This study examined the relationships among burnout, academic achievement, and self-regulation with two structural models. The participants were 383 undergraduates with different majors in a university in the western part of Turkey. The results showed that academic achievement was negatively associated with three dimensions of burnout and was positively associated with self-regulation. The results also confirmed that cynicism fully mediated the effect of emotional exhaustion on academic achievement and reduced academic efficacy; academic achievement partially mediated the effect of cynicism on reduced academic efficacy. In addition, analysis revealed that self-regulation partially mediated the effect of emotional exhaustion on cynicism and fully mediated reduced academic efficacy and academic achievement. These findings suggest that self-regulation skills had mediating role relationship between burnout and academic achievement. Implications of these findings are discussed in detail.
Öz Bu çalışmanın amacı, sınıf öğretmenlerinin mesleki öz yeterlik inançları ile kaynaştırma eğitimine ilişkin yeterlik inançlarının belli değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğinin saptanması ve arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Nicel yöntemlerin kullanıldığı araştırmaya 340 sınıf öğretmeni katılmıştır. Araştırmada ölçme aracı olarak, Tschannen-Moran ve Woolfolk Hoy (2001) tarafından geliştirilen ve Türkçeye Çapa, Çakıroğlu ve Sarıkaya (2005) tarafından uyarlanan "Öğretmen Öz yeterlik Ölçeği "ile Hollender (2011) tarafından geliştirilen ve Türkçeye Meral ve Bilgiç (2012) tarafından uyarlanan "Kaynaştırmada Öğretmen Yeterliği Ölçeği " kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında, sınıf öğretmenlerinin genel öz yeterlik inançlarının oldukça yeterli düzeyde olduğu belirlenmiştir. Sınıf öğretmenlerinin öğretmen öz yeterlik inançlarının; cinsiyet ve mesleki kıdemlerine göre farklılaştığı, bunun yanında öğrenim durumu, öğrenci sayısı, kaynaştırma öğrencisinin varlığı ve özel eğitimle kurs, seminer, ders vb. alma durumuna göre farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, araştırmada sınıf öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimine ilişkin yeterlik inançlarının; yapabilirim düzeyinde olduğu, cinsiyet, mesleki kıdem ve özel eğitimle kurs, seminer, ders vb. alma değişkenlerine göre farklılaştığı belirlenmiştir. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin mesleki öz yeterlikleri ve alt boyutları ile kaynaştırma eğitimine ilişkin yeterlik inançları arasında orta düzeyde, pozitif ve anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Sınıf öğretmeni, öz yeterlik inancı, kaynaştırma yeterlik inancı 1 Bu makale Süleyman Nazif Toy'un "Sınıf Öğretmenlerinin Öğretmen Öz Yeterlikleri İle Kaynaştırma Eğitimine İlişkin Yeterlik İnançlarının Karşılaştırılması" adlı yüksek lisans tezinden üretilmiştir.
Suna Çöğmen, Arş. Gör., Pamukkale Üniversitesi, sunadem@pau.edu.tr ÖZ. Bu araştırmanın amacı ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin ve velilerinin ev ödevleri ile ilgili görüşlerini ve veli görüşlerine göre ev ödevleri ile ilgili karşılaşılan sorunları incelemektir. Bu çerçevede öğrencilere ve velilere ev ödevleri ile ilgili soruların yöneltildiği soru formları dağıtılmış ve veriler betimsel olarak analiz edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2015-2016 eğitim öğretim yılı güz yarı yılı döneminde Denizli il merkezindeki ilk ve ortaokullarda öğrenim gören toplam 621 ilkokul ve ortaokul öğrencisi ile onların velileri (N=279) oluşturmaktadır. Sonuçlar hem ilkokul hem de ortaokul öğrencilerinin hoşlandıkları ev ödevi türünün etkinlik temelli (proje, tasarım..vb.) ödevler olduğunu, çok zaman alan, yazı yazma ve okuma gibi ödevlerden hoşlanmadığını göstermektedir. İlkokul öğrencileri en çok matematik dersi ödevini yapmaktan hoşlanırken, ortaokul öğrencileri fen ve teknoloji dersinin ödevlerinden hoşlandıklarını ifade etmişlerdir. Öğrenciler hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları ödevleri duygusal nedenlere (sevme/sevmeme, sıkıcı/eğlenceli, öğretmen ile ilgili duygular, kendini yeterli/yetersiz hissetme) bağlamayı tercih etmiştir. Velilere göre ödevlerin verilme amacı tekrar ve pratiktir. Veliler ilkokul öğrencileri açısından en sık karşılaştıkları sorunu öğrencinin ödevi yapmak istememesi olarak ifade ederken, ortaokul öğrencileri açısından en sık karşılaşılan sorun verilen ödevin öğrenciler tarafından anlaşılamaması olmuştur. Bulgular ilgili alan yazın ışığında tartışılmıştır. Anahtar kelimeler: Ev ödevi, görüş, veli, ilkokul ve