Purpose To investigate the effects of regulations, macroeconomic changes, and political events on the efficiency of the Turkish banks during the period 1997-2013, when crucial changes were experienced. To analyze the effects of an extensive set of bank-specific and environmental factors on the efficiency, since the diversions could not only be related to new regulations. Design/methodology/approach A two-stage procedure is employed. First, the productivity changes of each bank and of the whole sector are measured by a DEA-based Malmquist Productivity Index (DEA-MPI). Second, the effects of selected internal and external factors on productivity are analyzed with regression analysis. The sector is especially handled before and after 2001, when one of the most catastrophic crises is observed and moment after which a series of new regulations are implemented. Findings During the period 1997-2001, the efficiency deteriorated due to the 2001 crisis; after the crisis, an improvement was observed. All models indicate the source of improvements as efficiency instead of technological changes. Rather than external, internal factors seem to be more effective on productivity. Therefore, the importance of regulations for the soundness of banks, management quality and monitoring may be more crucial than what is thought. In general, a new macroeconomic environment, particularly new regulations, have positive effects on productivity. Tighter regulations, monitoring, restrictions, strong supervision, more capital, and new reforms have a positive impact on efficiency. Originality/value The study spans a wide period to analyze the sector using three different perspectives. It analyzes the effect of the 2001 financial crisis and subsequent regulations. It handles an extensive set of internal and external factors; and it tests each factor with nine different DEA-MPI models for consistency. Turkey's unique environmental factors, such as the unstable macroeconomic conditions, high inflation and a subsequent disinflation period, high interest rates, new regulations and crisis experience, among others, also make the study distinctive.
Düşen faiz ortamında daralan net faiz marjı, bankaları geçmişte olduğundan daha dikkatli bir kaynak çeşitlendirme, maliyet hesaplama, kredi riskini yönetme, gelişmiş risk sorgulama-hesaplama-gözetleme yöntemleri kullanmak zorunda bırakmaktadır. Net faiz marjının düşmesi bankaların, asli fonksiyonu olan aracılık işlevini daha etkin yerine getirmesini sağlayacaktır. Ancak fon fazlası olandan, fon ihtiyacı olana aktarımdaki tek yük net faiz marjı değildir. Bankacılık sektörü dışından ve kamu otoritesinden kaynaklanan pek çok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerin çokluğu aracılık etkinliğinin düşmesine, yurtiçi kaynakların verimli kullanılmamasına, kredi talebinin yurtdışına yönelmesine, ekonominin performansının düşmesine neden olmaktadır. Faizlerin düşmesine paralel olarak Türk bankacılık sektörü kredilere yönelmiş, azalan net faiz marjına rağmen mevduatın kredilere dönüşümünü tarihsel süreçteki en yüksek noktasına taşımıştır. Son on beş yılda mevduatın krediye dönüşüm oranı %40'tan %117'ye ulaşmıştır. Net faiz marjı ise aynı dönemde %7'lerden %3 civarına gerilemiştir. GSYH'deki 7 kat artışa karşılık, aktif toplamı 12 kat, mevduat 10 kat, krediler 30 kat artmış; kredilerin bilanço içindeki payı 66%'lar seviyesine ulaşmıştır. Ancak aracılık maliyetlerinin azaltılması bu dönüşümü daha etkin kılacaktır.
Dünya Sağlık Örgütünce 11 Mart 2019'da ilan edilen pandemi, yaşamın tamamını etkilediği gibi ulaştırma ve lojistik sektörünü ve bu sektörün aktörlerini ulusal ve uluslararası bağlamda olağanüstü derecede etkilemiştir. Halen etkileri devam etmekte olan bu süreç hem yolcu hem de yük akışını kısıtlamıştır. Tüm dünyada pek çok olumsuzluğun yaşandığı pandeminin ilgili sektördeki firmaların finansal performanslarına etkileri de önemli konulardan birisidir. Bu çalışmada BIST ulaştırma endeksinde işlem gören firmaların 2008-2020 yılları arasındaki konsolide finansal oranları kullanılarak yıllar bazındaki gelişmeler değerlendirilmiş, finansal performansları OCRA yöntemi ile sıralanmış ve COVID 19 sürecinin etkileri yorumlanmıştır. Performans ölçümünde, likidite, faaliyet, mali yapı, karlılık, büyüme ve piyasa oranları ana başlıkları altında en önemli görülen finansal oranlar kullanılmıştır. Bu analizlerin yanı sıra ilgili sektöre yönelik önerilerde bulunulmuştur. Sonuçlar 2008-2020 yılları arasında ilgili endekse bağlı şirketlerin pandeminin etkilerini dramatik olarak yaşadığı ve finansal etkinlik açısından en kötü dönemini yaşadığını göstermektedir. Ayrıca finansal oranlar, 2020 yılında sektörün karlılığının büyük oranda düştüğünü, ihtiyaç duyulan finansmanı banka ve banka dışı kaynaklardan finanse edildiğini ve kriz döneminde borçla ayakta kalabildiğini göstermektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.