Purpose This study aims to analyze the effects of attitude, social influence and self-efficacy on the behavior of using Islamic financial products based on the attitude–social influence–self-efficacy (ASE) model. Design/methodology/approach In view of the research objective, an explanatory research design was used in this study. In the study, because a conceptual assessment was not made, or a proposal was not developed, the ASE model was used. In testing the ASE model, the structural equation modeling method as a multivariate and sophisticated type of analysis was used. Findings The results obtained in this study demonstrated that the ASE model was a tool to be used in explaining consumers’ intentions of using Islamic financial products. In this study, “attitude,” “social influence” and “self-efficacy” were explored as the variables affecting the use of Islamic financial products on the basis of the ASE model. Based on the results, all three variables had statistically significant effects on consumers’ intentions of using Islamic financial products. Moreover, it was found that the “attitude” variable affected the intention of using Islamic financial products more than the other two variables. Research limitations/implications As the testing of the ASE model was the main purpose of this study, the results are limited to the variables of the model. Originality/value This study is distinguished from other studies in the relevant literature by the virtue of its two aspects. First, in terms of context, this study deviated from conventional finance and focused on the topic in relation to Islamic finance. Second, this study tested the ASE model that had not been previously tested empirically in the context of Islamic financial products. This model discusses the effects of the variables of attitude, social influence and self-efficacy on behavioral intention, and it deviates from theory of reasoned action- and theory of planned behavior-based behavioral models that have been tested previously in several fields because it focuses on the cognitive aspect of consumers. While previous behavioral models regarding the use of Islamic financial products have based their research on the affective aspect of relationships between variables, the ASE model prioritizes the cognitive aspect.
Finansal okuryazarlık finansal piyasaları anlayabilme, tasarruf ve tüketim dengesini kurabilme, finansal risk ve çeşitli alternatifler arasından doğru seçimleri yapabilme yeteneği olarak tanımlanabilir. Finansal okuryazarlık; bireylerin kredi kartı kullanımı, emeklilik planları, konut ve bireysel kredi kullanımının hangi zamanlarda avantajlı olduğunu, sigorta gibi faaliyetlerin nasıl işlediğini ve hangilerinin bireylerin çıkarlarına hizmet ettiğini ortaya çıkarır. Kişilerin finansal okuryazarlık düzeyinin yüksek olması finansal piyasaları anlamalarına ve risk-getiri dengesi kurmalarına yardımcı olur. Özellikle üniversite gençliğinin finansal okuryazarlık düzeyinin yüksek olması ülke geleceğini şekillendirmek için gereklidir. Üniversiteye gelmiş bireylerin finansal okuryazarlık düzeylerini artırmak sadece finans derslerine giren akademisyenlerle mümkün değildir. Bu kültürü kazandırmak ancak üniversitedeki akademisyenlerin tamamının temel finans bilgilerinin yükseltilmesi ile gerçekleştirilebilecektir. Çalışmamızda Türkiye'deki akademisyenlerin finansal okuryazarlık düzeylerini ölçmek amacıyla temel ve gelişmiş finansal okuryazarlık düzeylerini ölçen sorular sorulmuştur. Anket dört yüz on beş akademisyene uygulanmıştır. Bu kapsamda erkek akademisyenlerin kadınlardan, sosyal bilimler alanında çalışan akademisyenlerin sağlık bilimlerinde çalışanlardan, lisansüstü mezunu olan akademisyenlerin lisans mezunu olanlardan, öğretim görevlisi ve öğretim üyesi olan akademisyenlerin araştırma görevlisi olanlardan finansal açıdan daha okuryazar olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca akademisyenlerin yaşları arttıkça finansal okuryazarlık düzeylerinin artmakta olduğu tespit edilmiştir.
Therise of export revenues in Turkey in the recent years, have been possible to come up with factors that effecting export at the same time and in a positive way. In addition to many studies that aimed which factors effect therise of export revenues and its direction, in this study, exportand the rights of intellectual property, in particular the causality relation of the rights of industrial property were investigated. Some of the industrial property rights of Industrial Design, Utility Model, Trade Mark and Patent aplicant numbers are used as a data set in the analysis in order to investigate this effect quantitatively. Toda-Yamamoto casuality process that particularly gives successful results in the small sample sets is used to reveal the existence of the relationship that mentioned. According to results by obtaining from analysis, while a causal relation was determined from industrial designs and aplicant number of utility models to export, bidirectional causality relation was identified between trademark applications and patent applications and export. This results reveal the importance of protection of intellectual property rights in a beterway to ensure more export growth. Özet Türkiye ihracat gelirlerinde son dönemlerde yaşanan artış, ihracata etki eden faktörlerin aynı anda ve olumlu bir şekilde bir araya gelmesi ile mümkün olmuştur. İhracat gelirlerinin artışına etki eden faktörlerin neler olduğuna ve ne yönde etkilediğine yönelik yapılan birçok çalışmaya ek olarak bu çalışmada, ihracat ve fikri mülkiyet hakları, özelde ise sınai mülkiyet hakların arasındaki nedensellik ilişkisi araştırılmıştır. Bu etkinin nicel olarak araştırılabilmesi için sınai mülkiyet haklarından olan Endüstriyel Tasarım, Faydalı Model, Marka ve Patent başvuru sayıları analizlerde veri seti olarak kullanılmıştır. Bahsedilen ilişkinin varlığını ortaya koyabilmek için özellikle küçük örneklem setlerinde başarılı sonuçlar veren Toda-Yamamoto nedensellik süreci kullanılmıştır. Yapılan analizlerden elde edilen sonuçlara göre, endüstriyel tasarım ve faydalı model başvuru sayılarından ihracat’a doğru bir nedensellik ilişkisi saptanırken, marka başvuruları ve patent başvuruları ile ihracat arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu sonuçlar daha çok ihracat artışı sağlamak için fikri mülkiyet haklarının daha iyi bir şekilde korunması gerektiğinin önemini ortaya koymaktadır.
Aim: The aim of this study is to present a proposal for a clear reporting of the brand value of companies that operate on national and international scale. Methods: In this study, using data analysis method, is analyzed the "trademark value" account shown in the financial tables of the tourism companies traded on the BIST with the effect on the profitability of them and the share in the total capital. Finding: As a result of this study it has been determined that the trademark value can not be accountably reported on the balance-sheets. Results: As a result, it has become clear that the brand value of companies must be clearly accounted for in the correct determination of the true market value of the companies or in many issues involving companies such as consolidations.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.