ortaokul öğrencileri ABSTRACT. The purpose of this study is to investigate the views of primary and secondary school students' and their parents' views on homework and to examine the problems encountered while doing homework according to the parents' views. Participants were delivered a form including questions about homework and the data was analyzed descriptively. The study group consisted of 621 primary and secondary school students and their parents (N=279). The data was collected at the first semester of 2015-2016 academic years. Both primary and secondary school students reported that they like activity based homework like Project or designing something, and they don't like homework which takes long times to do such as reading and writing. Primary school students like mathematics homework most while secondary school students like science homework. Students referred to emotional reasons (like/dislike, boring/enjoyable, feelings about the teacher, feeling qualified of unqualified) when they indicated any homework type which they like or dislike. Parents reported the purpose of the homework as practicing. They stated that the most frequent problem encountered while doing homework is unwillingness to do homework for primary school students, and incomprehensible tasks for secondary school students. Findings were discussed in light of the related literature.Keywords: Homework, view, parent, elementar...
Suggested Citation: Duru, S. (2015). A metaphor analysis of elementary student teachers' conceptions of teachers in student-and teacher-centered contexts, Purpose of the study: The purpose of this study was to explore elementary student teachers' beliefs and conceptions about teaching in the contexts of student-and teacher-centered educational perspectives.Method: This study employed qualitative research methodologies by asking 267 prospective teachers to provide a metaphor characterizing teachers. Both quantitative and qualitative data analyses were used for the study. Findings and results:The results of analysis represented 113 metaphors made by student teachers about teachers-for example, they are gardeners. Results of descriptive analysis show that of the 267 student teachers, 227 (85.7%) had teacher-centered beliefs, 11 (4.1%) had studentcentered beliefs, and 29 (10.1%) had mixed beliefs. The student teachers had no misconceptions about teacher-centeredness, meaning that all misconceptions and poorly structured beliefs were related to studentcenteredness. Conclusions and recommendations:The study showed that the teachercentered approach is quite common among student teachers in Turkey. As a result, teacher educators should provide various opportunities for and Dr. Pamukkale University, Denizli, Turkey; sduru@pau.edu.tr 282Sibel Duru model student-centered approaches so that student teachers can critically examine their beliefs and realize other educational possibilities. Furthermore, most participants lacked a consistent cognitive structure about teaching, largely due to misconceptions related to guidance and active learning, which require more in-depth research. Student teachers also described teachers' and students' roles with stereotypical metaphors, including teachers as knowledge givers who know everything and teachers as social controllers who disseminate dominant cultural values. Acknowledging these misconceptions can allow teacher educators to better design courses, classroom discussions, and assignments to help student teachers develop new pedagogical knowledge and beliefs.
Bu araştırmanın amacı yapılandırmacı ve geleneksel öğrenme ortamlarının üniversite birinci sınıf öğretmen adaylarının öğrenme-öğretme inançları üzerine etkisini araştırmaktır. Araştırmaya Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde birinci yarıyılda Eğitim Bilimine Giriş dersini alan ve farklı alanlarda öğrenim gören toplam 130 öğrenci katılmıştır. Araştırma için öntest-sontest yarı deneysel araştırma deseni kullanılmıştır. Geleneksel öğretim stratejilerinin kullanıldığı sınıflar kontrol grubu ve yapılandırmacı stratejilerin kullanıldığı sınıflar ise deney grubu olarak belirlenmiştir. Veri toplama aracı olarak Öğretmen İnançları Ölçeği kullanılmıştır. Bulgular geleneksel öğrenme ortamlarının öğretmen adaylarının geleneksel ve yapılandırmacı inançları üzerinde bir etkisinin bulunmadığını, yapılandırmacı öğrenme ortamının öğrencilerin geleneksel inançları üzerinde etkisi olduğunu göstermiştir. Araştırmada elde edilen bulgular eğitimciler açısından tartışılmış ve önerilerde bulunulmuştur.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.