No abstract

Quantum dots (QDs) are synthetic semiconductor nanocrystals with unique optical and electronic properties due to their size (2–10 nm) such as high molar absorption coefficient (10–100 times higher than organic dyes), resistance to chemical degradation, and unique optoelectronic properties due to quantum confinement (high quantum yield, emission color change with size). Compared to organic fluorophores, the narrower emission band and wider absorption bands of QDs offer great advantages in cell imaging and biosensor applications. The optoelectronic features of QDs have prompted their intensive use in bioanalytical, biophysical, and biomedical research. As the nanomaterials have been integrated into microfluidic systems, microfluidic technology has accelerated the adaptation of nanomaterials to clinical evaluation together with the advantages such as being more economical, more reproducible, and more susceptible to modification and integration with other technologies. Microfluidic systems serve an important role by being a platform in which QDs are integrated for biosensing applications. As we combine the advantages of QDs and microfluidic technology for biosensing technology, QD-based biosensor integrated with microfluidic systems can be used as an advanced and versatile diagnostic technology in case of pandemic. Specifically, there is an urgent necessity to have reliable and fast detection systems for COVID-19 virus. In this review, affinity-based biosensing mechanisms which are developed with QDs are examined in the domain of microfluidic approach. The combination of microfluidic technology and QD-based affinity biosensors are presented with examples in order to develop a better technological framework of diagnostic for COVID-19 virus.

No abstract

Aile içi iletişim çocuğun gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır. Bireylerin kendini ve çevresini anlayabilmesi için iletişime girmesi önemli ve gereklidir. Ailenin çocuğu veya ergeni etkin bir şekilde dinlemesi ve onlara karşı dürüst ve açık olması çocukların duygu ve düşüncelerini etkin bir şekilde ifade etmesinde etkili olabilmektedir. Ailede çocuğun birey olarak görülmemesi, kuşak çatışmalarından kaynaklı karşılıklı iletilerin çözülüp anlaşılamaması, duygu ve düşüncelerin açıkça söylenmemesi, rahat konuşulamaması gibi kişiler arası iletişim engelleri ailedeki iletişimi olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Gelecekte yetişkin olacak çocukların gelişiminin sağlıklı olabilmesi için aile içi iletişime önem verilmesi ve konunun ele alınarak irdelenmesi gerekmektedir. Bu düşünceden hareketle makalede iletişimi tanımlamak, iletişimin özelliklerini ve fonksiyonlarını belirlemek, etkili iletişimin önemini vurgulamak, aile içi iletişimin önemi ve aile içi iletişimde bir birey olarak çocuk ile iletişimin gereklerine vurgu yapmak amaçlanmıştır.

No abstract