Xueyantuo'lar ( 薛延陀), günümüz Çin Halk Cumhuriyeti devletinin kuzey sınırlarına denk gelen coğrafyada yaşamış olan bir halktır. Kökenleri, soyları bağlamında Tiele'ların kolu ve akrabası olan boylardan biridirler. Kültürleri, toplumsal yapıları ve gelenekleri, başta eski Türk devletlerinden Göktürk Devleti ile olmak üzere, diğer Türk ve Türk soylu halk ve Şükrü AktaşHistory Studies www.historystudies.net 489 / 3Çalışmada klasik Çin tarih metinlerinden olan Tong Dian'den ( 通典) ağırlıklı olmak üzere Yeni Tang Tarihi (新唐書) ve Eski Tang Tarihi'nden ( 舊唐書) de istifade edilmiştir. Klasik metinlerden alıntılanan tümce ve deliller asıl halleri ile (繁體) kullanılmıştır. Çalışma içerisinde kullanılan Xueyantuo ismini Sir Tarduş, Seyanto'ları, Türk Kağanlığı ismi, Göktürk'ler veya Köktürk'ler ile Çin dilindeki karşılığı olan Tujue Hanguo'yu ifade etmektedir. Ayrıca makalede, Xueyantuo örneğinde olduğu üzere, tüm Çince sözcükler Pinyin (拼音) sistemi ile kullanılmıştır.Anahtar kelimeler: Xueyantuo, Sir Tarduş, Türk Kağanlığı, Seyanto, Tang Hanedanlığı this, the unity created by the Xueyantuo entered the process of disintegration, caused the loss of the unity and their disappearance from the stage of history. In 646 AD. They were completely disbanded and erased. This article is built on the general historical situation of the Xueyantuo, their names, the geography where they lived and ruled, and their brief history. In this study, mainly from which is one of the classical Chinese history records, the New Tang History (新唐書), the Old Tang History (舊唐書) and mainly Tong Dian (通典) were utilized. Sentences and proofs quoted from classical records are used in their original form as Fanti (繁體). The name Xueyantuo used in the study, refers to Sir Tarduş, Seyantos, the name of the Turk Khanate, Göktürks or Köktürks and its Chinese equivalent Tujue Hanguo. In addition to these, all Chinese words are used with the Pinyin ( 拼音) system, as in the sample of Xueyantuo.
Nimet Ayşe BAKIRCILAR 19. yüzyılın ikinci yarısına değin dinsel açıdan Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'ne bağlı olarak yaşamlarını sürdüren Bulgarların milli kimliklerine yönelik ilk çalışmalarını 17. yüzyılın ikinci yarısı ile tarihlendirmek mümkündür. Kendisi Katolik olan Petar Bogdan Bakshev'in 1667'de bitirdiği "Bulgar Tarihi" isimli yapıtı ile başlayan Bulgar milli kimliğinin uyanışı süreci, Bakshev'den yaklaşık yüzyıl sonra Zograf Manastırı'nda Paisi Hilendarski'nin kaleme aldığı "Istoriya Slavyanobolgarskaya" isimli yapıtı sayesinde hız kazanacaktır. 19. yüzyılda Bulgarların kendi bağımsız kiliselerini kurma isteklerinin yanı sıra Osmanlı yönetiminden hoşnutsuz oldukları da girişilen eylemler vasıtasıyla su yüzüne çıkmıştır. Bulgarların Fener Rum Patrikhanesi'nden bağımsız olarak tesis ettikleri Eksarhlık'ın 1870'de Osmanlı yönetiminin izni ile kurulmasından kısa bir süre sonra başlayan 93 Harbi; Bulgar-Rus işbirliğinin hangi boyutlara ulaştığının da göstergesi oldu. Savaşın ertesinde imzalanan Aya Stefanos Antlaşması ile gerçekleşen Büyük Bulgaristan hayali, Avrupalı diğer devletlerin girişimiyle imzalanan Berlin Antlaşması'nda sükût etti. Zikredilen Antlaşma sonucunda ilk Antlaşma ile kendisine verilen toprakların yaklaşık üçte ikilik kısmı elinden alınan Bulgaristan yine de özerkliği sağlanarak bir "emaret" haline dönüştürüldü. 1878'den sonraki süreçte Bulgaristan Emareti, 1885'te Şarkî Rumeli'nin ilhakıyla 1908'de elde edeceği bağımsızlığına doğru giden önemli bir adımı atmış oldu. Bulgaristan Emareti, 1878-1908 arasındaki 30 yıllık süreçte hak iddiasında bulunduğu tarihsel Makedonya coğrafyasını da kapsayacak şekilde bağımsızlığını ilan etme yolunda sarfettiği pek çok girişimin yanı sıra ihtilâlci çeteler vasıtasıyla Makedonya'yı bir savaş alanına döndürdü. Bu çalışma, İslam Araştırmaları Merkezi, Hüseyin Hilmi Paşa Evrakı'nda Dosya no:6, Gömlek Sıra No: 324 kaydı ile bulunan bir rapora dayanmaktadır. Osmanlı Türkçesi ile 81 sayfa olup Bulgarca 150 sayfalık esas raporun tercüme özeti niteliğindedir. Sofya'da yazıldığı anlaşılan ve 28 Kasım 1907 tarihini taşıyan rapor "fevkalade mahremanedir" uyarısıyla "Nazır Efendiye" hitabıyla başlar, istihbarat görevlisi A. Toşev tarafından Bulgaristan Emareti'nin İçişleri Bakanı olan Dimitar Stonçov'a gönderilmek üzere kaleme alınmıştır. Rapor, Bulgaristan Emareti'nin her fırsatta çete faaliyetleri ile ilgisi olmadığını beyan etmesine rağmen, Bulgar hükümetinin Makedonya üzerindeki faaliyetlerini apaçık ortaya koymaktadır. Bulgarların Makedonya üzerindeki çalışmalarının ne durumda olduğu, Bulgar yönetiminin izlediği stratejinin eksik ve olumlu yanları, Toşev'in gözünden Stonçov'a aksettirilmektedir. Toşev'in zaman zaman izlenen stratejiye yönelik eleştiri ve önerilerini de raporuna eklediği görülmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.