Ülkemiz, demiryolu açısından fakir olmakla birlikte, trenlerin insanlarımız üzerinde bıraktığı etki, her zamankinden daha güçlü ve daha kalıcı olmuştur.Demiryolu, maziyi çağrıştıran yönüyle, âdeta geçmişe kurulan bir köprü gibidir. Mevcut demiryollarımızın önemli bir kısmı Osmanlı döneminden kalması bir yana, yine o dönemde yapılmış olan birçok hat, bugün sınırlarımız içinde dahi değildir. Buna rağmen demiryolu, o yörelerle, aramızda duygusal bir köprü olmaya devam etmektedir. Demiryolu bu yönüyle sanki Hicaz'dır, Bağdat'tır, Yemen'dir, Üsküb'dür, Bosna'dır, Selanik'tir, Filibe'dir. Velhâsıl demiryolu, kaybolan değerlerimize karşın, varlığını hâlâ sürdürebilen birkaç güzel hasletimizin simgesi, Osmanlı yadigârıdır. Lâkin, kaybolan bir güzellik gibi demiryolu da son yıllarda âdeta kaderine terkedilmiştir.Demiryolunun sosyal ve kültürel etkilerinden öte, bir de İktisadî yönü vardır ki, hiç de göz ardı edilemez. Nitekim, yakın dönem İktisadî gelişmeleri kapsamında, demiryolunun oldukça önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir.
Demiryolu ve Tekâmül Seyri:Aslında ulaştırma, genel manada insan ya da eşyanın bir yerden diğer bir yere hareket etmesini ifade etmektedir.
Bu araştırmada, Kıbrıs'ta kurulması düşünülen 'federe devletlerdeki' yasama organının temel özellikleri ele alınmıştır. Bundan hareketle araştırmada, Toplum Meclislerinin görevlerinin ve yetkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Kıbrıs'taki her iki toplumun, ayrı ayrı seçtiği Toplum Meclislerine yasa yapma ve karar alma yetkisi tanınmaktadır. Buna göre merkezî yönetime karşı bir tür 'özerkliğe' sahip olan Toplum Meclisleri; din, eğitim, öğretim, kültür, spor ve hayır işleriyle ilgili alanlarda, anayasanın belirlediği sınırlar içinde, bu yetkileri kullanacaklardır. Araştırma, iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kurulmak istenen federal sistemde Toplum Meclislerinin özellikleri incelenmiştir. İkinci ve son bölümde ise Kıbrıs'ta kurulacak olan bu Meclislerin görev ve yetkileri ele alınmıştır.
Bu araştırmada, Kıbrıs'ta yaşanan müzakere sürecinde Gali Fikirler Dizisi'nin yeri, önemi ve özellikleri ele alınmıştır. Bundan hareketle araştırmadaki temel amaç, Kıbrıs'ta taraflar arasında yaşanan al-ver egzersizinin ilk ve en önemli ayağını oluşturan Gali Fikirler Dizisi'ne dayalı sürecin özelliklerine bakmaktır. Kıbrıs'ta bütünlüklü çerçeve anlaşmasının ilk nüvesi olarak ortaya çıkan Gali Fikirler Dizisi, genel itibarıyla nasıl oluştuğu, müzakere sürecinde yaşanan sıkıntıların nasıl halledildiği, tarafların tutum analizinin özellikleri ve sorunların geçici düzenlemelerle nasıl çözüleceği üzerinde durulmuştur. Uluslararası müzakerelerde önemli bir örnek teşkil eden Gali Fikirler Dizisi ve buna dayalı pazarlıklar, tarafların tutum analizi açısından birtakım yeni özellikleri ortaya çıkarmıştır. Bundan hareketle Fikirler Dizisi, yıllardır devam eden Türk-Rum uzlaşmazlığında önemli bir dönüm noktası olmuştur. Her şeyden önce BM'nin, Kıbrıs'ta geniş, kapsamlı ve kalıcı bir anlaşmaya varılması için gayretlerinin arttığı ilk adımı olarak görmek mümkündür. 1992 yılında Fikirler Dizisi, esas itibarıyla bir 'Çerçeve Anlaşması' niteliğinde ortaya çıkmıştır. Ancak bu anlaşma Türkiye, Yunanistan ve İngiltere için bir 'barış' anlaşması niteliğinde değildir. Özellikle bu anlaşma, Kıbrıs'ta çözümün esaslarını ve ana prensiplerini tespit edilmesi açısından son derece önemlidir. Bir başka deyişle adada kurulacak barış için bir çatı özelliğindedir. Bundan hareketle Gali Fikirler Dizisi üzerinde pek çok kere basma-kalıp fikir çatışmaları, hatta niyet yargılamaları şeklinde cereyan eden yüksek gerilimli tartışmalar yaşanmıştır. Ancak bu tartışmalar, Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarının politik kültürüne, siyasal algılamasına ve davranış modellerinin eleştirel incelemesine büyük katkı sağladığı da bir gerçektir. Bundan hareketle araştırma üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Gali Fikirler Dizisi'nin ortaya çıkması ve safahatı incelenmiş, ikinci bölümde Gali Fikirler Dizisi'nin genel bir değerlendirmesi yapılmış, üçüncü ve son bölümde ise Fikirler Dizisi'nin müzakere süreci ele alınmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.