Ganglioneuromas arc benign, differentiated tumours originating from primordial neural crest cells and situated at one end of a spectrum that includes neuroblastoma and ganglioneuroblastoma1. The incidence of ganglioneuromas is unknown but they are frequently associated with von Recklinghausen's disease. Most ganglioneuromas are located in the posterior mediastinum and retroperi‐toneum. The occurrence of these tumours in the adrenal medulla is less common but presents diagnostic difficulty1,2. Adrenal ganglioneuromas occur most commonly in children and young adults. Such patients often present with paraneoplastic symptoms such as diarrhoea and hypertension3. Malignant transformation of adrenal ganglioneuromas and tumours of mixed ganglioneuroma and phaeochromocytoma have also been reported3.
Amaç: Hızlı ve etkin bir şekilde hemostaz sağlayan damar mühürleyici ve ultrasonik koagülasyon sistemleri tiroid cerrahisinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu sistemlerin bir dezavantajı termal hasar yolu ile komşu anatomik yapılara zarar verebilmesidir. Ancak süperior laringeal sinirin eksternal dalının yaralanması ile ilgili veriler sınırlıdır. Bu çalışmanın amacı tiroidektomi ameliyatında kullanılan farklı damar kapama sistemlerinin bu sinir yaralanması üzerine olan etkisini değerlendirmektir. Yöntemler: Çalışmaya Ekim 2008 ile Şubat 2009 tarihleri arasında selim tiroid hastalığı nedeni ile tiroidektomi ameliyatı yapılan toplam 45 hasta dahil edildi. Hastalar randomize edilerek her biri 15'er hastadan oluşan toplam üç gruba ayrıldı. Ameliyatta ilk grupta damar mühürleyici, ikinci grupta harmonik kesici ve üçüncü grupta klasik sütür ile bağlama tekniği kullanıldı. Hastaların laringeal elektromiyografi bulguları ve ses şikayetleri karşılaştırıldı. Bulgular: Hastaların 37'si kadın (%82), 8'i erkek ve yaş ortalaması 47,9±11,1 yıl idi. Demografik özellikler ve cerrahi işlemler tüm gruplarda istatistiksel olarak benzer bulundu (p>0,05). Ameliyat öncesi elektromiyografi bulguları normal olan 84 adet sinirin kontrol incelemesinde damar mühürleyici grubunda 28 sinirin 3'ünde (%10,7), harmonik kesici grubunda 28 sinirin 2'sinde (%7,1) ve klasik sütür ile bağlama grubunda 28 sinirin 2'sinde (%7,1) tam veya parsiyel sinir yaralanması mevcuttu (p>0,05). Ses şikayetleri açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Sonuç: Damar kapama cihazlarının kullanımı klasik sütür bağlama tekniği ile karşılaştırıldığında, süperior laringeal sinirin eksternal dalı yaralanması riskini artırmadığı görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Elektromiyografi, süperior laringeal sinirin eksternal dalı, sinir yaralanması, tiroidektomi, damar kapama sistemleri Introduction: Vessel-sealing and ultrasonic coagulation systems that provide rapid and effective hemostasis are widely used in thyroid surgery. An important disadvantage of these systems is injury to the neighboring anatomical structures by thermal damage. However, data on injury to the external branch of the superior laryngeal nerve is limited. The aim of this study was to evaluate the effect of different vascular closure systems on this nerve injury in thyroidectomy. Methods: A total of 45 patients who underwent thyroidectomy for benign thyroid disease between October 2008 and February 2009 were included in the study. Patients were randomized and divided into three groups, each consisting of 15 patients. Systems used were vessel-sealer in the first group, harmonic scalpel in the second group and conventional suture ligation technique in the third group. Laryngeal electromyography findings and voice complaints were compared. Results: There were 37 female (82%) and 8 male patients. The mean age was 47.9±11.1 years. Demographic features and surgical procedures were statistically similar in all groups (p>0.05). The control electromyography of 84 nerves with preoperatively con...
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.