Photovoice is a participatory action research method in which individuals photograph their daily lives. This study was carried out with the aim of concretizing the experiences in the distance education process through photographs and interpreting it from a participantcentered perspective. Students' experiences during the pandemic period were conveyed with the photographs and explanations they created themselves. A total of 66 photographs were obtained, from 154 students participated in the study. 12 photographs were selected as a result of the focus group interviews with the participants and were these were analyzed in this study. In the analysis of photos and explanations, 5 different themes have been identified: Making the invisible visible-Symbolic images representing the coronavirus process, How did the coronavirus affect us? Reflections of the coronavirus, what has the pandemic process taught us? What the process teaches, What should we do? Social messages, What was it like to participate in photovoice research? Opinions about photovoice.
Bu çalışmanın konusunu "yalnız olma durumu, kimsesizlik" şeklinde ifade edilen yalnızlık ve "insanların gerçek sosyal yaşamdan ayrılarak sanal sosyal aktivitelere yönelmeye başladığını gösteren" şeklinde ifade edilen sanal yalnızlık oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Süleyman Demirel Üniversitesi'nde eğitim gören İşletme Bölümü öğrencilerinin sanal ortam yalnızlığı düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evreni, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nde öğrenim gören birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinden (328 kişi) oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak Korkmaz ve arkadaşları (2014) tarafından geliştirilen "Sanal Ortam Yalnızlık Ölçeği (SOYÖ)" kullanılmıştır. Araştırma sonucunda erkek öğrencilerin, kız öğrencilere göre daha fazla sanal paylaşımda bulundukları; erkek öğrencilerin, kız öğrencilere göre sanal ortamda daha sosyal oldukları sonucuna varılmıştır. Yine araştırma sonucunda öğrencilerin şiddetli olmasa da sanal ortam yalnızlığı yaşadıkları söylenebilir.
Bu çalışmanın amacı, kariyer yapılandırma kuramından yola çıkarak proaktif kişiliğin öğrencilerin kariyer uyum yeteneklerine etkisinde kendini yetiştirmenin durumsal aracılık rolünü tespit etmektir. Araştırmanın verileri, 234 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada anket tekniği kullanılmış olup, hazırlanan anket formu kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak araştırmacı tarafından bizzat öğrencilere ulaştırılmıştır. Anket formunda kullanılan ölçekler ise, Bateman ve Crant (1993) tarafından geliştirilen Proaktif Kişilik Ölçeği, Porath vd. (2012) tarafından geliştirilen Kendini Yetiştirme Ölçeği ve Savickas ve Porfeli (2012) tarafından geliştirilen Kariyer Uyum Yetenekleri Ölçeği kullanılmıştır. Toplanan verilerin analizinde, IBM SPSS 25 ve AMOS 24 programları kullanılarak betimleyici istatistikler, doğrulayıcı faktör analizi, korelasyon ve bootstrap regresyon analizleri kullanılmıştır. Yapılan analizler neticesinde, prokaktif kişilik, kariyer uyum yeteneği ve kendini yetiştirme boyutları arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca proaktif kişiliğin kariyer uyum yeteneği üzerine etkisi pozitif yönlü ve anlamlıdır. Son olarak ise, proaktif kişiliğin, kariyer uyum yeteneği üzerine etkisinde kendini yetiştirmenin aracı rolü tespit edilmiştir.
There is widespread use especially in the traditional way of life of nicknames in Turkish society. The nickname can also be used not only to praise people but also to vilify them. In this study, the nicknames and epithet used by the administrative staff working at the faculties of Süleyman Demirel University at the workplace were investigated. This work, which takes the first step in the subject, discusses whether the employees at workplaces wear nicknames to each other, why nicknames are used if they are worn, and the positive or negative effects of employees' associations. It can be considered that employees of an institution who have been in the same environment for a long time and have to do business can wear nicknames to each other. In this research, the place of the nicknames in the work places and the functions they performed are examined. Later on, the conceptual framework of the nicknames was drawn, and the use of nicknames and their attachments in the workplace was discussed. "Survey Epithet To Conducted Employees" A total of 122 administrative personnel were delivered from the faculties of Süleyman Demirel University. Sample selection was not conducted in the survey and all administrative staff survey were distributed. As a result of the analyzes made, there are significant results about the use of nicknames, the prevalence and the effect on the relations between people among administrative staff working in academic organizations.
ÖZKıskançlık, insan olmanın temelinde olan, hoşa gitmeyen, istenmeyen ve aynı zamanda da olumsuz sonuçları olan bir duygudur. Kıskançlık kısaca insanların elindekileri kaybetme korkusudur. Kıskançlık ve haset duyguları birbirinin yerine kullanıldığı için sıklıkla karıştırılabilmektedir. Haset ve kıskançlık arasındaki farkı şöyle özetleyebiliriz; elde etme söz konusu olursa haset, muhafaza etme söz konusuysa kıskançlıktır. O yüzden bu çalışmada her iki duygu ayrı ayrı ele alınmıştır. Duygular işyerlerinin ayrılmaz bir parçası olduğundan dolayı kıskançlık örgütsel bağlamda ele alınmıştır. Bu çalışmanın amacı, kıskançlık olgusunu ve kıskançlığın akademik örgütlere yansımasını ele almaktadır. Kıskançlığın akademik örgütlerde araştırılmasının değerli olduğu düşünülmektedir. Özellikle rekabetin, yükselmenin ve hiyerarşik düzenin sıkı sıkıya uygulandığı bir kurumsal yapıda çalışan akademisyenler arasında olumsuz duyguların var olması kaçınılmaz durmaktadır. Bu çalışmada, akademik örgütlerde kıskançlık olgusunun kavramsal ve kuramsal çerçevesinin çizilebilmesi için bir değerlendirme yapılması amaçlanmıştır. Yapılan çalışma sonucunda kıskançlık konusunun genel anlamda ele alındığı, fakat örgütlerde kıskançlık bağlamında ele alınmadığı görülmüştür. Sonuç olarak, akademik örgütlerde kıskançlığın teorik alt yapısı ve örgütlerde kıskançlıkla ilgili alana bir bakış açısı sunulmaya çalışılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.