Web 2.0 teknolojisi, bireysel yayıncılığa olanak sağlaması, etkileşim ve içerik yaratma gibi özellikleri mümkün kılmasıyla internet kullanımında dönüm noktası olmuştur. Ayrıca, gündelik yaşamda internet ve sosyal medya kullanımının ön plana çıkmasına katkı sağlamıştır. Öte yandan, internet ve sosyal medya kullanımına ilişkin gerçekleştirilen çalışmalar olumlu ve olumsuz olmak üzere iki kutuplu şekilde değerlendirilmektedir. Bu çalışmada, internet ve sosyal medya kullanımı ile ilgili bütünsel bir değerlendirme yapılmış, yeni tip koronavirüs salgını dolayısıyla sosyal izolasyon ve gönüllü karantina uygulayan kişilerin internet ve sosyal medya kullanım alışkanlıklarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Tematik analiz yönteminin temel alındığı çalışmada, 6 kadın ve 6 erkekle çevrimiçi yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler, salgın döneminde değişen internet ve sosyal medya kullanım alışkanlıkları, sosyal izolasyon ve karantina döneminde internet ve sosyal medya kullanım amaçları, sosyal izolasyon ve karantina döneminde internet ve sosyal medyanın kazandırdıkları ve salgın döneminde dijital içerik takibi ve üretimi olmak üzere dört kategoride çözümlenmiştir. Pandemi sürecinde internet ve sosyal medya kullanım oranlarında artış olduğu belirlenmiştir. Bu durumun olumlu ve olumsuz sonuçları olduğu tespit edilmiştir. Olumlu açıdan, bilgiye erişim, iletişim, gündem takibi, sanal kültürel faaliyetler ve uzaktan eğitim gibi durumlar ön plana çıkarken, olumsuz açıdan boş zamanın tamamının internet ve sosyal medyada geçirilmesi, eğlence içeriklerinin daha fazla ilgi çekmesi gibi noktalara işaret edilmiştir.
Özet: Bu çalışmanın sorunsalı, dünya tarihine yön veren kişiler üzerine yapılmış capslerin katılımcı demokrasi ve kültüre ne yönde bir katkı sunduğunu tartışmaya açarak; capslerin, bu kişilerin tarih sahnesindeki değerini basitleştirip basitleştirmediğini yorumlamaktır. Çalışmanın amacı ise, Türkiye'de "eğlence trolleri" olarak tanımlanan yeni medya kullanıcılarının yaratıcı dil pratiklerini ve caps üretimlerini inceleyerek; bu paylaşımların yaratıcı kültürü ve dolayısıyla katılımcı kültürü ve demokrasiyi destekleyip desteklemediğini sorgulamaktır. Bu bağlamda, "eğlence trollüğü"ne örnek oluşturan dünya tarihine yön veren kişiler üzerine üretilen capsler çözümlenmiş ve günümüz mizah anlayışındaki değişime de ayrıca vurguda bulunulmuştur. Sonuç olarak, şu bulgulara ulaşılmıştır: İlk olarak, dünya bilim tarihine yön veren bu kişilerin katkıları sulandırılarak magazinleştirilmiş; bir başka deyişle, yapıbozumuna uğratılmıştır. Bunun için de post-modern söylemin temel özelliklerinden yararlanılmıştır. İkincisi, capslerdeki metinsel göstergelerin yorumlanması, yan anlamsal düzeyde gerçekleştirilmiştir. Üçüncüsü, remix estetiğinin kullanılmasıyla Türkiye'deki yerleşik halk kültürünün sözleriyle bilim insanlarının icatları ve teorileri arasında metinlerarası bir köprü oluşturulmuştur. Capslerdeki anlam inşası ise, eğlenceyi önceleyen mizahi bir dil, kelime oyunları ve post-modern biçemle yaratılmıştır.Anahtar Kelimeler: Web
ÖZWeb 2.0 teknolojisinin gelişmesiyle bloglar, mikro bloglar, sosyal ağ siteleri gelişmiş ve kullanıcı katılımlı bir medya sistemi ortaya çıkmıştır. Akıllı telefon teknolojisinin gelişmesiyle birlikte de kullanıcıların sosyal medya hesaplarına erişimleri kolaylaşmış, böylece sosyal medya kullanımında artış olmuştur. Sosyal medya günümüzde tüketici davranışlarını, bilgi edinme biçimlerini, bireylerin düşüncelerini, tutumlarını değiştirmiştir. Çevrimiçi ortamlar, her türlü yeni teknoloji, anlık mesajlaşma ortamları, cep telefonları, tartışma forumları, bilgisayar oyunları ve sosyal ağlar gibi yeni teknolojiler, bu teknolojinin içine doğan ve çok küçük yaşlardan itibaren teknoloji ile tanışarak kendisine teknolojik bir öğrenme dili geliştiren yeni kuşağın, eş deyişle dijital yerlilerin hayatlarının merkezini oluşturmaktadır. Özellikle dijital yerlilerin sosyal medya kullanımlarında son yıllarda artış gözlenmektedir. Bu artış, belirli oranlarda internet, akıllı telefon ve sosyal medya bağımlılığı gibi kavramların da tartışılmasına neden olmuştur. İnternet bağımlılığı ile doğrudan bağlantılı olan ve genel olarak akıllı telefon üzerinden sosyalleşmek anlamına gelen sosyotelizm ise özellikle ilişkilerin farklı şekillerde ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, dijital yerlilerin sosyotelizm eğilimlerini ortaya çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü'nde öğrenim gören 3. sınıf öğrencileriyle (5 kadın, 5 erkek) yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler; 1. Gündelik Yaşam ve Sosyal Medya, 2. Akıllı Telefon Bağımlılığı ve 3. Yüz Yüze İletişim Sırasında Akıllı Telefon Kullanımı kategorileri altında nitel olarak (tematik analiz ile) çözümlenmiş ve dijital yerlilerin sosyotelizm eğiliminde oldukları sonucuna varılmıştır.
Background: With the Covid-19 pandemic, the use of masks has increased the frequency of 'maskne' cases. Local physiological changes due to the use of mask have caused changes in the presence of yeasts in the environment, such as acne and seborrheic dermatitis. Objectives: The aim is to compare the differences of Malassezia species in the maskne region. Materials and Method: A total of 408 subjects wearing masks at least 4 h a day for 6 weeks or longer, compromised of 212 acne patients, 72 seborrheic dermatitis sufferers, and 124 healthy volunteers were included in this study. Swab samples were taken for Malassezia cultures from nasolabial area and their control retro auricular region. The Statistical Package for Social Sciences (SPSS) version 22 was used for the statistical analysis. Results: Malassezia species was most frequently found in the nasolabial region of the seborrheic dermatitis group. Malassezia species were more commonly isolated from the nasolabial region of acne and seborrheic dermatitis patients, compared to the retroauricular region of each patient, than the healthy subjects. The rate of M. globosa isolated from the nasolabial region was high in all groups, the isolation rate of M. restricta was low (P < 0.05). Conclusion: As Malassezia species are more commonly isolated from the nasolabial region of acne and seborrheic dermatitis patients, the increasing numbers of Malassezia species will trigger inflammation with an antibody reaction against these yeasts. Treatment of resistant acne and seborrheic dermatitis will be facilitated with the knowledge of this inflammation.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.