Performance appraisal system is one of the most important determinants for the achievement of goals for human resources management. For that reason, the way and the methods used by organizations to evaluate the performance of their employees are critical for them in reaching their goals. Thus, it is necessary to accurately evaluate the performance of the employees in the organization and then to improve particularly the weaknesses of the employees in line with the goals of the organization. Traditional performance evaluation systems, where a single supervisor evaluates the performance of all employees, may not always necessarily lead to an objective and effective evaluation. Therefore, taking a backseat after the 1980s, traditional performance evaluations systems have been replaced by the 360-degree performance appraisal system, which is used for the purposes of uncovering the potential of the employees in an organization, informing the employees of their weaknesses through feedbacks and compensating for their weaknesses for the achievement of goals. The 360-degree performance appraisal system highly focuses on the data, which are obtained from multiple sources and provide feedbacks to employees. The data collected from multiple sources enhance the objectivity and effectiveness of the resulting evaluation. Also, the feedbacks allow employees to see their weaknesses from the perspective of others and increase their job motivation. The present study theoretically analyzes the 360-degree performance appraisal system, which is a prominent system in human resources management, presents an empirical survey with the heads of departments in Çanakkale Onsekiz Mart University and seeks to outline their weaknesses and strengths.
Bu çalışmada, Oxford Learner's Dictionaries tarafından, "1990’lı yılların sonu ile 2010 yılı arasında doğmuş bir grup insan" olarak tanımlanan Z kuşağının “siyaset” kavramına ilişkin sahip oldukları metaforik algılarının ölçülmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Mersin Üniversitesi Z kuşağı öğrencilerine yarı yapılandırılmış soru formu uygulanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. gerçekleştirilen analizler Z kuşağı üniversite öğrencilerinin “siyaset” kavramına ilişkin farklı metaforlar oluşturduklarını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, Z kuşağının “siyaset” kavramına ilişkin pejoratif algılara sahip olduğu görülmektedir.
Öz 1970 sonrası dönemde bölgesel kalkınma politikalarının giderek daha popüler bir hal alması, bölge ölçeğinde kurumsallaşma çabalarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. İlk olarak 1933 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde kurulan kalkınma ajansları, bu kurumsallaşma çabalarının Avrupa'daki yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Kamu-özel-sivil işbirliğini yerelde gerçekleştirmeye çalışan ajanların Türkiye'de kurulması ise 2006 yılına rastlamaktadır. Literatür taraması şeklinde oluşturulacak çalışmada, merkeziyetçi yönetim anlayışının hakim olduğu Türkiye'de, temel felsefesi yerel yönetişimi gerçekleştirmek olan kalkınma ajanslarının, idari ve mali yapısı ile işlemlerinde merkezi yönetimin etkisi araştırılacaktır. Bu amaçla Türkiye'de kurulan 26 ajansın idari yapılanması, bütçesi ve Kalkınma Bakanlığı ile olan ilişkisi incelenecektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.