ÖzDünya genelinde yaygın bir pandemi oluşturan COVID-19 salgını yaşamı ciddi anlamda tehdit etmeye devam etmektedir. Aslında beklenmeyen bir zamanda, Aralık 2019'da Çin'in Hubei eyaleti Wuhan kentinden başlayan bu hastalık hakkında var olan bilgiler her gün değişirken, hastalığın hızlı bulaşma şekli, hasta ve ölüm sayılarının sürekli artması sebebiyle var olan panik ve endişe bir tür korkuya dönüşmüş durumdadır. Makalemizi yazdığımız sırada geçen 4 ay içerisinde COVID-19 hakkında literatüre kazandırılan ve çoğunlukla bilimsel verilere dayandırılan makaleler, hastalık hakkında doğru bilgilenmenin sağlanmasına yardımcı olmaktadır. Bu nedenle makalenin belirtilen amaca yönelik hazırlanmasına özen gösterilmiştir. Hastalığın farklı seyreden klinik prognozu, görüldüğü yaş grupları ve yayılışı dikkate alındığında; konunun sadece tıbbi boyutla sınırla kalmayacağı, sosyokültürel, etik ve ahlâk, hukuk, eğitim, turizm, ekonomi, tarım, halk sağlığı açısından olumsuz bazı etkileri olabileceği tahmin edilebilir. Çıkış noktası burası olan bu makalede, internet üzerinden doğruluk payı fazla olan haber kaynaklarına ve bilimsel literatüre dayalı olarak, COVID-19 pandemisinin sosyal yaşam ve etik düzlemi etkileyen olumsuzluklarını inceleyen ve değerlendiren bir içeriğe yer verilmiştir. Hastalığın ilk etki dalgasındaki durumunu özetleyen bu tür makalelerin COVID-19'un ortaya çıkardığı tıbbi ve sosyal sorunların doğru algılanacağına ve yeni çalışmalara kaynak teşkil edeceğine inanıyoruz.
Bu araştırmanın amacı, hemşirelik bölümü birinci sınıf öğrencilerinin palyatif bakım ünitesindeki deneyimlerini incelemektir. Yöntem: Çalışma, nitel araştırma yöntemleri kapsamında yer alan fenomenoloji deseni kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın ö rneklemini, araştırmaya katılmayı kabul eden öğrencilerden amaçlı örnekleme yöntemlerinden olan benzeşik (homojen) örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiş yedi öğrenci oluşturmuştur. Çalışmanın gerçekleştirilmesi için gerekli izinler alınmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında "Öğrenci Tanıtım Formu" ve "Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu" kullanılmıştır. Görüşmeler ortalama 45 dakika sürmüştür. Görüşmelerin ses kayıtları araştırmacılar tarafından çözümlenmek üzere belgelenmiş, elde edilen verilere onları açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmak amacıyla araştırmacı tarafından içerik analizi uygulanmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan yedi hemşirelik birinci sınıf öğrencisinden dördü kız, üçü erkektir ve yaş ortalaması 20,57'dir. Verilerin içerik analizi doğrultusunda "hastaya ilişkin deneyimler", "hemşirelik girişimlerine ilişkin deneyimler", "yaşama ilişkin deneyimler" ve "hemşirelik mesleği algısına ilişkin deneyimler" olmak üzere dört tema belirlenmiştir. Temalar doğrultusunda ise "korku, umutsuzluk, ümitsizlik, öfke, zorluk, acı çekme, zamanın değerliliği, umut aşılama, mesleki özerkliğin anlamı, hemşire anahtar rol, insan onuru koruyucusu" olmak üzere 11 alt tema saptanmıştır. Sonuç: Hemşirelik öğrencilerinin ilk klinik deneyimlerini yaşadıkları palyatif bakımda hasta kavramına ve mesleklerine ilişkin yaşad ıkları deneyimlerden, hastaların bağımlılık düzeylerinin yüksek oluşu ve hastaların içinde bulundukları tedavi ve bakım sürecinin hassasiyetine ilişkin düşünsel derinlik yaşadıkları ortaya konmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde 19. yüzyıldan itibaren eğitim yapısının bozulması sebebiyle yenilikçi bir tarza dönüşümün gecikmesi eski gelenek ve alışkanlıklara göre kurgulanmış sistemin düzeltilmesine olanak tanımadı. Vakıflarla yönetilen medrese şeklindeki kurumların ders müfredatı ve işleyişi yüksekokul statüsünde değildi. İmparatorluğun sona erip Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından çağdaş eğitim kurumlarına sahip olunması için yapılan çalışmalar Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleri doğrultusunda başlatılan 1933 Üniversite Reformu’yla kesinlik kazandı. 30 Ocak 1933’de Almanya’da iktidara gelen Nasyonel Sosyalistlerin bilim insanlarına yönelik ırkçı ve ideolojik tavırları neticesinde bu baskıdan kaçan kişilerden bazıları kendilerine geçici yerleşim yeri olarak Türkiye’yi seçmek istiyorlardı. Bu sebeple üniversite reformuyla verilen eğitimin kalitesini yükseltmek için alanında uzman kişiler ülkemize davet edildi. Sonuç olarak OSE (Oeuvre de Secours aux Enfants)’ın şeref başkanı olan Albert Einstein’in aracılığıyla Türkiye ile yapılan yazışmaların sonrasında Almanya’daki baskı yönetiminden kaçan bilim insanlarından bazılarının ülkemiz üniversite yapılanmasında görev almak üzere geldikleri görüldü. Başlangıçta İstanbul Üniversitesi için ön görülen yabancı profesör sayısı 30 iken zamanla bu sayı 300’e ulaştı. Makalemize konu olan Ord. Profesör Dr. h. c. Gustav Oelsner (1879-1956) öncelikle İstanbul’daki Yüksek Mühendis Okulu’nda görev almış, ülkemize mimarlık ve şehir planlaması anlamında katkı sağlamış, öğrenciler yetiştirmiş önemli bir isimdir. Makalemizde onun kısa yaşam öyküsünü paylaşarak, Çağatay Üstün’ün arşivinde yer alan ve ölümünün birinci yılı sebebiyle yayınlanmış bir anı kitapçığından (1957) kısa alıntılara yer vermeyi ve Türk mimarlık tarihine katkı sağlamayı amaç ediniyoruz.
Dr Nuri Fehmi Ayberk is an influential figure in the Turkish ophthalmology in training new specialists in the field and contributing to the fight against trachoma. This article includes his short biography, studies, information and cover pictures of some of his works from the original archive of Ege University Faculty of Medicine, Department of History of Medicine and Ethics, Fatma-Ömer Ekimci Library. He took an active role in the establishment of the Turkish Ophthalmological Association in our country (1928) and served as a founding member. Conducting such studies on the biographies and rare books subgroup of the history of medicine is an important contribution to ensure that the biographies of physicians who have left their mark in the past and have achieved success in different specialties are narrated, remembered, and the information and cover pictures of their works in different archives meet with the reader.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.