Çocukluk çağı obezitesi, beslenme değişiklikleri ve fiziksel inaktiviteye bağlı olarak ortaya çıkan, prevalansı gittikçe artan ciddi bir problemdir. Çocukluk çağında obezitenin neden olduğu kardiyorespiratuar ve metabolik hastalıklar yetişkinlik dönemi için de büyük tehlike oluşturmaktadır. Çocuklarda fiziksel aktivitenin azalmasıyla, aşırı kilo veya obezite ihtimali daha da artmaktadır. Fiziksel aktivitenin sürdürülmesi, doğru beslenme ve uykunun düzenlenmesi ile çocukluk çağı obezitesine yönelik koruyucu rehabilitasyon sağlanmaktadır. Doğru beslenme için, besin değeri düşük, yüksek kalorili yiyecekler yerine sebze ve meyve gibi lifli gıdaların tercih edilmesi gerekmektedir. Çocuklarda kaliteli uyku beden kitle indeksinin korunması ve obezitenin önlenmesinde büyük bir yardımcıdır. Düzenli fiziksel aktivitenin çocuklarda kemik gelişimi ve kilo kontrolünü sağladığı bilinmektedir. Çocukluk çağında yapılan düzenli egzersiz vücut kompozisyonun geliştirilmesi ve kardiyometabolik sağlığın sürdürülmesini sağlamaktadır. Çocuklara egzersiz alışkanlığının kazandırılması ve okulda yapılabilecek çeşitli egzersizlerle fiziksel aktivitenin artırılması hedeflenmektedir. Bu derlemenin amacı çocuklar için önerilebilecek alternatif egzersizler olan aerobik egzersizler, pilates, yoga, yüksek yoğunluklu aralıklı antrenman (HIIT) ve sanal gerçeklik uygulamalarını incelemektir.
Amaç: İnme sonrası meydana gelen fonksiyonel yetersizlikler bireylerin başkalarına bağımlı hale gelmelerine neden olmaktadır. Fonksiyonel düzeyi düşük inmeli bireylere bakım veren kişilerin maruz kaldıkları fiziksel yüklenmeye bağlı olarak kas iskelet sistemi problemlerine açık hale geldiği bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı inmeli bireylerin fonksiyonel durumlarının bu bireylere bakım verenlerin kas iskelet sistemi ağrıları üzerine etkisini incelemektir. Yöntem: Çalışmaya en az 8 haftadır klinik durumu stabil olan 45 inmeli birey ve en az 8 haftadır bu bireylere bakım sağlayan 45 bakım veren katılımcı dahil edildi. Akut ağrısı olan ve ücretli bakım sağlayan kişiler çalışma dışında tutuldu. Hemiplejik/hemiparetik bireylerin fonksiyonel durumlarını belirlemek için Modifiye Rankin Skalası (MRS) uygulandı. Bakım veren bireylerin kas iskelet sistemi ağrısını değerlendirmek için Cornell Kas İskelet Sistemi Rahatsızlık Skalası kullanıldı. Ağrı şiddeti Görsel Analog Skalası (GAS) ile belirlendi. Değerlendirme sonucuna göre bakım verenler, bakım verdikleri inmeli bireylerin fonksiyonel seviyesine göre iki gruba ayrılarak gruplar arası kas iskelet sistemi ağrısı karşılaştırması yapıldı. Bulgular: Grupların sosyodemografik özellikleri bakımından benzer olduğu görüldü (p>0,05). Fonksiyonel seviyesi düşük olan grubun bakım verenlerinde bel ağrısı şiddet ve frekansının diğer vücut bölgelerinden daha yüksek olduğu tespit edildi (p<0,05). İstirahat ve aktivite sırasındaki bel ağrısı GAS değeri fonksiyonel düzeyi düşük olan grupta anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulundu (p<0,05). Sonuç: İnmeli bireylerin fonksiyonel durumları, bakıma duyulan ihtiyacı değiştirmektedir. Fonksiyonel düzeyin düşük olması bakım verenlerin kas iskelet sistemi yüklenmelerini artırmaktadır. Bu nedenle, fonksiyonel düzeyi düşük olan inmeli bireylere bakım verenlerin sahip olduğu özellikle omurgaya yönelik semptomların daha titiz bir şekilde ele alınması gerekmektedir.
Amaç Çalışmamızın amacı sağlıklı bireylerin uyku kalitesini, yaşam doyumu ve genel psikolojik durumlarını değerlendirerek basınç ağrı eşiğinin bu etkenlere göre değişiklik gösterip göstermediğini incelemektir. Gereç ve Yöntem Çalışmaya 18-25 yaş arası sağlıklı genç yetişkinler dahil edildi. Basınç ağrı eşiği algometre kullanılarak ulna ve tibia kemiği, hipotenar tümsek, elin başparmağı, deltoid ve quadriceps femoris kası üzerinden ölçüldü. Katılımcıların uyku, yaşam kalitesi, genel sağlık ve psikolojik durumlarını belirlemek için Yaşam Doyumu Ölçeği (YDÖ) ve Genel Sağlık Anketi (GSA), uyku kalitesini değerlendirmek için Pittsburgh Uyku Kalite İndeksi (PUKİ) kullanıldı. Bulgular Araştırmaya yaş ortalaması 20,4±1,4 yıl olan 102’si (%49,8) kadın, 103’ü (%50,2) erkek toplam 205 kişi katılmıştır. Basınç ağrı eşiği-genel vücut ortalaması (PPT-GVO) ile YDÖ, GSA ve PUKİ parametreleri arasındaki ilişki incelendiğinde, PPT-GVO’nun; YDÖ ile pozitif yönlü düşük, GSA ile negatif yönlü orta düzeyde, PUKİ ile negatif yönlü orta düzeyde korelasyon gösterdiği bulundu (p
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.