Prophet Muhammed after being chosen as a prophet started to annunciate the religion of İslam. He heralded that the Byzantine and Sassanid states will be conquered by believers of the new religion during the process of communicating. He gave this herald during both of Mecca and Medina periods. It is quite meaningful that capitals of the most influential states of the day were targeting while he could not persuade a small mass in Mecca city state. The reason of targeting Sassanid and Byzantine state was the believe of one day Islam would dominate these regions. However, some of the concerns of the Quraysh may also required to give that herald. Accoridng to this if the people of Quraysh accept the new religion Kaaba will lose its sanctity and therefore the glory and reverence shown to them will diminish. According to them, this situation will also affect the economy of Quraysh. Prophet Muhammad herladed that, in the case of accepting new religion these worries were unjust, all of the Arabs and the Byzantine Empire would submit to them.Sosyal Bilimler Dergisi Cilt 7-Sayı 14 Aralık 2017 / 13
Çalışmamızda Hz. Peygamber'in hicretine dair bir değerlendirme yapılmıştır. Hicret bütün yönleriyle ele alınmamış olup Hz. Peygamber ve Hz. Ebu Bekir'in Sevr Mağarası'na çıkışı, Hz. Ali'nin Hz. Peygamber'in yatağında yatması ve buna dair rivayetlerle sınırlı tutulmuştur. Ayrıca Hz. Ali'nin Hz. Peygamber'in yatağında yatmasına dair bazı rivayetlerin meydana getirdiği problemlere dikkat çekilmiştir. Hz. Ali'nin cesaret ve fedakârlığıyla ilişkilendirilen olayın Hz. Peygamber açısından meydana getirdiği sakıncalar ise rivayetlerde ve daha sonra yapılan nakillerde göz ardı edilmiştir. Çünkü bu durum Hz. Peygamber hakkında farklı zanların oluşmasına sebebiyet verebilir. Çalışmada olayla ilgili farklı rivayetler göz önünde bulundurularak doğru sonuca gidilmeye çalışılmıştır. Öncelikle, Hadis kitapları başta olmak üzere Tefsir ve Siyer kaynaklarında geçen rivayetler incelenmiştir. Sonraki aşamada ise yakın dönem müelliflerince yapılan değerlendirmeler de göz önünde bulundurularak sonuca gidilmeye çalışılmıştır. Olayın tanıklarından gelen rivayetler tercih sebebi olarak kabul edilmiştir. Olayın gerçekleşme biçimi de dikkate alınarak hangi rivayetin vakıaya uygun olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
Bu makalenin amacı Ömer b. Abdülaziz'in muhalif gruplar ile olan münasebetini incelemektir. Onun hangi davranışlarının diğer Emevî yöneticilerinden farklı olduğunu tespit ettikten sonra bu davranışların devletin birliğini sağlamada nasıl bir etki gösterdiğini ortaya çıkarmaktır. Emeviler döneminde uygulanan politikalardan dolayı memnun olmayan kitlelerin varlığı tarihî bir vakıadır. Bir gruplandırma yaparsak bunlar, Hz. Ali taraftarları, Hariciler ve Mevâli'dir. Hz. Ali taraftarlarının muhalefeti, Hz. Ali ile Muaviye arasında meydana gelen hilafet mücadeleyle başlamıştır. Ancak Haşimi-Emevi çekişmesinin kökeni daha eski dönemlere kadar gitmektedir. Muaviye iktidara gelince hutbelerde Hz. Ali'ye lanet okutmuş ve zaman zaman onun taraftarlarını cezalandırmıştır. Oğlu Yezid döneminde meydana gelen Kerbela olayı Hz. Ali taraftarlarının Emevi Devleti'ne karşı olan kinini en üst düzeye çıkarmıştır. Bu durum Ömer b. Abdülaziz dönemi hariç Emevi tarihi boyunca devam etmiştir. O, Hz. Ali'ye hutbelerde okunan laneti kaldırmıştır. Ayrıca Hz. Ali'nin taraftarlarına yönelik uygulanan maddi imkânlardan mahrum ederek cezalandırma yöntemine son vermiştir. Memnun olmayan diğer bir kitle ise Hariciler'dir. Kendileri gibi düşünmeyenleri kâfirlikle suçlayan Hariciler, Ömer b. Abdülaziz döneminde muhalefetlerini en asgari düzeye çekmişlerdir. Çünkü Hariciler ile diyalog yolunu açmış ve onları birçok konuda ikna etmiştir. Son muhalif grup ise Mevâli'dir. Arap olmayan Müslümanlardır ki, Emevi Devleti'nde ikinci sınıf muamelesi görmüşlerdir. Müslüman olmalarına rağmen gayrimüslimlerden alınan cizye vergisini vermek zorunda bırakılmışlardır. Ömer b. Abdülaziz, Mevali'den alınan cizye vergisini kaldırmış ve onları Müslüman Arapların yararlandığı bütün haklardan yararlandırmıştır.
2/146 VE 6/20 AYETLERĠNĠN TEBġĠRAT BAĞLAMINDA DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Evaluation of 2/146 and 6/20 Verses in the Context of Evangeling Ömer CĠDE ÖZ Hz. Peygamber'in Tevrat ve Ġncil'de müjdelendiği bizzat Kur'an tarafından belirtilmiĢtir. Müslüman araĢtırmacılar da bu metinlerdeki bazı ifadeleri bu bağlamda değerlendirmiĢlerdi. Siyer ve hadis kaynaklarında nüzul sürecinde Yahudi ve Hıristiyanların Hz. Peygamberi bir takım fiziki özelliklerden tanıdığına dair rivayetler vardır. Ehl-i kitaba yazılan bir takım reddiyeler döneminde bazı ayetlerin bu bağlamda değerlendirildiği tespit edilmiĢtir. En'am 6/20 ve Bakara 2/146. ayetleri tebĢirat konusunda en sık müracaat edilen ayetler olmuĢtur. Gerek ayetlerin içinde yer aldığı pasaj, gerekse tarihsel ortam dikkate alınarak yaptığımız araĢtırma sonucu ayetlerin bu Ģekilde değerlendirilmesine ihtiyatla yaklaĢılması gerektiği tespit edilmiĢtir. Zira ilk ayet Kur'an'ın vahiy mahsulü olması, diğer ayet ise kıble değiĢikliği hakkındadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.