During the last two decades, Turkey entered into the last phase of its demographic transition. The latest nationwide Turkey Demographic and Health Survey (TDHS) reveals that the current TFR is close to reproduction level, with a wide range of west-east regional disparity. The purpose of this study is to examine important determinants of third-birth intensities of two-child mothers by applying eventhistory analysis to retrospective survey data. Some of the basic socioeconomic characteristics of women and their first marriages -related to the cultural context of fertility behavior -are investigated with hazard regression models. We demonstrate that the third-birth intensities differ considerably by mother tongue of the woman.Turkish-speaking women who read easily and who were employed and covered by social security before their first marriage had the lowest transition rate from second to third child. In contrast, Kurdish women who could not read and who did not work had the highest third-birth risk. While the fertility decline among Turkish women has been constant for two decades, the fertility remains high among illiterate Kurdish women, who can be classified as laggards in the Turkey's fertility transition.
Bu çalışmanın amacı; 2016 'Aile Yapısı Araştırmasının (TAYA 2016)' verilerine dayalı olarak anne-babaların çocuklara ilişkin ekonomik beklentilerini etkileyen faktörleri analiz etmek ve bu faktörlerin güncel boyutlarını değerlendirmektir. Çalışma esas olarak Türk toplumunda uzun yıllardır yaşanan ekonomik, kültürel ve sosyal değişimlerin bağlamını dikkate alarak; bireylerin demografik, sosyoekonomik, kültürel ve yerleşim yeri özelliklerinin çocuğun ekonomik değerine/maddi faydasına atfettikleri anlamları önemli ölçüde belirlediği varsayımına dayanmaktadır. Verilerin analizi sonucunda, daha genç kuşaklardan olan, daha az çocuğu olan, daha yüksek eğitim ve sosyoekonomik statüye sahip, daha seküler tutumları benimsemiş, kent sosyal ortamında daha uzun süredir yaşayan bireylerin çocuklardan maddi/ ekonomik katkı beklenti düzeyinin daha ileri yaşlarda olan, daha düşük eğitime ve sosyo-ekonomik statüye sahip, daha dindar tutumları benimsemiş ve daha kırsal özellikte ki yerleşim yerlerinde yaşayan bireylerden anlamlı derecede düşük olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak, Türkiye'de modernleşme dinamikleriyle birlikte, eğitimli, sosyo-ekonomik statüsü yüksek, seküler değerleri benimsemiş ve tolerans seviyesi yüksek bireylerde daha fazla olmak üzere, çocuklara yönelik eşitlikçi değerlerin öne çıktığına ve özellikle çocuğun özerkliğine, bireysel yaşantısına ve başarısına verilen önemin artmasına bağlı olarak çocukluktan maddi fayda beklentisinin azaldığından bahsedilebilir.
Working papers of the Max Planck Institute for Demographic Research receive only limited review. Views or opinions expressed in working papers are attributable to the authors and do not necessarily reflect those of the Institute.
The conditions how people will spend their very last moments are an increasingly debated topic in Turkey. This study is planned to learn the opinions of Social Workers in Turkey on "Principles of a good death." The results of this study reveal that social workers in Turkey agree with principles of a good death in general. The degree of support for some specific principles changes by the sex and age of the participants. Despite the significant support given to principles by social workers, majority of them do not think that these principles are currently followed in medical and care institutions in Turkey.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.