Sürdürülebilir kalkınma, son zamanlarda hem bilim adamları hem de politika yapıcılar tarafından büyük ilgi görmektedir. Sürdürülebilir kalkınmanın en önemli temel bileşenlerinden biri de çevresel kalitedir. Bu çalışmanın amacı Türkiye’de çevresel kalitenin bozulmasına yol açan faktörleri tespit etmek ve Türkiye’nin çevre kirliliği durumuna dikkat çekmektir. Çalışmada 1998-2019 dönemi verileri kullanılarak, ilgili alan literatüründe pek sık kullanılmamış yeni bir tahmin yöntemi olan En küçük Mutlak Küçültme ve Seçim Operatörü (LASSO) metodu kullanılmıştır. Elde edilen analiz sonuçları, Türkiye’de doğrudan yabancı yatırımlar, ekonomik büyüme, motorlu taşıt sayısı, finansal gelişme, enerji tüketimi, çevre vergisi ve teknoloji ihracatı değişkenlerinin CO2 emisyonlarının belirleyicileri olduğunu göstermiştir.
Bu çalışmanın amacı, BRICS ülkelerinde (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ve Türkiye’de (BRICS+T) kişi başına düşen ekolojik ayak izi serisinin durağanlığını incelemektir. Bu amaç doğrultusunda, her bir ülkeye ait seri yapısı doğrusal olma ve doğrusal olmama bakımından sınıflandırılmıştır. Elde edilen doğrusallık durumu sonuçlarına göre her bir ülke verisinin analizinde uygun birim kök testi tercih edilmiştir. Bu durağanlık incelemesi sayesinde bu ülkelerin ekolojik ayak izinde ortaya çıkan şokların kalıcı olup olmadığına ilişkin çıkarımlar yapılmıştır. Çalışmada, 1961-2017 dönemine ait yıllık veriler doğrusal olan ve doğrusal olmayan birim kök testleri ile sınanmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgularda, Sollis (2009) test sonuçlarına göre sadece Rusya’da ekolojik ayak izi serisinin durağan olduğu; Harvey vd. (2013) test sonuçlarına göre ise Rusya ve Türkiye’de ekolojik ayak izi serisinin durağan olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Diğer ülkelere ait sonuçlar ise ekolojik ayak izi serisinin seviyede durağan olmadığını ortaya koymuştur.
Bu çalışmada, 2006:1-2021:3 dönemine ait aylık veriler kullanılarak Türkiye’de faaliyet gösteren katılım bankalarının kâr payları ve konvansiyonel bankalar tarafından mevduatlara ödenen faiz oranları arasındaki ilişki araştırılmaktadır. Kâr payı oranları ile faiz oranları arasındaki uzun dönemli ilişkiler Maki eşbütünleşme testi, kısa dönemli nedensellik ilişkileri ise Hatemi-J asimetrik nedensellik testi ile test edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular, kâr payı oranları ile faiz oranlarının uzun dönemde birlikte hareket ettiklerini ve faiz oranlarından kâr payı oranlarına doğru tek yönlü nedenselliğin olduğunu göstermektedir. Fakat bulgular katılım bankalarından biri için kâr payı oranından faiz oranına doğru zayıf düzeyde nedenselliğin olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sonuçlara göre faiz oranlarındaki pozitif şokların kâr payı oranlarındaki pozitif şoklara, faiz oranlarındaki negatif şokların ise kâr payı oranlarındaki negatif şoklara doğru nedenselliği bulunmaktadır. Bu sonuçlar istatistiksel olarak Türkiye’deki katılım bankalarının kâr payı uygulaması yönünden, faiz usulü çalışan konvansiyonel bankalardan etkilendiğini doğrulamaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.