Gelişen teknoloji ve küreselleşmeyle değişen toplum yapısına uyum sağlayan kentler inovasyon süreci içinde etkileşim sağlanan, yeni fikirlerin ortaya çıktığı ve bilginin yayıldığı açık sistemler olarak ortaya çıkmaktadır. Yapay zekanın, robotların ve bilişim sistemlerinin günlük hayatımızda yer aldığı, her gün bilinmeyenle ilgili yeni bilgilere eriştiğimiz çağda, dünya nüfusunun yarısı kentlerde yaşamakta ve kent sakinleri dünyanın doğal kaynaklarının dörtte üçünden fazlasını tüketmektedir. Hızlı kentleşme ve nüfus artışı sorunları beraberinde getirmekte ve kentlerin yaşanabilir olma özelliklerini kaybetmelerine neden olmaktadır. Hızlı kentleşmenin bir krize dönüşmesini engellemek için kentleri yenilikçi bir yaklaşımla donatmak ve yönetmek çağın gerekliliğidir. Bu gerekliliğin sonucunda, kentsel inovasyon hızlı kentleşmenin ortaya çıkardığı karışıklığı ve sorunları çözmenin bir yolu olarak ortaya çıkmaktadır. Makale kapsamında, 2018 yılı baz alınarak elde edilen kentsel inovasyon göstergelerinden araştırma-geliştirme faaliyet göstergelerinin ve çevresel faaliyet göstergelerinin kentleşmeyi olumsuz yönde etkilerken; sağlığa yapılan yatırımları gösteren faaliyetlerin, altyapı faaliyet göstergelerinin ve bireysel yatırım-tasarruf göstergelerinin kentleşme üzerinde olumlu yönde etkisi olduğu belirlenmiştir.

Dijital dönüşüm sürecinde dijitalleşme ve dijitalleşmenin verimlilik üzerindeki etkisinin teorik ve pratik olarak incelenmesi amaçlanmaktadır. Yöntem: 2005-2020 yıllık dönemleri kapsamında, Türkiye'de verimlilik üzerinde etkili olan dijitalleşme sürecini niteleyen değişkenlerin ortaya konması ve önem sıralamalarının gerçekleştirilmesinde yapay sinir ağ mimarisi kulanılmaktadır. Bulgular: Dijitalleşme süreci çerçevesinde hem sosyoekonomik ortamın oluşturulması hem de önem düzeylerinden yola çıkılarak verimlilik artışının teşvik edilmesi sonucunda kapsayıcı sürdürülebilir kalkınma potansiyeline katkı sağlanabileceği bulgusu elde edilmektedir. Özgünlük: Dijitalleşmenin etkilerine ilişkin bu ampirik çalışmanın, konuyu inceleme şekli ve yapılan detaylı ampirik analizler kapsamında farklı modelleme tekniğinin ele alınması sonucunda alanında ilk olma özelliği ile literatüre katkı sağlaması beklenmektedir.

Addicta: The Turkish Journal on Addictions is an international, scientific, open access periodical published in accordance with independent, unbiased, and double-blinded peer-review principles. The journal is the official publication of Türkiye Yeşilay Cemiyeti (Turkish Green Crescent Society), and it is published quarterly in January, May, September, and December. The publication language of the journal is English.

Information system risk assessment, an essential aspect of information security management, assists organizations in identifying and analyzing critical information system assets and reducing potential risks. Internal control and risk management are two systems that complement each other in controlling an organization's activities. As a result, internal control activities, critical for controlling and managing risks, should be carried out with a risk focus. Institutions should first analyze the risks that may emerge in business processes before evaluating the steps that should be taken to secure their information assets. Many risk assessment methods are complicated and expensive, and qualified professionals should only carry them out. The OCTAVE Allegro method is a comprehensive assessment of an organization's operational risk environment to get better results without requiring considerable risk assessment information. Risk assessment can be completed in a short period and at a low cost using this method, and the effectiveness of internal control can be improved. The study's objective is to give information about the OCTAVE Allegro method, which can help prevent the risks of ensuring information security as information technologies advance and explain the method's application areas.

Yaratıcı bilgi ağları, stratejik planlama, entegre yönetim ve sürdürülebilirlik için bilgi iletişim teknolojilerinin başarılı şekilde kullanılması dijital çağa geçilmesiyle birlikte gereklilik haline gelmektedir. Kentsel sorunlarının teknolojiyle çözümü için oluşturulmuş yapılar olan akıllı şehirler, sosyo-ekonomik, kültürel ve ekolojik gelişime hizmet etmek ve yaşam kalitesini iyileştirmek için akıllı kentsel sistemleri harekete geçirmektedir. Teknolojinin temelini oluşturduğu akıllı şehirler, vatandaş katılımını iyileştirerek yeni hizmetler sunmakta ve mevcut hizmetleri geliştirmektedir. Ek olarak, akıllı devlet yolunda akıllı yönetişim; e-katılımdan, siyasi istikrardan, hükümet verimliliğinden, hukukun üstünlüğünden, hesap verebilirlikten ve şeffaflıktan etkilenmektedir. Yerel düzeyde sorunların çözümü için bir araç olan akıllı yönetişim, kamu yönetiminin sorunsuz işlemesi için teknolojinin kullanılması olarak tanımlanmaktadır. Teknolojinin siyasi sistemde ve idari sistemde benimsenmesi ise e-Devlet uygulamaları ile mümkün olmaktadır. Akıllı devlet, e-Devletin gelişmiş halini ifade etmektedir. Akıllı yönetişim; açık, katılımcı ve akıllı bir devletin varlığına zemin hazırlamaktadır. Bu çalışmada; Türkiye ve seçilmiş Avrupa Birliği ülkelerinde akıllı şehir yönetişimde etkili olan değişkenlerin dinamik mekânsal panel veri modellenmesi ile ortaya çıkartılarak politika önerilerin sağlanması amaçlanmaktadır.