiksel yanılma düzeyi p<0,05 olarak kabul edildi. Bulgular: Öğrenme stratejilerinin cinsiyete göre farklılık gösterdiği, Kadınların organizasyon ve kaynak kullanımını, erkeklerinde planlama stratejisini daha çok tercih ettikleri sonucu bulunmuştur. Bölümler arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (P<0,05). Öğrencilerin akademik başarısı ile organizasyon, çaba, zaman, örgütleme, eleştirel düşünce ve tekrar stratejilerinde güçlü pozitif bir korelasyon bulunmuştur. Sonuç ve Öneriler: Üniversitelerde eğitim programına ilave olarak öğrenme stratejilerinin öğretilmesinin akademik müfredata ilave edilmesinin akademik başarıyı artıracağı sonucuna ulaşılmıştır.

Özet: Patellofemoral ağrı sendromu (PFAS), fleksiyon ve ekstansiyon sırasında dize aşırı yüklenme nedeniyle çömelle, koşma, tırmanma ve merdiven inip çıkma gibi ekleme yük binen aktiviteler sırasında ki ön diz ağrısı olarak tanımlanır. Klinik teşhiste altın bir standart yoktur. Olabilecek diğer problemler elimine edilerek tanı konulur. Konservatif tedavide nonsteroid anti-inflamatuvar ilaçlar, dizlik, bantlama, germe ve kuvvetlendirme egzersizleri uygulanmaktadır. Egzersiz programı olarak, PFAS'li hastalarda en etkin yöntemin, kuadriseps ve proksimal kalça egzersizlerinin birleştirilmesi yönünde olduğu belirtilmektedir. PFAS'de kullanılan yeni tedavi yöntemlerini belirlemek amacıyla PubMed, Google Scholar ve Science Direct veri tabanında ''patellofemoral pain syndrome'',''patellofemoral pain syndrome treatment'',''intervention for patellofemoral pain syndrome'' ve ''patellofemoral ağrı sendromu'',''patellofemoral ağrı sendromu tedavi'',''patellofemoral ağrı sendromu için müdahale'' yazılarak İngilizce ve Türkçe dillerinde tarama yapılmıştır. Tarama başlangıç tarihi 2016 olup, belirlenen veri tabanlarında 30 Kasım 2021 tarihine kadar yer alan konuyla ilgili tüm araştırmalar incelenmiştir. Bu araştırmada PFAS'de kullanılan tedaviler ve tedavi yöntemlerindeki yeni yaklaşımlar üzerinde durulmuştur. Yeni çalışmalar, rehberler PFAS'de etkili olabilecek yeni yaklaşımların kullanılabileceğini göstermektedir. 5. Uluslararası Patellofemoral Ağrı tedavisi araştırma konsensüs kararlarında yürümenin tekrar eğitimi ve kan akımı kısıtlamalı egzersizlerin PFAS'de yeni tedavi seçenekleri olarak kullanılabileceğinden bahsedilmiştir. Ayrıca son yıllarda yapılan çalışmalarda dizle ilgili vakum ve elastrometrik breysler ve teknoloji destekli theraband, vücut vibrasyon eğitiminin kullanılabileceği belirtilmiştir.

Özet: Üriner İnkontinans (Üİ) istemli olarak idrar tutamama ya da istemsiz idrar kaçırma olarak bilinir. Üİ üretral yoluyla veya ektopik üretra nedeniyle olabilir. Konservatif tedavi, üriner inkontinans hastalarının birçoğunda minimum yan etki ve semptomları kötüleştirmemesi nedeniyle birinci basamak tedavi yöntemi olarak kabul edilir. Fizyoterapi yaklaşımında mesane eğitimi, pelvik taban kaslarının eğitimi, biofeedback, elektrik stimülasyonu yer alır. Elektrik stimülasyonu, fizyoterapi klinik uygulamada Üİ tedavisi için kullanılabilecek yöntemler arasındadır. Transkutanöz tibial sinir stimülasyonu (TTNS), tibial sinir yolundaki elektrostimülasyon yoluyla detrusor kasının inhibisyonunu kolaylaştırmayı amaçlar. TTNS, hastalar için konservatif ve etkili tedavi olarak kabul edilen basit, noninvaziv, iyi tolere edilebilen bir tekniktir. Ayrıca bu tedavi yönteminin kolay uygulanabilir olması, cihazın kolay taşınabilir olması ve hastalarda ağrıya neden olmaması gibi avantajları mevcuttur. Posterior tibial sinir medial malleolusun üstüne boyunca uzanan bölgede, yüksek yanıt ve geleneksel olarak çeşitli üriner şikayetlerin giderilmesini amaçlayan akupunktur noktasına (spleen-6) karşılık gelen bir alan belirlenmiştir. Trankutanöz Posterior Tibial Sinir Stimülasyonu (TPTSS) non-invaziv bir girişimdir ve sistemik bir yan etkisi bulunmamaktadır. Tarama başlangıç tarihi 2012 yılından itibaren (son on yıl) belirlenen veri tabanlarında Şubat 2022 tarihine kadar yer alan konuyla ilgili tüm araştırmalar incelenmiştir. Tibial sinir ve üriner inkotinans ''tibial nerve and urinary incotinence'' anahtar kelimeleri yazılarak arama yapıldığında, Pubmed, Science Direct ve Google Scholar' da gelişmiş aramalarda sadece başlıklar seçilerek yapılan taramada 29 çalışmaya rastlanmıştır. Yapılan tarama sonucunda ilgili makaleler detaylı olarak incelenmiş ve yedi makalenin dahil edilme kriterlerine uygun olduğu belirlenmiştir. İncelenen çalışmalarda TPTSS tedavi yönteminin daha çok kullanıldığı, bu yöntemin plasebo gruplarıyla veya farklı bölgelere uygulanarak kıyaslandığı belirlenmiştir. Genel olarak TPTSS tedavi yönteminin uygulandığı grubun sonuçlarının, diğer karşılaştırılan gruplara göre daha anlamlı olduğu saptanmıştır (P<0.05). TPTSS, tam olarak standardize edilmemiş bir tedavi tekniğidir. Bu bağlamda elektrik stimülasyonun optimal parametrelerini, en etkili tedavi protokollerini, tedavi yönteminin uzun vadeli etkinliğini ve hastalara uygulanabilirliğini belirlemek amacıyla yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.