This study was carried out to examine the effect of adding potato chips waste, which is a by-product of the potato processing industry, on silage quality, as an easily soluble carbohydrate source, to the alfalfa (Medicago sativa L.) plant, which has a high buffering capacity and is therefore difficult to ensilage. In the study, alfalfa (Medicago sativa) harvested at the 10% flowering point was used as the plant material. Four different groups were formed by adding the silage groups prepared in the study, alfalfa plant control (without additives), and potato chips waste at the rates of 0.5%, 1% and 2% on a wet weight basis to the alfalfa plants. The silages were opened at the end of the 60-day fermentation period and raw nutrient compositions and fermentation products were identified. When the effects of the silages prepared by adding different levels of chip waste to alfalfa plant on the nutrient value were examined, the differences between the groups in terms of dry matter (DM), crude ash (CA), acid detergent fiber (ADF) and neutral detergent fiber (NDF) content of the silages obtained from the study were statistically significant. While it was not significant in terms of CP content, the differences between the silage groups were found to be statistically significant. In the study, when the pH, ammonia nitrogen (NH3-N), carbon dioxide (CO2) production and total yeast mold values of the fermentation properties of the silages were examined, decreases were observed due to the addition of chips compared to the control group. When the total lactic acid bacteria (LAB) values of the silages were examined, an increase was observed after the addition of 1% chips. As a result, when all the parameters were examined, it was determined that the silages prepared by adding 1% chips waste had positive effects on silage fermentation.

Bu çalışmada tamponlama kapasitesi yüksek olan ve bu sebeple güç silolanan yonca (Medicago sativa L.) bitkisine silaj kalitesi üzerine etkisini incelemek amacıyla kolay eriyebilir karbonhidrat kaynağı olarak meyan (Glycyrrhiza glabra) bitkisi ilave edilmiştir. Araştırmada hazırlanan silaj grupları, yonca bitkisi kontrol (katkısız), yonca bitkisine yaş ağırlık esasına göre %2, %4, %8, %16 ve %32 oranında meyan otu ilave edilerek toplam 6 farklı grup oluşturulmuştur. Silajlar 60 günlük fermantasyon süresi sonunda açılarak ham besin madde bileşimleri ve fermentasyon ürünleri  tespit edilmiştir. Yonca bitkisine farklı seviyelerde meyan otu ilave edilerek hazırlanan silajların besin madde değeri üzerine etkileri incelendiğinde çalışmadan elde edilen silajların kuru madde, ham protein, ADF VE NDF içerikleri bakımından gruplar arası farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunmamıştır. Meyan otu ilave edilerek hazırlanan silajların pH değerleri incelendiğinde en düşük pH değeri %32 yaş meyan otu ilavesi ile hazırlanan silajdan elde edilmiştir. Silajların amonyak azotu değerleri incelendiğinde, yaş meyan otu seviyesinin artışına bağlı olarak amonyak azotu değerlerinin azaldığı görülmüştür. En yüksek flieg puanı 73.79 ile %32 yaş meyan otu ilavesi ile hazırlanan silajlardan elde edilmiştir. Silajlara ait fiziksel özellikler (renk, koku, strüktür)  incelendiğinde strüktür ve renk özellikleri bakımından gruplar arasında istatistiki olarak farklılıklar tespit edilmemişken, koku ve DLG puanları arasında gruplar arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunmuştur. DLG puan ortalama değeri incelendiğinde en yüksek %32 yaş meyan otu ilavesi ile hazırlanan silajlardan elde edilmiştir. Sonuç olarak, bu çalışmada silolanması güç olan yoncadan kaliteli silaj elde edebilmek için ortamdaki kolay eriyebilir karbonhidrat düzeyinin yükseltilmesi amacıyla silaj materyaline alternatif olarak meyan otunun karbonhidrat kaynağı olarak katılabileceği ve meyan otunun yonca silaj kalitesini arttırması amacıyla kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.

Sunulan çalışmanın amacı sıcaklık stresinin bıldırcınlarda, yumurta üretimi ve yapılandırılmasının gerçekleştiği organlar olan, ovaryum ve ovidukt üzerine morfolojik etkisi ve bu etkinin probiyotik ile giderilmesini araştırmaktır. Bu amaçla 40 adet dişi yumurtacı Japon bıldırcını (Coturnix coturnix Japonica) rastgele 4 gruba ayrıldı. Birinci grup ortam sıcaklığı 8 hafta boyunca tüm gün 14-25 °C’de tutuldu. İkinci gruptaki bıldırcınlar 14-25 °C’de tutulduğu süre boyunca fermente edilmiş doğal LAB (Laktik Asit Bakteri) sıvısı 0,5 cc/L düzeyinde içme suyuna ilave edildi. Üçüncü grupta kümes ortamı günde 8-12 saat 30-34 °C’de tutulacak şekilde sıcaklık stresi oluşturuldu. Dördüncü gruptaki bıldırcınlara sıcaklık stresine maruz bırakıldığı 8 hafta boyunca 0,5 cc/L düzeyinde fermente edilmiş doğal LAB sıvısı içme suyuna ilave edildi. Bu sürecin sonunda tüm deneklerin ovaryumlarındaki folikül sayıları kaydedildi. Sarı folikül çapları ve ovidukt bölümlerinin uzunluk ve genişlikleri dijital olarak mm cinsinden ölçüldü. Sonuç olarak bıldırcınlarda ovidukt bölümlerinden magnum ve isthmus uzunlukları arasında güçlü bir negatif ilişki gözlemlenmiştir. Sıcaklık stresi altındaki bıldırcınlarda sarımsı folikül sayısının ve ortalama sarı folikül çaplarının küçüldüğü ölçülmüştür. Sıcaklık stresine maruz bırakılan bıldırcınlarda, probiyotik etkili fermente laktik asit bakterilerin yem katkı maddesi olarak uygulanmasının sarı folikül sayısının azalmasını ve canlı ağırlık kaybını engellediği görülmüştür.