Amaç: Araştırmamızın amacı hasta, hasta yakını ve sağlık çalışanlarının, iletişim becerileri ve şiddet eğilimleri arasındaki ilişkiyi; hasta/yakını ve sağlık çalışanlarının iletişim becerileri ve şiddet eğilimlerine etki eden etkenleri tespit etmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız tanımlayıcı ve ilişki arayıcı niteliktedir. Evrenimizi, Tokat ili merkezinde faaliyet gösteren üç kamu hastanesinde görev yapan sağlık çalışanları, 10 Ağustos 2021 ve 30 Ekim 2021 tarihleri arasında bu hastanelerin polikliniklerinden ve yataklı servislerinden hizmet almakta olan hasta ve yakınları kapsamaktadır. Örneklemimiz, çalışmaya katılmayı kabul eden iki yüz hasta, iki yüz hasta yakını ve yüz yetmiş iki sağlık çalışanı olmak üzere toplam beş yüz yetmiş iki hasta/yakını ve sağlık çalışanından oluşmaktadır. Araştırmamızın verileri, üç grup için ayrı ayrı oluşturulan Bilgi Formu, Şiddete Yönelik Tutum Ölçeği (ŞYTÖ) ve İletişim Becerileri Envanteri (İBE) ile elde edilmiştir. Verilerimiz SPSS 23.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Normal dağılıma uygunluk Kolmogorov Smirnov testi; ölçek puanları ve alt boyutları arasındaki ilişkinin incelenmesinde normal dağılmayan verilerde Spearman rho korelasyon katsayısı; normal dağılan verilerde Pearson korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Analiz sonucu elde edilen bulgular, lineer regresyon analizi ile değerlendirilerek, bilgi formlarımızda bulunan tanımlayıcı özelliklerin, hasta/yakını ve sağlık çalışanlarının iletişim becerileri ve şiddet eğilimleri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda sağlık çalışanları için ŞYTÖ ile İBE puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönlü zayıf bir ilişki; hasta bireyler için ŞYTÖ ile İBE puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönlü zayıf bir ilişki; hasta yakınları için ŞYTÖ ile İBE puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönlü zayıf bir ilişki olduğu bulunmuştur. Regresyon analiz sonucumuza göre ise; yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim, yaşanılan yer, meslek, çalışma ortamındaki iletişimi değerlendirme, sunulan hizmeti değerlendirme ve kendine zarar vermeyi düşünme durumu değişkenlerimiz ile İBE ve ŞYTÖ puanları arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. Sonuç: Hasta/yakını ve sağlık çalışanlarının iletişim becerilerinin güçlendirilmesinin ve şiddet olgusuna etkisi olabilecek riskli durumların tespit edilmesinin sağlık alanında artmakta olan şiddet olaylarını önleyebileceği öngörülmektedir.
The self is a phenomenon that begins to form from the first years of life, continues its development, can be affected by life events, and may have an impact on the mental and physical conditions of individuals. A professional nursing care is possible if a nurse is able to plan the patients' care, by discovering and figuring out their behaviors and placing their subjectivity at the center of the care. Nurse should not only assess the individuals but also consider how they see and perceive themselves and their positive and negative judgments about themselves. The aim of this review is to explain the concepts of self, self-esteem, and low and high self, which have a determining power in the future life style and relationships of individuals and they obtain by interacting with their circle and receive feedback from them. Another aim of the study is to examine importance of the factors associated with self-concept and the effects of these factors on the mental and physical conditions of individuals in planning of nursing care.
No abstract
Biyopsikososyal bir varlık olan insanın çok boyutlu olması sebebiyle göç, tarih boyunca çeşitli sebeplerle sadece yaşanılan yer değişikliği olarak algılanmamalıdır ve tüm yönleri ile incelenmesi gereken bir olgu olarak düşünülmesi gerekmektedir. Her ne sebeple olursa olsun göç olgusu, göç öncesi, göç sırası ve sonrasında hem göçü yapan kişi/kişiler hem de göç edilen yerlerde yaşayanlar için pek çok ruhsal sorunlara neden olabilmektedir. Türkiye başta olmak üzere son zamanlarda yaşanan farklı göç olayları bireylerin yaşamlarına devam edebilmesi amacıyla savaşlar, açlık, yoksulluk, ekonomik sorunlar, dine yönelik saldırılar gibi ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel olmak üzere farklı sebeplerle gerçekleşebilmektedir. Farklı sebeplerle gerçekleşen tüm göç çeşitlerinde, literatür tarama ve inceleme sonucunda göç eden çocuk, kadın ve erkeklerin çoğunda travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, uyku sorunları, intihar gibi bazı çeşitli ruhsal problemler yaşandığı görülmektedir. Bu derlemenin amacı, günümüzde Dünyada ve Türkiye’de sayıca hızla artmakta olan göç olaylarının, olumsuz çevre koşulları ile bireylerin zorlu yaşamı devam ettirme zorunlulukları sebebiyle ciddi bir halk sağlığı sorunu olan göç olaylarının, bireylerin ruh sağlıkları üzerindeki etkilerini incelemek ve bu etkileri açıklayarak literatüre katkı sağlayabilmektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.