The aim of this study is to determine the variables affecting the success of students. This research, which was conducted through the relational screening model, has a sampling of students who were selected from a middle city in Turkey. The schools are classified into three as low, medium and high. A total of 3491 students are selected by using the random stratified sampling model. The data were gathered by a survey which included 20 items developed by researchers. In this study, as a result of separate analysis on grade 7 and 8 students, similar conclusions are made. According to the findings of the research, the success of students who received preschool education is higher than those who did not. Also, students who went to private establishments longer are more successful than the students who went for a short time. Attending extra school courses has similar results as to going to the private school establishments. When shelter conditions are considered, it is found that students who live with their parents are more successful than those students who are boarding or living in dormitories. It is understood that the variables that affect 7 th and 8 th grade students' success most are "average amount of daily problem solved" and "the time spent in private establishments or school courses".
The purpose of this study was to investigate the effect of computer-assisted instruction (CAI) regarding concepts of "surface area and volume of vertical circular cylinder" on seventh grade students' achievement and attitudes toward mathematics. A pre-test and post-test control group with quasi-experimental study design was used. This research was carried out with 49 seventh grade Turkish students (24 students in the experimental group, and 25 students in the control group). The students in the experimental group were taught with CAI, while the students in the control group were taught in the traditional way (textbookbased direct instruction). The "Mathematics Achievement Test (MAT)" and the "Mathematics Attitude Scale (MAS)" were administered to both groups as a pretest and a post-test. The data were analyzed with multivariate analysis of variance (MANCOVA). The results indicated that CAI significantly improved students' mathematics achievement compared to the results achieved through traditional instruction. However, it was found that short-term CAI implementation did not make a significant difference on students' attitudes toward mathematics.
Bu araştırmada, ortaokul sekizinci sınıf öğrencilerinin matematik öz-yeterlik kalibrasyon becerilerinin, cinsiyet, başarı düzeyi ve soru güçlük düzeyi değişkenleri açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nicel araştırma desenlerinden nedensel karşılaştırma deseni kullanılmıştır. Araştırmaya, 356 sekizinci sınıf öğrencisi katılmıştır. Verilerin elde edilmesinde araştırmacılar tarafından hazırlanmış olan “Matematik Performans Testi” ve “Matematik Öz Yeterlik Ölçeği” kullanılmıştır. Matematik Öz Yeterlik Ölçeğinde öğrencilerden, ölçekte yer verilen 12 matematik sorusunun her birini doğru bir şekilde çözmede kendilerine ne kadar güvendiklerini derecelendirmeleri istenmiştir. Matematik Performans Testinde ise öğrencilerden Matematik Öz Yeterlik Ölçeğinde yer alan 12 matematik sorusunu yazılı olarak çözmeleri istenmiştir. Öğrencilerin matematik öz yeterlik kalibrasyon becerileri, kalibrasyon yanlılık (bias) puanları hesaplanarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, cinsiyet değişkeninin, sekizinci sınıf öğrencilerinin matematiksel öz yeterlik kalibrasyon becerileri üzerinde önemli bir etkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca soruların güçlük düzeyi artırıldığında öz yeterlik kalibrasyonlarının bozulduğu, öte yandan öğrencilerin soru güçlük düzeyi düşük olan matematik sorularında kalibrasyon başarılarının arttığı gözlenmiştir. Matematikte yüksek ve düşük başarı gösteren öğrencilerin, orta düzeyde başarı gösteren öğrencilere oranla daha yüksek bir kalibrasyon başarısına sahip oldukları gözlemlenmiştir.
Bu araştırmanın amacı matematik dersine yönelik informal öğrenme ortamlarının ortaokul öğrencilerinin matematik dersine yönelik tutumlarına olan etkisini incelemektir. Bu amaçla Akdeniz bölgesinde yer alan bir ilin merkezindeki ortaokullardan sosyoekonomik açıdan birbirine denk iki ortaokul seçilmiştir. Bu okullar seçilirken ilgili okullarda bu tür matematik öğrenme alanlarının olmaması ve öğrencilerin matematikle ilgili oyun, etkinlik vb. görsel materyalle karşılaşma ihtimallerinin düşük olduğu görece daha düşük sosyoekonomik düzeye sahip okulların seçimine dikkat edilmiştir. Dolayısıyla araştırmanın yürütüldüğü okullar ve araştırmaya dahil edilen öğrencilerin belirlenmesinde amaçlı örnekleme yoluna gidilmiştir. Araştırma ön test son test deney kontrol gruplu yarı deneysel modelindedir. Deneysel süreçte deney grubundaki öğrencilerin okullarındaki ortak kullanım alanlarına matematikle ilgili formül, kural, karikatür, modelleme ve oyun vb. çalışmalar yapıldıktan sonra 2016-2017 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde yaklaşık iki ay süreyle seçmeli matematik dersleri ve teneffüslerde matematikle alakalı oyunlar tanıtılıp oynanmıştır. Kontrol grubundaki öğrenciler için ise herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır. Her iki okulda da 5. sınıftan 8. sınıfa kadar tüm sınıf düzeyindeki 369 öğrenciye uygulama öncesinde ve sonrasında Önal (2013) tarafından geliştirilen 5'li likert tipindeki 22 maddelik "Ortaokul Öğrencilerine Yönelik Matematik Tutum Ölçeği (OÖYMTÖ)" uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin güvenirliği için hesaplanan Cronbach Alpha katsayıları her iki ölçüm için de kabuledilebilir düzeydedir. Deney ve kontrol gruplarının matematiğe yönelik tutum puanları üzerinde oluşturulan informal öğrenme ortamının etkisini test etmek üzere ilişkili ve ilişkisiz gruplar t testleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda matematiğe yönelik tutum ölçeğinin 1 Bu çalışma, 20-23 Nisan 2017 tarihleri arasında Antalya'da gerçekleşen "26. Uluslararası Eğitim Bilimleri kongresinde özet bildiri olarak sunulmuştur.
Özet: Bu çalışmanın amacı üstün yetenekli olan ve olmayan öğrencilerin matematik kaygı düzeylerini belirlemek ve cinsiyet, sınıf seviyesi ve matematik başarısı değişkenlerine göre karşılaştırmaktır. Bu çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Katılımcılar 6-8. sınıflarda okumakta olan 140 üstün yetenekli öğrenciden ve 815 üstün yetenekli olmayan öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre üstün yetenekli öğrencilerin matematik kaygı düzeylerinin üstün yetenekli olmayan akranlarına göre daha düşük olduğu bulunmuştur. Ayrıca, üstün yetenekli olmayan öğrencilerin matematik kaygı düzeyleri sınıf seviyesine göre anlamlı bir farklılık göstermiştir. Fakat üstün yetenekli öğrencilerin matematik kaygı düzeyleri sınıf seviyesine göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Üstün yetenekli ve üstün yetenekli olmayan öğrenci gruplarında kız öğrencilerin kaygı düzeylerinin erkek öğrencilerin kaygı düzeylerinden yüksek olduğu ancak bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı bulunmuştur. Ayrıca, matematik başarısının üstün yetenekli olmayan öğrenci grubunun matematik kaygı düzeyi üzerinde anlamlı bir farklılık yarattığı görülmüştür. Üstün yetenekli öğrenci grubu için matematik başarısı matematik kaygısı üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark yaratmamıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.