Bu çalışma, keşif araştırmalarında teoriler geliştirmek için kullanılan kısmi en küçük kareler yapısal eşitlik modeli (PLS-SEM) kullanılarak, yükseköğretimde kalite yönetimi alanında son yıllarda meydana gelen dünya çapındaki gelişmeler karşısında Türk yükseköğretim sisteminde yaşanan benzer gelişmelerin analizine yönelik olarak kurumsal kuram paradigmaları ile teorik bir model keşfedebilmeyi amaçlamaktadır. Oluşturulan model ile Türk yükseköğretim sisteminde hangi çevresel baskı mekanizmalarının kalite yönetiminin benimsenmesine etki ettiği, yükseköğretim kurumlarının karar verme tarzlarında ne tür eğilimlerde bulunulduğu, kalite yönetiminin nasıl uygulandığı ve uygulama biçiminden hareketle kalite yönetiminin nasıl benimsendiği arasındaki teorik ilişki Türkiye bağlamında keşfedilmektedir. Kurulan yapısal eşitlik modelinin analizinde; zorlayıcı baskı mekanizmalarının endojen değişkenler üzerindeki etkisi istatistiki olarak anlamlı bulunmazken, öykünmeci baskı mekanizmalarının uyarak uygulama biçimi üzerinde negatif etkiye sahip olduğu (β= -0,286; T: 2,252), normatif baskı mekanizmalarının ise uyarak uygulama biçimi üzerinde pozitif etkiye sahip olduğu (β= 0,428; T: 3,952) ve her iki etkinin de istatistiki olarak anlamlı (P < 0,05) olduğu görülmüştür. Ayrıca, baskı mekanizmaları ile karar verme tarzı, karar verme tarzı ile uygulama biçimi ve uygulama biçimi ile karar verme tarzı arasında anlamlı istatistiki ilişki bulunamamıştır. Çalışma, kurumsal kuram literatürünü doğrulayıcı bir şekilde, Türk yükseköğretim sisteminde kalite yönetiminin normatif baskı mekanizmalarının etkileriyle normatif-törensel olarak benimsendiği sonucuna ulaşılan bir PLS-SEM yol modelini ortaya çıkarmaktadır.
En el Imperio Otomano, bajo ciertas circunstancias, la herencia y adjudicación de los patrimo nios eran objeto de atención legal. Tal hecho se producía siempre que se daba una de las siguientes circunstancias:-El difunto debía dinero al estado.-El difunto no tenía herederos.-Existían discrepancias entre los herederos.-Había menores que debían ser protegidos legalmente.Este estudio pretende informar sobre la contabilidad sucesoria en el Imperio Otomano, presentando una muestra originaria del siglo XVII. En el Imperio Otomano, la contabilidad sucesoria y la liquidación de herencias servía para mantener el orden social, asegurando la pervivencia de las deudas cuando una de las partes fallecía, así como el debido pago a terceros con derecho a bienes pertenecientes al patrimonio objeto de la herencia.
ÖzBu araştırma, günümüzde sosyoloji öğretimi yapan bölümlerin temel sorunlarını, bu sorunların sosyoloji öğretimine nasıl etki ettiğini, sosyoloji öğrenimi gören öğrencilerin dersleri algılama ve kavrama düzeylerini, kullanılan yöntem ve tekniklerin uygunluğunu ve öğrencilerin mesleki yeterliliklerini konu edinmektedir.Araştırmanın empirik verileri, Karabük Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencilerine uygulanan anketten elde edilmiştir. Araştırma değişkenleri ile ilgili frekans bulguları tablolar halinde gösterilmiştir. Araştırma değişkenlerinin bağımsız değişkenlere bağlı olarak ne ölçüde farklılaştığı ki-kare analiziyle incelenmiştir. Çalışmanın makale boyutunda olması nedeniyle çapraz ilişki tablolarından elde edilen bulgulara tablolar halinde ayrıca yer verilmemiş olup metin içerisinde ele alınmıştır.Araştırmanın sonuç bölümünde elde edilen bulgular özetlenmiş ve elde edilen bulguların araştırma hipotezlerini destekleyip desteklemedikleri tartışılmıştır.
AbstractThis study deals with the basic problems of departments educating sociology, how these problems affect sociology education, the level of sense and comprehension of the students having sociology education, convenience of the methods and techniques used and professional competency of the students.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.