The world is witnessing the rise of China, which started at the end of the 1970s, accelerated in the early 2000s and continues today. This rise is of interest to all countries in terms of world economypolitics, with the emphasis on economy as well as the idea that powerful economies will bring about political influence. The animation project of the former Silk Road, which was announced in 2013 in particular, is a project with enormous dimensions to be influential on a global scale, with apparently economic purposes but also with political, social and cultural dimensions. The rise of China and the "New Silk Road Initiative" are also a threat to the global hegemony of the United States, which won the Second World War and the Cold War afterwards. So much so that today's intense diplomacy, conflict and terrorist incidents in the region and countries on the Pacific, Central Asia and Silk Road routes, especially in the Middle East, and even allegations that the United States has been allied with terrorist organizations in recent times, China-US is described as an element of global sovereignty struggle. In this study, the rise of China, the economic and strategic dimensions of the New Silk Road project, and the relationship between China and the United States were discussed.
ÖzGünümüzde "Yöndeşme" kavramıyla birlikte geleneksel televizyon hizmetlerine ek olarak internet ile mobil telefonlar veya tablet bilgisayarlar aracılığıyla dahi görsel-işitsel medya hizmetlerine ulaşmak mümkündür. Erkeklere nazaran televizyon karşında daha fazla vakit geçirdiği söylenebilecek kadınların söz konusu hizmetlerden yararlanma eğilimleri, çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı, akademik hayatlarına aktif bir şekilde devam eden, belirli bir eğitim düzeyine sahip kadınların, görsel-işitsel medya hizmet sağlayıcılara yönelik izleme eğilimlerini ortaya koymak ve söz konusu eğilimlerinin oluşmasında etkili faktörleri analiz etmektir. Çalışmanın varsayımı ise, eğitim düzeyi yüksek kadınların TV izleme eylemlerinin daha bilinçli ve seçici gerçekleştiğidir. Çalışmanın literatür tarama sürecinde, bireylerin TV izleme eğilimlerini ölçmek amacıyla son dönemde yapılmış özgün bilimsel çalışmalar incelenmiştir. Çalışmanın uygulama kısmında, 2015-2016 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde görev yapan kadın akademik personelin televizyon izleme eğilimleri ile buna yönelik tutum ve davranışlarını belirlemek amacıyla hazırlanmış anket aracılığı ile veriler toplanacaktır. Sistematik rastlantısal örnekleme yöntemine göre seçilen öğretim elemanlarına uygulanacak alan araştırması, yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanacaktır. Toplanan verilerin analizi sonucunda elde edilen bulgular ise ilgili tablo ve şekillerle verilecektir. Anahtar Kelimeler: Televizyon, Görsel-İşitsel İletişim, Kadın, Akademik Personel AbstractNowadays, by the help of term "Convergence" it is possible to reach on audiovisual media services whether by mobile phones or tablet computers in addition to traditional television services. The subject of this study became from the utilization trends of women from these services, who are supposed to spend more time in front of TV than man. The aim of this study is to reveal watching audiovisual media service trends of the women's, whose academic lifes actively ongoing and have a specific educational level and also to analyze deeply the effective factors that created these trends. The hypothesis of this study is higher educated women's watching TV actions are more conscious and selective. In the literature review process of the study, original scientific studies made recently in order to measure trends in TV watching individuals are investigated. In the application part of the study, by the purpose of determining the television watching behaviors and attitudes of female academic staff, who worked in the fall semester of 2015-2016 academic year at the Afyon Kocatepe University, a questionnaire is prepared to collect the data. The survey research which will be applied to academic staff by systematic random sampling method will be applied by face to face interviewing technique. The findings obtained through the analysis of the data gathered will display in the related tables and figures.
Birliği'nin enerji sorunsalında yenilenebilir enerji kaynaklarının yeri ve geleceği" başlıklı yüksek lisans tezi çalışmasına dayalı olarak kaleme alınmıştır. Öz Bu çalışmanın amacı, son zamanlarda enerji tüketiminde yerini alması için üretiminin desteklenip teşvik edildiği yenilenebilir enerji kaynaklarının neden önem arz ettiğinin değerlendirmesini yapabilmektir. Yöntem olarak literatür ve arşiv çalışmaları incelenmiş, konunun güncelliği sebebiyle güncel kaynak ve verilerin kullanılmasına özen gösterilmiştir. 1970'li yıllardan sonra yaşanan enerji krizlerinin etkisiyle yenilenebilir enerji kaynakları alanındaki çalışmalarda bir hareketlenme yaşanmaya başlamıştır. Avrupa Birliği ülkeleri yenilebilir enerji alanında öncü olmuşlardır. Çünkü, Avrupa Birliği ülkeleri yenilebilir enerji kaynaklarından enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına enerji üretimindeki payı arttırmak için hedefler koymuşlardır. Dolasıyla ülkeler bu hedeflere ulaşabilmek için politikalarla teşvikler verip bu alandaki uygulamaları ve programları desteklemişlerdir. Hidrokarbon enerji kaynaklarına göre yenilebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjinin payı çok düşük kalmaktadır. Fakat yenilebilir enerji kaynaklarının fosil kökenli olmaması, çevreye olan zararının hidrokarbonlara göre daha minimum seviyede kalması, daima kendini yenileyebilmesi ve doğa tarafından sürekli takviye edilebilmesi gibi avantajlarının bulunması alternatif bir enerji kaynağı olması açısından önem teşkil etmektedir.
Öz Beden ve cinsiyetçi imgeler tarihsel süreç içerisinde toplumsal cinsiyet kavramlarına bağlı olarak mimari yapılarda farklı biçimlerde kullanılmıştır. Kadın ve erkeğin toplumsal rolüne bağlı olarak anaerkil, ataerkil ve eşitlikçi olarak adlandırılan üç dönemde cinsle-rin mimari temsilleri oluşmuştur. Anaerkil toplum düzeninde kutsal olarak nitelendirilen kadın bedenine ait dişil, ataerkil dönemde ise erili temsil eden biçimler mimari yapıları şekillendirmiştir. Toplumsal cinsiyet kavramlarının değişmesi ile yeniden inşa edilen cin-siyet tanımları eşitlikçi dönemde kendi üslubunu üretmiştir. Yapılarda kullanılan beden ve cinsiyetçi imgeler, cinslerin toplumsal statüsünü, mimarlık ve toplum düzeni arasında-ki ilişkiyi okuyabilmek adına tarihin her döneminden günümüze önemli veriler taşımıştır. Abstract In the historical process, the body and sexist images have been used in different forms in architecture according as the concepts of social gender. Depending on the social roles of women and men, the architectural representations of sexes have been formed in three periods called as matriarchal, patriarchal and egalitarian. Feminine figures belonging to the female body regarded as sacred in matriarchal society and the figures representing
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.