Bu çalışmada altıncı sınıf öğrencilerinin matematiksel düşüncelerini ortaya çıkarmaya yönelik öğretmenin sorduğu soru tipleri ile öğrenci cevapları arasındaki ilişki incelenmiştir. Veri kaynağı olarak altıncı sınıf matematik derslerinde çekilen beş ders videosu kullanılmıştır. Çalışmada içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Bu kapsamda videolardaki diyaloglar yazılı hale getirilmiştir. Katılımcıların cevaplarından kodlar oluşturulmuş ve bu kodların frekansları çıkarılmıştır. Analiz sonuçlarına göre öğretmenin öğrenci cevaplarındaki eksiklikleri, yanlışlıkları ve belirsizlikleri gidermek amacıyla daha çok özel soru tipini kullandığı ve yönlendirici soru tipini daha az kullandığı görülmüştür. Öğrencilerin açıklamalarını gerekçelendirmelerini sağlamak amacıyla genel soru tipini kullanarak öğrencileri yeniden düşünmeye sevk ettiği gözlenmiştir. Ayrıca öğrenciler doğru ve tam cevap verdiklerinde öğretmen özel soru tipini, eksik veya belirsiz cevap verdiğinde öğretmen genel ve özel soru tiplerini tercih etmiştir.
The purpose of this study is to model the perception of customers’ service quality in fine dining restaurants (FDRs) and to determine customer sentiments towards the service quality. I analyzed 22,104 reviews of 25 restaurants on TripAdvisor through Aspect-Based Sentiment Analysis (ABSA). In terms of n-gram language models, the classification performance of sentiment polarity was tested with Support Vector Machine (SVM), Naive Bayes (NB), C4.5, and Gradient Boosted Trees (GBT). I compared the performance of the model with Cohen’s kappa, accuracy, precision, recall, and F-measure results. I found five topic models service, experience, surprise, taste, and food kind by using latent Dirichlet allocation (LDA). In sentiment classification, SVM achieved the best results in bigram with 74.5% average F-measure, 94.4% accuracy, and 49.2% kappa results. This study contributes to the elements related to the perception of service quality in FDRs with psychological quality proposed by the surprise topic. This is one of the few studies conducted with ABSA on the perception of service quality in FDRs, and it is the first study examining the issue in terms of n-gram language models.
Özet: Bu çalışmanın amacı, bedevi ve hadari toplumlar temelinde, günümüz boş zaman anlayışını yorumlamaktır. İbni Haldun, ünlü eseri Mukaddime'de medeni ve beşeri değişme ve gelişmeleri, bedevi ümran ve hadari ümran ile tanımlamıştır. Bedevi ümran, tarıma dayalı toplumları, hadari ümran ise lüks üretim ve tüketime dayanan toplumları ifade etmek amacıyla kullanılmaktadır. Boş zaman düşüncesinde yaşanan gelişimi izleyebilmek amacıyla İbni Haldun'un "ümran", "asabiye", "bedevi ümran" ve "hadari ümran" tanımlarından yararlanılmıştır. İbni Haldun'un görüşlerinin tartışıldığı çalışmalar ve boş zaman kavramının ele alındığı bu çalışmada; hadari toplumların, beşinci seviye ihtiyaçlarından olan boş zamanın, günümüz toplumlarındaki kullanımı bakımından, İbni Haldun'un söylemlerinden çok uzaklaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Anahtar Kelimeler: İbni Haldun, Ümran, Bedevi Ümran, Hadari Ümran, Boş Zaman. TRANSITION FROM UMRAN BADAWI TO UMRAN HADHARI: A GLANCE AT LEISURE TIMEAbstract: The aim of this study is to interpret the contemporary understanding of leisure on the basis of Umran Badawi and Umran Hadhari societies. The changes and developments in civil and human life are defined with Umran Badawi and Umran Hadhari in Ibn Khaldun's famous work Muqaddimah. Umran Badawi is used to express agriculture-based society while Umran Hadhari is used to express the society based on production and consumption of luxury. Ibn Khaldun's "Umran", "Asabiyyah", " Umran Badawi " and " Umran Hadhari " definitions were used in order to monitor progress experienced in leisure time. In this study, it is concluded that the usage of leisure time in today's societies is not so different as Ibn Khaldun's rhetoric, the fifth level of need, on the basis of evaluations in which Ibn Khaldun's ideas are discussed and the concept of leisure time.
The purpose of this study is to determine how nursing homes are perceived as accomodation units by the age of 60 and above elderly people living at home and whether there is a relationship between these people's perceptions and their gender, the cities they live and the people they live with. Research area includes Sinop, Kastamonu and Çankırı cities located in the TR82 region in Turkey. Research data were collected through face to face questionnaires from 400 elderly people aged 60 and over residing in the TR82 region. The data were analyzed by frequency analysis and the chi-square (x2) test. According to the results a nursing home is perceived as reassuring units besides the feel of abandonment, not to be a burden to anyone, a place for the lonely and poor old, reducing future anxiety for the old, a place for helpless people to stay, a result of loneliness in a sense that might be a solution to some problems. According to chi-square (x2) test results it is determined that although there is no relationship between perception of nursing homes and gender, there is a statistically significant relationship between some phrases related to perception of nursing homes and inhabited city and people the old live with.Keywords: Modernization; old; old care; nursing home, TR82 region.(Extended English abstract is at the end of this document) ÖzetBu çalışmanın amacı, bir konaklama birimi olarak huzurevlerinin, 60 yaş ve üzeri evde yaşayan yaşlılar tarafından nasıl algılandığını ve bu yaşlıların, huzurevlerine yönelik düşünceleri ile cinsiyetleri, ikamet ettikleri şehirler ve birlikte yaşadıkları kişiler arasında bir ilişkinin olup olmadığını tespit etmektir. Araştırma alanı Sinop, Kastamonu ve Çankırı'yı içeren TR82 Bölgesi'dir. Araştırma verileri, 60 yaş ve üzeri 400 yaşlıdan yüz yüze anket tekniği ile toplanmış, frekans analizi ve ki-kare (x2) testi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre huzurevleri; terk edilmişliği hissettiren, kimseye yük olmamayı sağlayan, kimsesiz ve yoksul yaşlıların kaldığı bir yer, yaşlıların gelecek kaygılarını azaltan, çaresiz insanların kalmayı tercih ettiği, bir anlamda da yalnızlığın bir sonucu, bazı sorunlara bir çözüm olabilecek, güven veren birimler olarak algılanmaktadır. Yapılan ki-kare (x2) testi sonucuna göre; huzurevleri algısı ile cinsiyet arasında bir ilişki olmamasına rağmen, huzurevi algısına yönelik bazı ifadeler ile ikamet edilen şehir ve yaşlının beraberinde yaşadığı kişiler arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Modernleşme; yaşlı; yaşlı bakımı; huzurevi; TR82 bölgesi.1 Bu çalışma Semra AKTAŞ POLAT'ın 2016 yılında tamamlanan "Konaklama Birimi Olarak Huzurevleri Algısı" başlıklı yüksek lisans tez çalışmasından üretilmiştir. Ayrıca bu çalışma 2015-60-01-004 proje numarası ile Sakarya Üniversitesi
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.