The municipalities have become the focal point of some positive developments on economic growth and development through more efficient use of resources. In addition, they have come to the fore in terms of democracy, accountability, fiscal discipline and fiscal responsibility with the advantages they provide for participation. The development of welfare state understanding with these factors, population growth, urbanization process and localization, widespread in the post-1980 period, decentralization, governance and locality in service, put municipalities in the foreground in the process of public service supply. Moreover, there has been an increasing share of duties between central governments and municipalities. Public service burden on municipalities increased in quality and quantity. As a result of the increased service burden, the spending levels of municipalities have also increased. However, the positive developments in the allocation of duties have not been experienced in especially own-revenues allocation and have generally been insufficient compared to the revenues, duties and responsibilities of municipalities. Turkish municipalities, which do not have the authority to tax, create new sources of income, cannot use the available resources effectively and overly dependent on the shares transferred from the general budget tax revenues collection are moving away from being efficient service units and are deprived of the possible benefits that may be obtained by financial autonomy. The context of aforementioned, in this study, the main financial problems of municipalities and possible effects of these problems are examined. It was concluded that the mentioned problems should be solved urgently, to reach municipalities more effective and efficient, increase citizens' satisfaction.
İdari, siyasi ve ekonomik açıdan gün geçtikçe pozisyonunu güçlendiren mahalli idarelere ait harcamaları çok yönlü biçimde incelemenin önemli olduğu düşünülmektedir. Bu kapsamda çalışmada 2006-2019 döneminde Türkiye’de il düzeyindeki mahalli idare harcamalarının, ekonomik sınıflandırma çerçevesinde ve panel yakınsama analizi ile incelenmesi amaçlanmıştır. Türkiye’deki 81 ilde ekonomik sınıflandırmaya göre mahalli idare harcamaları açısından yakınsamanın varlığı, Phillips ve Sul (2007,2009) tarafından önerilen Panel Log-(t) yakınsama testi kullanılarak incelenmiştir. Mahalli idare harcamaları için yedi farklı kategorinin ele alındığı analiz sonucunda; şehirlerin tek bir denge durumuna yakınsadığına dair kanıt bulunamamıştır. Ancak harcama alt kategorilerinde illerin en az üç, en çok ise beş küme oluşturarak yakınsadığı görülmüştür. Harcama kategorileri üzerinden bir değerlendirme yapılırsa; personel giderleri ile sosyal güvenlik prim ödemelerinde, toplam cari harcamalar ile mal ve hizmet alımlarında ve toplam sermaye harcamaları ile sermaye giderlerinde benzer bir yakınsamanın, toplam cari harcamalar ile toplam sermaye harcamaları arasında ise kümeler arası ciddi bir farklılaşmanın olduğu ifade edilebilir. Ayrıca harcamalar açısından iller arasında görülen yakınsamada hem idari yapılanma hem de toplam mahalli idare harcamaları içerisindeki pay açısından genel olarak belediyelerin, daha özelde ise büyükşehir belediyeleri ile bağlı idarelerin kümelenmeler üzerinde etkili olduğu tahmin edilmektedir.
ÖzYerel yönetimlerin mali sürdürülebilirliği, yerelde kamu hizmetlerinin etkin bir şekilde yerine getirilmesi noktasında büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada, 2010:Q1-2019:Q1 döneminde Türkiye'de yedi coğrafi bölgede yerel yönetimler için bütçe gelirleri-bütçe harcamaları ve vergi gelirleri-bütçe harcamaları değişkenleri arasındaki uzun dönemli ilişki incelenmiştir. Araştırma aşamasında Hakkio ve Rush (1991) ve Quintos (1995) tarafından belirlenen finansal sürdürülebilirlik prosedürü çerçevesinde ikinci nesil panel birim kök testleri ve eşbütünleşme teknikleri kullanılmıştır. İlgili dönemde hem bütçe gelirleri hem de vergi gelirlerine göre yedi coğrafi bölgede yer alan yerel yönetimler için bütçe açıklarının zayıf formda sürdürülebilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Politico-economic uncertainty is able to directly and indirectly affect many macroeconomic variables. In this respect, politico-economic agents are expected to act scientifically and realistically to reduce uncertainty in their statements and decisions. Otherwise, the costs of economic activities will inevitably increase due to the uncertainty phenomenon. This study analyzes the relationship the tax wedge, one of the costs of economic activities, has with politico-economic uncertainty. The study performs the analysis over 18 OECD countries during the 2000-2020 period and examines the long-and short-term relationships using the panel autoregressive distributed lagpooled mean group (ARDL-PMG) model. According to the This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.